CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, terörün bu noktaya gelmesinde Hükümet’in “doğrudan sorumlu ve kusurlu” olduğunu dile getirerek “Devlet ne yapıp edip, bu şer yuvalarını dağıtmalı, bu şer örgütünü eylem yapamaz hale getirmelidir. Hükümete düşen görev budur. Meclisten ne tür bir yetki gerekiyorsa, ona da varız” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) yapılan değişikliğin ardından yeni üyelerle ilk toplantı bugün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yapıldı. Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından partinin yeni sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, bir basın toplantısı düzenledi. MYK toplantısında ilk olarak Kılıçdaroğlu’nun genel örgütsel durum ve MYK’nın çalışma usulü hakkında bir sunum yaptığını bildiren Güler, daha sonra güncel siyasi gelişmelerin değerlendirildiğini anlattı.

-“OLANLARIN HESABINI VERECEK TEK MERCİİ HÜKÜMET’TİR”-

Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde dün meydana gelen terör saldırısının, bölücü terörün hangi boyutlara tırmandırılmak istendiğinin açık bir göstergesi olduğunu ifade eden Güler, son 1 buçuk ayda 42 şehit verildiğini kaydederek “Kanları yerde kalmayacak’ nutukları annelerin gözyaşını dindirmiyor. Babaların yüreğindeki yangını soğutmuyor. Biri olanların hesabını vermelidir. Halka bunun hesabını verecek bir tek mercii vardır, o da Hükümet’tir” dedi.

-“SAYIN BAŞBAKAN, GECELERİ RAHAT UYUYABİLİYOR MUSUNUZ?”-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın miting meydanlarında, “Fırat kenarında dul bir kadının koyununu kurt kapsa, Allah onun hesabını Ömer’den sorar” düsturuyla hareket edeceklerini söylediğini anımsatan Güler, “Biz şimdi yavrularını teröre kurban veren analar, babalar, dullar, yetimler adına soruyoruz: Sayın Başbakan vicdanınız rahat mı? Geceleri rahat uyku uyuyabiliyor musunuz? Kendi çocuklarınızın, torunlarınızın yüzüne bakabiliyor musunuz?” diye sordu.

-“HÜKÜMET’İN 8 YILDIR TERÖRLE MÜCADELE STRATEJİSİ OLMAMIŞTIR”-

İşin bu noktaya gelmesinde Hükümet’in “doğrudan sorumlu ve kusurlu” olduğunu dile getiren Güler, “Birinci sorun, Hükümet’in terörle mücadeleyi hiçbir zaman birinci önceliği olarak görmemesidir. Türkiye’nin son 30 yıldır en büyük sorunu olan terör konusunda Hükümet Programında tek satır yoktur” dedi. Güler, Başbakan’ın bayramdan sonra yepyeni bir strateji uygulayacaklarını söylediğini belirterek “Peki, eski stratejinize ne oldu? Biz söyleyelim: bu Hükümet’in 8 yıldır, bir terörle mücadele stratejisi olmamıştır. Sayın Başbakan kendi devletiyle cebelleştiği kadar terörü sorun edinseydi, bu olayı sıfır noktasından buralara taşımazdı” diye konuştu.

-“BAŞBAKAN MENTAL OLARAK ÇÖKMÜŞTÜR”-

İkinci sorunun “Başbakan’ın, terörist başıyla yürüttüğü müzakerelere bel bağlayarak devlet olmanın gereklerini ihmal etmesi” olduğunu kaydeden Güler, “Önce bunu yadsıdılar. Bunu ifade edenlere ‘şerefsiz’ dediler. Sonra ‘tabii ki devlet görüşür’ diye ikrar ettiler” dedi.

Güler, üçüncü sorunu da “terör örgütü, saldırılarını yoğunlaştıracağını baştan ilan ettiği halde, Sayın Başbakan’ın sergilediği aymazlık” olarak tanımlarken şöyle konuştu:

“Çocuklar can verirken; ‘mübarek Ramazan ayıdır sabrediyoruz’ diyor. ‘Hele bir bayram gelsin canlarına okuyacağım’ diyor. Bu kadar can yakan bir meselede bile din istismarcılığına sığınıyor. Terör örgütü, çok değil bir gün sonra, Çukurca’da Başbakan’a meydan okurcasına askerlerimize saldırıyor. Bu sözün bir tek anlamı var: Sayın Başbakan mental olarak çökmüştür. Hükümet bu davayı kaybetmiştir. Hem de şimdi değil; Habur kapısında terör örgütü temsilcilerini neredeyse devlet töreniyle karşıladığı gün kaybetmiştir. O fotoğraf ulusun zihnine çakılıp kalmıştır. O fotoğraf, bölücü terör için de bir milat olmuştur.”

