Başbakan, istikrar için savunduğu baraj konusunda ilk kez tarih verdi. Erdoğan, “2015’te hedeflerimizi yakalarsak bir iki puan oynanabilir” dedi. Terör örgütüyle ‘iltisaklı’ olmakla suçladığı BDP’yi ise uyardı: “Tüyü bitmemiş yetimin hakkı eylemlerde kullanılıyor. Böyle gitmez”
 
Seçim barajını 2015'te düşürebiliriz
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, istikrar gerekçesiyle savunduğu yüzde 10 seçim barajı konusunda ilk kez farklı bir tavır sergiledi. Erdoğan, "2015'te belirlediğimiz hedefleri yakaladığımız taktirde barajda bir iki puan oynanabilir" dedi. Başbakan, 'ustalık' döneminin hedeflerini "güçlü ekonomi ve millete 'benim' diyebileceği bir Anayasa yapmak" şeklinde özetledi. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun mitingden mitinge koşmasını överken uslup eleştirisinde bulundu. Başbakan, "Dürüst değil, aşırı yalan var. Adeta bir yürüyen yalan makinesi" şeklinde konuştu. Erdoğan, BDP'yi ise terör örgütü PKK'ya 'iltisaklı' olmakla suçladı.Erdoğan, "Süreç tabi böyle gidemez. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkı bunlara gidecek, bunlarda alacak parayı terör eylemlerinde kullanacaklar" ifadelerini kullandı. Erdoğan, önceki gün yaptığı Rize ve Giresun mitingleri sonrası Ankara'ya dönerken Ankara Temsilcimiz Adem Yavuz Arslan'ın aralarında bulunduğu 3 gazetecinin sorularını cevapladı. 
 
HALK GÖRMEK İSTİYOR
 
-Teknolojinin gelişimi ve iletişim imkanlarının artması nedeniyle mitinglerin önemini yitirdiği iddiası var. Sizce de mitinglerin önemi azalıyor mu?
 
Mitingler seçimin çok farklı bir dinamik unsurunu oluşturuyor. Halk demek ki liderlerin vücud dilini bizzat görmek, yaşamak istiyor. Göz göze teması kurmak istiyor. Bazıları neticesiz filan diyor. Ama ben öyle düşünmüyorum.
 
-Lider de halkın vücud dilini görüyor mu?
 
Ben her zaman alandaki sinerjiyi yaymaya çalışıyorum. Dikkat ederseniz 'bizzat ev ev dolaşacak mısınız' derken oraya gelenleri 'alandan çık git evine yat havasında' bırakmak istemiyorum. Biraz da tahrik ederek oradaki sinerjiyi yaymak istiyorum. Halkı da davet ediyorum. Karşılıklı bir etkileşim oluyor.
 
-Seçimleri 'ustalık dönemi' sloganı ile taşıyorsunuz. 2023 hedefi de koyuyorsunuz. Ekonomik hedefler var. Size göre 'ustaya' ne yakışır?  
 
En önemlisi şu: 'İleri Demokrasi'nin hakim olmasını, temel hak ve özgürlüklerin egemen olmasını ve milletin kendi anayasasını yaptığı bir süreci yaşamak istiyoruz. Bununla birlikte ekonomik alandaki performansımızın şu andaki artan değerlere göre sürdürebilmek hedefimiz. Önümüzdeki 2015 değerleri var. 2015 değerlerini tutturmamız lazım. Eğer 'İleri Demokrasi', temel hak ve özgürlükler, yeni anayasa vs. Bütün bunları ortaya koyup sonrada yaptığımız anayasaya halkımıza 'işte bu benim anayasam' dedirtebilirsek..Hem ekonomi hem de insan haklarında güçlendirmiş olarak geleceğe taşıyacağız ülkemizi. 
 
-Anayasa değişikliği içinde somut ne olabilir?
 
En basitinden siyasi partiler yasası ve seçim yasası. Bunlar bu işin içinde var. Değiştirmeyi hedefliyoruz. İkide bir gündeme getiriyorlar. Seçim barajı gibi konular belli bir zemine oturtulabilir. Belki yeniden Türkiye vekilliği tartışılacak. Bize göre siyasi partiler kesinlikle kapatılamamalı.
 
TÜRKİYE VEKİLLİĞİ OLABİLİR
 
-Yani seçim barajı indirilebilir mi?
 
Seçim barajı da tartışılabilir. Ben Türkiye'nin kalkınma sürecini hesaplıyorum. İstikrar ve güven için bir süre daha bu barajı korumamız lazım. Söylediğim bu. Bu düşüncemi şu anda da koruyorum. Nedir ? 2015'te belirlediğimiz hedefleri yakaladığımız halde belki barajda bir iki puan oynanabilir. Veya ilk kademe de Türkiye vekilliği gelebilir. İstikrar çok önemli. Nisan ayı itibariyle bütçe 1 milyar dolar fazla verdi. Seçim sürecindeyiz düşünün. Seçim ekonomisi olsa bir milyar doları nerden fazla vereceksin?
 
Artık adalet gecikmeyecek
 
-Çizdiğiniz perspektife göre şu anda konuştuğumuz sorunları bir sonraki seçimde konuşmayabiliriz demek mümkün mü?
 
