ATV- Sabah Grubu'nun Çalık'a satışının da bu dosyada yer aldığını iddia eden Savaş, “Başbakan'ın yüce divan dosyası oluşuyor. Çalık işi de bu dosyanın içinde” dedi.


Akdeniz Üniversitesi'nde düzenlenen "Anayasa Hukuku ve Son Gelişmeler" başlıklı panele Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve meslektaşı Vural Savaş konuşmacı olarak katıldı.

Savaş, panelde yaptığı konuşmada 'Anayasa Mahkemesi'nin esastan inceleme yapamaz" tartışmalarının getireceği tehlikelere değindi. “Diyelim ki "İlköğretim ve liselere türbansız girelemez" şeklinde düzenlenen bir kanun mecliste kabul edildi. Anayasa Mahkemesi yeterli çoğunluğa bakacak. Anayasa'ya aykırı bir durum yok. Kabul edildi” dedi. Savaş, bu açıdan CHP'nin Anayasa'nın 10'uncu ve 42'nci maddelerindeki değişikliğin iptali için yaptığı başvurunun çok önemli olduğunu söyledi.


Vural Savaş, “Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın dolaylı ihlallerini göz önüne almaz, sadece şekli denetleme yapar derse Türkiye'nin sonunu getirecek yol açılır” diye konuştu. “Atatürk'ün yaptığı her yasayı değiştirirken, Anayasa'da değişikliğe giderken çok iyi düşünmemiz lazım” şeklinde konuşmasını sürdüren Onursal Başsavcı, AKP iktidarına yüklendi, “Hitler de seçimle iktidara gelmişti” dedi.


'Hakim, laik cumhuriyet karşısında tarafsızım diyemez'

Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın Anayasa Mahkemesi'nin 46'ncı kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmayı eleştirerek, “Türkiye'de hiçbir hakim, laik cumhuriyet karşısında tarafsızım diyemez” dedi. AKP'nin başlattığı Sivil Anayasa tartışmalarına değinerek konuşmasına başlayan Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmanın 4 maddesine katılmadığını söyledi.

Kanadoğlu, “Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın konuşması hem oraya, hem şuraya, hem de buraya mesajlar verdi diye alkışlandı. Dikkatle incelendiğinde Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın yaptığı konuşmada değindiği 4 noktayı reddetmek durumundayım. Bunlardan birincisi "Hakim mutlaka tarafsız olmalıdır" sözüdür” diye konuştu.


“Kastetmediği anlamda elbetteki hakim tarafsız olmalıdır” sözleriyle konuşmasını sürdüren Yargıtay Onursal Başsavcısı, “Ama bu tarafsızlık özel hayatında vermiş olduğu kararların doğruluğu yönünde kamuoyunda kuşku uyandırmayacak bir tarafsızlık olmalıdır. Yüksek hakim, özel hayatında herhangi bir tarafa iltizam ettiği veya herhangi bir düşünceyi kabul ettiğini gösterir hareketlerden mutlaka kaçınmalıdır. Tabi Başkanın kastettiği tarafsızlık bu değil” dedi. Kanadoğlu konuşmasına şöyle sürdürdü:


“Başkanın kastettiği tarafsızlık, düşünceler, kavramlar, idealler ortaya çıktığı zaman hakimin tarafsız kalması düşüncesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin hakimi her şeyden önce Anayasa'nın tarafı olmak zorurdadır. Neden Anayasa tarafı olmak zorundadır. Çünkü Anayasa Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini koruma görevini ona vermiştir. Bu mahkemede üye olan, başkan olan bir kişi "Ben laik Cumhuriyet karşısında tarafsızım" diyemez. "Ben hukuk devleti ilkelerinin karşısında tarafsızım" diyemez. Bu konuşmada kastedilen mutlak tarafsızlık sözü, Türkiye Cumhuriyeti hakimi için geçerli değildir.”


"LAİKLİK ANAYASA KORUMASINDADIR"

Türkiye Cumhuriyeti'nin hakiminin, laik, demokratik sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin tarafında olduğunu kaydeden Kanadoğlu, Kılıç'ın "Laiklik toplumun koruması altındadır" açıklamasını ise talihsizlik olarak niteledi. Kanadoğlu şunları söyledi: “Laiklik her şeyden önce Anayasa'nın koruması altındadır. Başkan farkında olmayabilir, ama Anayasa Mahkemesi'nin de koruması altındadır. Hakim, laik Cumhuriyetin tarafında olacaktır. Ve laiklik ilkesininin korunmasını, Anayasa'nın uygulanması sağlayacaktır.”


Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu, Kılıç'ın "Yeni Anayasa için toplumsal mutabat gerekir" sözleri ile de siyasi iktidara hizmet ettiğini savundu. Kanadoğlu, “Eğer siz belirli amaçlarla Anayasa yapma sözcüğünün ortaya atıldığını bilerek ve yeni bir anayasa yapma yetkisinin 23'üncü dönem TBMM'de olmadığını görerek bu sözü söylüyorsanız, siz farkında olmadan siyasi iktidarın gayretlerine hizmet eder duruma düşmektesiniz” diye konuştu. Kanadoğlu şunları söyledi:
“Bir Anayasa Mahkemesi Başkanı, yeni bir anayasa yapma olanağının olmadığını bile bile yeni anayasa yapmaktan bahsedemez. Anayasa'nın belirli hükümlerinin değiştirilmesi için fikirlerini ortaya koyabilir, ama öğretinin, uygulamanın bütün gerçeklerine rağmen bir Anayasa Mahkemesi Başkanı, mevcut siyasi iktidar gibi yeni anayasadan bahsediyorsa onun samimiyetinden şüphelenmemek olanaksız hale gelir.”


"YOL AYRIMINA GİDİLİYOR"

Kanadoğlu, son olarak, Haşim Kılıç'ın 46'ncı yıl konuşmasında milli iradenin temsili için Anayasa Mahkemesi'ne meclis tarafından da üye seçilmesinin yerinde olacağına yönelik açıklamasına değindi, “Yargıyı siyasallaştırırsınız” dedi. Sabih Kanadoğlu, AKP iktidarının devletin tüm kademelerinde büyük kadrolaşma hareketi içinde olduğunu belirterek, “Türkiye yol ayrımına doğru hızla yürüyor. Kendi kafalarındaki ideolojik rejimi yerleştirebilmek için devletin tüm kadrolarında büyük bir kadrolaşma hareketi kesinlikle görünüyor. 17 kişilik Anayasa Mahkemesi kadrosunun 8'inin meclis tarafından seçilmiş olduğu bir an düşünürseniz ortaya çıkacak tablo siyasallaşmış bir yargı olacaktır” diye konuştu.

DHA