Bir türlü verilemeyen kilolar herkesin derdi. Bu fazlalık bana göre 20 idi size göre 5 kilo olabilir.

Beni tanıyanlar bilir.110 kilo ile tartıya çıkamayacak halde idim. En az 20 kilo vermem gerektiğini biliyordum ama nerde o kararlılık...

Battı balık yan gider diye diye midemi kontrol altına alma çabam hiç olmadı ta ki doktorum ile yüzleşinceye kadar.

Doktor kontrolünde acil kilo vermem gerektiğini duyunca beynim ve psikolojim bir an önce başlamam gerektiğini söyledi. En az 20 kilo vermezsem battı balık yan gitmeyecek tepe taklak olacaktı. Bir arkadaşımın tavsiyesi ile "The Secret filmini izledim. Kararlılık ve pozitif düşünme konusunda motive edici bir filmdi. Sürekli başlayıp yarım bıraktığım kilo verme hikâyem bu sefer sonuca ulaşacaktı.

Beslenme ve diyet ile ilgili onlarca kitap okuyarak ise başladım. Gördüm ki diyet reçetesi değil, beslenme eğitimi işimi çözecekti. Kiloyla nasıl savaşacağımı öğrenmeli, bunu sabırla uygulamalıydım.

İlk olarak sık yemek yemediğimi ama yediğim zaman çok miktarda ve hızlı yemek yemek yediğimi tespit ettim. Hızlı yemek, çok yemek demekti.

Yediğimiz öğünün ve porsiyonunun aynı olmasına rağmen, hızlı yemek yemenin ya da yemeği ağır ağır çiğneyerek yemenin farklı sonuçları olduğunu öğrendim. İnsanlardaki doygunluk hissinin, lokmayı yuttuktan sonra ortalama 15-20 dakika kadar geç oluştuğu söylenmektedir. Bu nedenle hızlı yemek yiyen kişiler, ağır ağır yiyenlere göre daha fazla besin tüketiyorlar. Bu da doğal olarak ihtiyaçtan daha fazla kalori alınması anlamına gelmektedir.

Sofraya oturmadan 20 dakika önce 3 bardak su içip midemi doldurdum. Mideye balon takılma işleminin cerrahisiz hali gibi düşünün. Her bir lokmanın hakkını vererek ve ağır ağır çiğnedikten sonra yutmalıydım. Böylece hem yediğim yemeğin zevkine varacak, hem de vücudun doygunluk hissi yaşaması için ona gerekli süreyi kazandırmış olacaktım.

Peygamber Efendimiz bile sofradan tam olarak doymadan kalkmayı nasihat etmektedir. Çünkü sofrada otururken ki doygunluk hissimiz, yediklerimize nazaran daha geç gelen bir organizma tepkisidir. Vücudumuz, yukarıda da söylediğimiz gibi 15 dakika gecikme ile doygunluk hissini yaşamaktır.

Bu beslenme alışkanlığını kazandıktan sonra diğer öğrendiklerimi uygulamayla kararlılığımı sürdürdüm

Karbonhidratlı gıdaları çok az tüketmeye başladım. Kek, börek, pasta, makarna gibi yiyecekleri hayatımdan çıkardım. Yemekten sonra uykum gelirdi. Beyaz ekmeği kestim, az miktarda tahıllı ekmek özellikle de karabuğday yemeye devam ettim. Kısa sürede uyku halim geçti.  Şekeri neredeyse kestim. Yağ yakımını gerçekleştirmek, metabolizmayı hızlandırmak için hareket etmem şarttı. Ama kilodan dolayı bunu yapamıyordum. Hareket etmeye, yavaş yavaş başladım. Zamanla daha rahat hareket edip daha uzun yürür hale geldim. Yemek bana hükmedeceğine benim yemeğe hükmetmem gerekiyordu. Kilo vermeyi eğlenceli bir hale sokmalıydım. Kendime eziyet edecek yasaklar koymadan ama zararlı olan yiyecekleri hayatımdan çıkararak ve olabildiğince her şeyi yiyerek zayıfladım.

 

Kilo vermek imkânsız değildir, kararlılıktır. Zayıflatan haplar, karışımlar gibi mucizevi yöntemlere inanmayın.

Yapmanız gereken ne yiyorsanız yarısı, ne kadar hareket ediyorsanız iki katı.

Kilo durumunuz önemli değil, sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirin. Doğru beslenmek için sağlığınızın bozulmasını veya kilo almayı beklemeyin şimdi başlayın.

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA