Baliç, Geremi ve Nihat'ı aldım. Türk futboluna 25 milyon dolar gibi bir para kazandırdım. 6 ay çalışıp, 6 milyon dolarla ayrılmadım. Şimdi baktığımda çılgının teki olduğumu düşünüyorum.

John Benjamin Toshack... Beşiktaş'ın eski teknik patronu... Belki de giderken Türkiye'deki bir kulübe para kazandıran tek teknik adam. Kısa süren "siyah-beyazlı" maceranın ardından Real Madrid gibi bir dev kulübe transfer olan Galli çalıştırıcının yolu, yıllar sonra yeniden Türkiye'ye düştü. Ama bu kez sahada değil, tribündeydi.

Galatasaray-Fenerbahçe ve Beşiktaş-Kayserispor maçlarını MİLLİYET için yorumlayan Toshack, dünü ve bugünü yorumladı, Türk futbolunun gerçeklerini gözler önüne serdi. İşte dünyanın sayılı teknik adamları arasında yer alan John Benjamin Toshack'ın görüşleri: Beşiktaş'tan ayrıldığınızdan beri sizce Türk futbolunda neler değişmiş?

- Türk futbolunda standart çok yukarılara yükselmiş. Özellikle bu sezon öyle. Mücadele seviyesi, profesyonelizm ve diğer şeyler Türk futbolunda artış göstermiş. Garip olan şey ise Beşiktaş ve Galatasaray"ın ilk 6'ya bile giremiyor olması. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor'u hep ilk dörtte görmeye alıştık. Bu benim için bir sürpriz oldu.

Sizce bunun sebebi ne olabilir?
- Tam olarak bilmiyorum. Umuyorum ki, diğer takımların seviyelerini yükseltmiş olması bunun sebebidir.

Beşiktaş'ın yaşadığı hayal kırıklığı hakkında ne diyeceksiniz?
- Beşiktaş için ne diyeceğimi bilmiyorum. Beşiktaş bu oyuncuları almışsa birinci olmak için almıştır. Guti, Simao, Almeida, Quaresma hepsi en üst seviyede oyuncular. Ama bazen böyle büyük transferler işe yaramaz. Kesinlikle Beşiktaş bu sene hayal kırıklığı yarattı. Beşiktaş'ta Nihat, Fevzi gibi genç oyuncular hatırlıyorum. Ben geldiğimde takım çok yaşlıydı. Orta saha Mehmet, Yankov ve Letchkov'dan oluşuyordu. Biz de genç Beşiktaşlı oyuncular kazandırmaya çalıştık. Bunu aynı zamanda kulübün kimliği için de yaptık. Beşiktaş'ı son izlediğim maç, Dinamo Kiev karşılaşmasıydı ve kadroda sadece iki Türk oyuncu vardı.

Beşiktaş'ın altyapısından belki de en çok siz yararlanmıştınız.
- Tutku ve ruh istiyorsanız, bunu genç Türk oyuncularla başarırsınız. Belki tarif yanlıştı. Eğer bir yemek yapıyorsanız bir tarifiniz olur. Ve yemek yapmayı bilmeniz gerekir. Bazı insanların elinde tarif vardır ama yemek pişirmeyi bilmez. Bazı insanlar ise yemek pişirmeyi biliyordur ama elinde doğru tarif yoktur. Eğer patatesli omlet yapmak isterseniz patates ve yumurtaya ihtiyaç duyarsınız. Patatesiniz yoksa sadece omlet yaparsınız. Belki de Beşiktaş için doğru tarif, genç oyuncular yetiştirmek olabilir. Başarıyı satın alamazsınız. Bence Beşiktaş için doğru tarif; 3 tane iyi yabancı oyuncu seçmek ve bunları genç Türk oyunculardan oluşmuş bir kadroya monte etmek olabilir. Bu genç oyuncuların hepsinin PAF takımdan gelmesi mümkün olmayabilir ama Türkiye'deki diğer kulüplerde oynayan genç ve yetenekli Türk oyuncuları alabilirsiniz.

Yabancı sayısı hakkındaki görüşürüz...
- Türkiye'de, 8 yabancı, 3 yerli oyuncu yerine, takımlarda üç yabancı 8 yerli olmalı. O üç yabancıyı da iyi seçmeli ve gençlere bir şeyler öğretmeli. İyi bir takım ruhu yakalamalısınız. Bu tarifle başarı hemen gelmez. Ama zamanla başarılı olursunuz.

Bu tarifi en son Galatasaray uygulamış ve UEFA'yı kazanmıştı.
- Evet, Galatasaray buna mükemmel bir örnek. Galatasaray da bu tarifi uyguladı ve Fatih Terim bu tarifle UEFA Kupası'nı kazandı. Kadrosunda iyi Türkler vardı ve çok iyi 4 tane yabancı vardı. Deneyimleri vardı.

Eski öğrenciniz Ertuğrul Sağlam'ın bir Anadolu takımını şampiyon yapmasına ne diyeceksiniz?
- Bursaspor'un şampiyonluğu elbette sürpriz oldu. Ama Ertuğrul Sağlam ve Mutlu Topçu'nun zamanla iyi hocalar olmasına çok şaşırmadım. Çok iyi profesyonel oyunculardı. Çok iyi çalışırlar ve söylediğim her şeyi dinlerler, istediklerimi anlarlardı.

Sağlam, futbol bilgisinin gelişiminde sizin de önemli bir isim olduğunuzu söylüyor. - Ertuğrul Sağlam'ı forvetten defansa çektiğimde herkes benim delirdiğimi söyledi. Ama Ertuğrul o pozisyonda çok iyi maçlar çıkardı. Çok akıllı bir futbolcu olduğu için oyunu geriden çok iyi okuyor ve takımı yönlendiriyordu. Onun futbol eğitiminde de önemli oldu. Ertuğrul Sağlam'ın başarılı olmasına hiç şaşırmadım. Akıllı ve profesyonel bir oyuncuydu. Ertuğrul Sağlam'ın yurtdışında bir takım çalıştıracak potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum.

Şimdiki yabancı teknik direktörler tazminat zengini olup Türkiye'den ayrılıyor. Sizde bunun tersi yaşanmıştı.
- Ben, Beşiktaş'tan Real Madrid'e gittiğimde İspanyollar benim için Beşiktaş'a 600 bin dolar ödedi. Beşiktaş'ta Türkiye Kupası ve Atatürk Kupası'nı kazandım. Ayrılırken de kulüpten para almadım. Takıma da tam 7 genç oyuncu kazandırdım. Real Madrid'e gittiğimde Baliç ve Geremi'yi aldım. Real Sociedad'a gittiğimde de Beşiktaş'tan Nihat'ı getirdim. Toplamda Türk futboluna 25 milyon dolar gibi bir para kazandırdım. Türkiye'de 6 ay çalışıp, valizimdeki 6 milyon dolarla ayrılmadım. Şimdi buraya gelen hocalara baktığımda çılgının teki olduğumu düşünüyorum.