İnsan oğlunun olduğu yer bir kere dinamiktir. Dinamik yapıda hiçbir zaman şu tarihte bu olacak diyemezsiniz. Bunun sürekli güncellenmesi lazım. Yargıda mesela uzun yılları kapsayacak bir reformu gerçekleştirdik. AYM, Yargıtay, Danıştay vs. Yargının yapısı daha demokratikleşti. Eksikler yok mu, mutlaka var. Artık istinaf mahkemeleriyle büyük adım atıldı. Türkiye büyük ölçüde 'geciken adalet adalet değildir' türü sözlerden kurtulacak. Ama alışkanlıklar var. Ben şu anda savcıları hakimleri çok daha heyecanlı görüyorum. Her gittiğimiz yere dev adalet sarayları kuruyoruz. Her şey elektronik hale geliyor. 
 
BDP’nin özgürlükmücadelesi yok
 
-Terör tehdidi ve BDP'nin tutumun nasıl değerlendiriyorsunuz ? Mesela Demirtaş'ın 'bu ülkeye tek başbakan yetmez' sözünü nasıl yorumluyorsunuz?
 
Şu anda terör örgütüyle BDP iltisaklı. BDP bir demokratik mücadele içinde olan parti değildir. Bir demokrasi mücadelesi bir özgürlük mücadeleleri yok. Bakın bir şeyi çok açık söylüyorum. Biz birileri istediği için atmıyoruz demokratik adımları. Bizzat partiyi kurarken programıma koydum. OHAL'i kaldırmayı, dil eğitimin önündeki engelleri kaldırmayı daha yola çıkarken kayda geçirdik. Üniversitede Kürtçe, TRT Şeş... Biz bunların sözünü yola çıkarken verdik ve hepsini yerine getirdik. Tek başbakan yetmezmiş?  Ne demek tek başbakan yetmez ? Süreç tabi böyle gidemez. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkı bunlara gidecek, bunlarda alacak parayı terör eylemlerinde kullanacaklar. Kendini özgürlükçü sayan köşe yazarları da oturup KCK'yı savunuyor!
 
-Daha önce hazırladığınız yerel yönetimler reformu veto edilmişti. Gündeminizde mi tekrar? 
 
Çok reform yaptık yerel yerel yönetimlerle ilgili. Benim başkanlığım dönemimde elimde olmayan imkanlar şu anda mevcut başkanlarda var.
 
Yürüyen yalan makinesi gibi
 
 -Sürekli anket yaptırdığınızı biliyoruz. Anketler, meydanlar ne söylüyor? 
 
Anketler değişken, her an her şey olabiliyor. Asıl anket 12 Haziran'da olacak. Şu andaki durum itibariyle partimiz için memnuniyet verici. 
 
 -Kemal Kılıçdaroğlu'nun performansını nasıl buluyorsunuz?
 
Çok miting yapıyor, koşuyor. Bunu taktir ediyorum. Ama üslubunu beğenmiyorum. Dürüst değil, aşırı yalan var. Adeta bir yürüyen yalan makinesi kendisi.
 
-Özür borcu birikti yani?
 
Özür talebine de gerek kalmadı. Söylemek istemem ama bu noktada rahat bir tip. Takiyyenin daniskası var Kılıçdaroğlu'nda.
 
-Üslup sorununda ilk kez seçime giriyor olması etkili olabilir mi?
 
Referanduma da girdi. Seçimden sonra ne olacak onu da göreceğiz. 
 
Sahte maili eline kim tutuşturduğunu açıkla
 
Erdoğan, sahte olduğu ortaya çıkan maili CHP liderine kimin verdiğini çok merak ettiğini söyledi.
 
Başbakan Erdoğan, sahte e-maili gündeme getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Uyduruk olduğu belli omaili sana kimverdi” diye sordu. Uşak CumhuriyetMeydanı’nda düzenlenenmitingde konuşan Erdoğan, yönelttiği soruları Kılıçdaroğlu’nun duymazdan geldiğini savunurken şu ifadeleri kullandı: 
 
EMNİYET ARAŞTIRIYOR
 
 “Şimdi kendisine bir soru daha yönelteceğim. Bugün tatil, zor soru sormayacağım.Hafta içinde cevap bekleyeceğim. Sayın Kılıçdaroğlu hembiz hemkamuoyu çok merak ediyoruz. Senin elineÖSYMile ilgili omaili kimtutuşturdu? Sana bu şakayı kimyaptı? Uyduruk olduğu belli omaili sana kimverdi? Şu anda emniyet güçleri bu işi takip ediyor.Omaili atan er geç çıkacakmeydana. Ama biz asıl size bu şakayı kimin yaptığınımerak ediyoruz.” Başbakan, SSK GenelMüdürlüğü yaptığı dönemde 70 akrabasını kuruma yerleştirdiği ortaya çıkan Kılaçdaroğlu’nun cevabını da eleştirdi. 
 
TERÖR SANIKLARINI ALDIN 
 
Başbakan şöyle konuştu: “İtiraf etmek zorunda kaldın. ‘Yakınlarımızı almak suçmu’ dedin. Yahu bir başkasının bir tane, iki tane yakını çıksa kıyamet koparıyorsunuz. Sen 50, 60, 70, 80 yakınını akraba-i taallukatını yerleştireceksin, terör suçundan yargılanıp çıkanları yerleştireceksin, ondan sonra da konuşacaksın. Yasalara uygun olsa da bu işin bir edebi, adabı var. İmtihanla değil atamayla alıyorsun. Kimbunlar açıkla.” Bu arada Erdoğan, Süleyman Demirel’in sağda CHP’nin ise solda stotükoculuk yaptığını belirterek “50 yıl sonra, statükonun iki bekçisi kol kola girdi” değerlendirmesinde bulundu.
 
bugün