-“SONUÇSUZ OPERASYONLARLA HALKI AVUTMAYA UTANMIYOR MUSUNUZ?”-

Güler, dün gece teröristlerin kamplarının uçaklarla vurulduğunu belirterek “Şayet bu bir çözüm idiyse şimdiye kadar neden vurmadınız? Değilse acılı halkı bu tür sonuçsuz operasyonlarla avutmaya utanmıyor musunuz? Neden sonuçsuz diyoruz: Çünkü o kamplara defalarca hava saldırısı yapıldı ve bir sonuç alınmadı. Kimse kimseyi kandırmasın. Mehmetçiği şehit edenler Türkiye topraklarında ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyorlar ve siz onları yakalayamıyorsunuz” dedi.

-“DEVLET ŞER ÖRGÜTÜNÜ EYLEM YAPAMAZ HALE GETİRMELİ”-

CHP’nin Hükümet’e terörle mücadele konusunda daima destek verdiğini, terörle mücadele konusunda ne tasarlanıyorsa yine destek olmaya hazır olduklarını bildiren Güler, “Ancak, 8 yıllık bir iktidara, sen bu konuda şimdiye kadar ne yaptın deme hakkımız da vardır” dedi.

Bazı çevrelerde, “Devletimiz güçlüdür, bu tür saldırılara asla boyun eğmez” rahatlığının egemen olduğuna işaret eden Güler, bu tutumun anlaşılmaz ve olayın özünü anlamaktan uzak bir yaklaşım olduğuna dikkat çekerek “Terör örgütünün Türk ordusunu yenmek gibi bir düşüncesi ve hesabı zaten yoktur. Onlar için önemli olan eylem yapabiliyor olmaları ve bu eylemlerin psikolojik sonuçlarıdır. Dolayısıyla, devlet ne yapıp edip, bu şer yuvalarını dağıtmalı, bu şer örgütünü eylem yapamaz hale getirmelidir. Hükümete düşen görev budur. Meclisten ne tür bir yetki gerekiyorsa, ona da varız” diye konuştu.

Güler, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün MGK toplantılarından sonra, Anamuhalefet liderine bilgi verme kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken “Dileriz bu yaklaşım hükümet için de iyi bir örnek olur. Bu sorun ulusal bir sorundur. Üzerinde siyasal polemik yapmamak gereken bir sorundur” dedi.

-“UZUN SÜREDİR TUTUKLU BULUNANLARIN DURUMLARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”-

Güler, uzun tutukluluk süreleriyle ilgili ilginç bir gelişme yaşandığını ve İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay’ın Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık ile Oda TV yazarları Doğan Yurdakul, Coşkun Musluk, Barış Terkoğlu ve Sait Çakır’ın tutukluluklarına yapılan itirazın reddedilmesine muhalefet şerhi düştüğünü ifade etti. Mahkeme Başkanı Akçay’ın “Yapılan soruşturma bağımsız, tarafsız, adil ve insan vicdanına uygunluk kıstaslarına aykırıdır. Şüphelilerin emniyetteki delilleri nasıl karartacakları izah edilmemiştir.

Tutuklu gazetecilerden birinin kitabı daha yayınlanmamıştır bile. Buna rağmen yayınlama düşüncesinde olduğunu belirterek bu kişiyi örgütle irtibatlandırmak hukuken mümkün değildir. Bugüne kadar hiçbir yayıncı hakkında veya yazan kişi hakkında örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile ülkemizde verilmiş tek bir karar yoktur” şeklindeki itirazlarını okuyan Güler, “Sayın Mahkeme Başkanı’nın bu itirazlarını çok önemli ve anlamlı buluyoruz” dedi. Güler, başta tutuklu milletvekilleri olmak üzere uzun zamandan beri tutuklu bulunan kişilerin durumlarının hukuka uygun bir bakışla yeniden gözden geçirilmesini istedi.

-“CUMHURBAŞKANI’NIN GÖREV SÜRESİ CUMHURBAŞKANI KİM OLACAK TARTIŞMASIDIR”-

Güler, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresine ilişkin bir soru üzerine bu konuyu 2007’deki Anayasa değişikliği sırasında gündeme getirdiklerini ancak “Bu şimdi tartışılacak bir konu değil” dendiğini anımsatarak “Bu tartışma doğrudan doğruya cumhurbaşkanı kim olacak tartışmasıdır. Şimdiki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan mı, şimdiki Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül mü? Bu, AKP içerisindeki bir probleme dönüş durumda, hukukun dışında AKP’nin kendi siyasal dengelerinin problemine dönüşmüş durumda. O zaman biz demiştik demek istemiyorum ama hakikaten demiştik” dedi.

Güler, “Terörle mücadelede Hükümet’e her türlü desteği veririz” sözleri anımsatılarak “CHP, sınırötesi harekâta nasıl bakar?” sorusu üzerine ise “Bugün MYK’daki ilk günüm, ilk basın açıklamam.

Çalışmalarımızı bundan sonra hızlandırarak sürdüreceğiz. Beni anlayışla karşılayın. Basın sözcüsü olarak partim adına yanlış bir şey söylemiş olmak istemem” demekle yetindi.