Pamukoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün bir takım siyasetçilerin ve bürokratların çocuklara masal anlatır tarzda klasik sözler sarf ettiği bir gün olduğunu ileri sürdü. Kadın sorununun aynı zamanda bir güvenlik sorunu olduğunu belirten Pamukoğlu, özellikle son günlerde kadınlara yönelik şiddet ve katliamların akıl almaz boyuta ulaştığını anlattı.

Kadın konusunun salt sosyal ve kültürel bir mesele olmaktan öte güvenlik meselesi haline geldiğine dikkat çeken Pamukoğlu, şöyle konuştu: "Gelişmiş ülkelerde yetkili mercilerdeki kadın oranı yüzde 48-55 arasında. Türkiye'de bu oran yüzde 9,8" Osman Pamukoğlu, 12 Haziran'da yapılacak seçimlerin iktidar, ana muhalefet, muhalefet ve kendisinin partisinin de içinde bulunduğu dört parti arasında geçeceğini söyledi. Seçime gireceği açıklanan partilerin önemli bir bölümünün şeklen var olduğunu savunan Pamukoğlu, "Kimlikleri ve örgütleri var ama bunların yüzde 90'ının halk nezdinde bir gücü yok" dedi.

Yaklaşan seçimlerin her yönden hayati olduğunu belirten Pamukoğlu, bu defa rejim, güvenlik, adalet sistemi dahil her şey açısından kritik ve çok hassas bir dönemin yaşandığını dile getirdi.

BARAJ KORKUMUZ YOK

Toplantıda bir gazetecinin HEPAR'ın barajı geçip Meclise gireceğine yönelik söylemlerini hatırlatması üzerine Pamukoğlu, barajın korku anlamına geldiğini belirterek şöyle konuştu: "HEPAR'ın şu an yaşları 25 ile 30 arasında 3 milyon 600 bin taraftarı ve sempatizanı var. Baraj, siyasette yer alan eski 40 yıllık partilerin korkularının bir ifadesidir. Şüpheleri var kendilerinden. Kendilerine güvenleri yok. Siz eğer bir kaya iseniz sizden ne rüzgar ne yağmur, ne fırtına hiçbir zaman değil bir parça, toz bile kopartamaz. Baraj korkusu tamamen kişinin kendi güvensizliğinden kaynaklanıyor."

Türkiye'nin tek parti tarafından yönetildiği 8 yıl içinde ülkedeki her üç kişiden birinin yerel yönetimlerde veya merkezi idare işini yaptırmak için rüşvet verir duruma geldiğini iddia eden Pamukoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Ülkenin hali ortada, bunların kime hizmet ettiği de ortada. Bu parti, hiçbir şey yokken gökten zıp diye mi düştü? Kimdi? MHP siyaset yapmıyor muydu? CHP, DSP siyaset yapmıyor muydu? Bu ANAP denilen parti, birleşim mirleşim derken tangır tungur oldular gitti, siyaset yapıyor muydu? Bunların beceriksizliği, yeteneksizliği. Bunlar (AK Parti) 40 haramileri geçecek, onlara nal toplatacak kadar hırsız. Ama ondan öncekiler de hepsini yaptı. Avuttular, uyuttular ve soydular."

BUNLAR YAĞI DA KOYDU

HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, bir soru üzerine Ergenekon davasının aşureye döndüğünü söyledi. Aşureye yağ hariç her şeyin konulduğunu dile getiren Pamukoğlu, gazetecilerin tutuklanmasıyla sonuçlanan son gözaltı operasyonuyla birlikte "Artık bunlar yağı da koydular" dedi.

Ergenekon davası kapsamında 6- 7 tip insanın gözaltına alınıp tutuklandığını dile getiren Pamukoğlu, şöyle konuştu: "Birincisi, 'Mermi, vurduk kırdık, el bombası attık' denilen grup. Bu grup şehir eşkıyası grubu. Ardından bir takım emekli generaller var. Arkadan bir grup gazeteci, sonra akademisyen. Birinin diğeriyle bir irtibatı olduğu kanaatinde değilim."

SİLİVRİ TUTUKLULARI SİYASİ RANT ARACI

Dava kapsamında yargılanan çetevari bir grup bulunduğunu ve bunlar hakkındaki yargılama işlemlerinin bir an önce bitirilmesi gerektiğini savunan Pamukoğlu, "Bu tamamen siyasi bir dava. Balyoz da öyle. Bunu da 12 Haziran çözecek. Siyasi meseleleri siyasi kararlar çözer. Bu dünya ettim buldum dünyasıdır. Her zaman bahar olmaz. Kara kışı, kurak yazları da gelir" dedi. Pamukoğlu, Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan generallerin veya Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının partisi tarafından milletvekili adayı gösterilip gösterilmeyeceğine yönelik soru karşısında adaylığını talebe bağlı bir süreç olduğunu hatırlattı. Pamukoğlu, böyle bir adaylık sürecinin bazı siyasi partiler tarafından siyasi jargon haline getirildiğini ve rant aracı olarak kullanıldığını savunarak, partisinin kapılarının herkese açık olduğunu sözlerine ekledi.