Nazilli Öğretmen Evi önünde basın açıklaması yapan Eğitim-İş Sendikası Nazilli Temsilciliği üyeleri, tepkilerini dile getirdi.
Nazilli Öğretmen Evi ve Akşam Sanat Okulu önünde öğle saatlerinde buluşan Eğitim-İş Sendikası üyelerine Cumhuriyet Halk Partisi Nazilli İlçe Örgütü ile Emekli-Sen destek verdi. Basın açıklamasında, Milli Eğitim Bakanı'nın yanlış uygulamalar yaptığını ifade eden basın sözcüsü, şöyle konuştu: "Sendikalara kulağını tıkayan Milli Eğitim Bakanı bitmek bilmeyen yanlış uygulamalarına bir yenisini daha eklemiştir. Hepinizin bildiği gibi öğretmen evlerinden indirimli faydalanmak üzere alınan bandroller 2008 yılında
18 YTL'ye alınmıştır. 2009 yılında ise bandrol ücreti bakanlık tarafından 60 YTL'ye çıkarılmıştır. Bu artış yüzde 333'e tekabül etmektedir. Ayrıca bakanlık, açıklamada, 'Öğretmenlerin bandrol ücretiyle yapılan öğretmen evi yok' derken neyi izah etmek istiyor? Acaba, "öğretmen evleri zaten öğretmenlerin değil mi demeye getiriyor? Öğretmen evi bandrol fiyatının yüzde 333 artmasını kabul etmek mümkün mü? Ayrıca, diğer kamu kurumlarının kendi personellerine, kendi misafirhanelerinde tanıdıkları imkanların
bizlere de kendi kurumumuzca sağlanması gerekmiyor mu? Öğretmen evlerine göz dikenlere sesleniyoruz; Elinizi buralardan çekin, buralar bizimdir ve hep öyle kalacaktır."
2008 yılını sıkıntılarla geçiren eğitim çalışanlarının 2009 yılında da aynı sıkıntıları fazlasıyla yaşayacakları kaygısını taşımakta olduklarını anlatan Sözcü, sözlerine şöyle devam etti: "Bilindiği üzere AKP hükümeti, 2009 yılı için kamu çalışanlarına yüzde 8,70, asgari ücretliye yüzde 8,16, emekliye yüzde 8,883 maaş zammını reva görmektedir."
Toplumun büyük bir bölümünün açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamasına göz yumulduğunu anlatan Sözcü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kamu çalışanları, işçiler, çiftçiler ve emekliler, tüm vatandaşlarımızın ekonomik krizlerin pençesinde ezilmesini kabul etmiyoruz. Bankalar hortumlandı, faturasını biz ödedik. 2001 krizi dediler yine faturası halka kesildi ve şimdi de 2009 krizi diyorlar. Yeter artık. Biz yeni fatura ödemek istemiyoruz. Ekonomik durumları elverişli olmayan öğrencilere Halk Eğitim
Merkezleri'nin SBS hazırlık kursları açmasının yasaklanması olayına Eğitim-İş tepki göstermiş, konu ulusal basında da geniş yer bulmuştu. Tepkiler üzerine Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yeni bir genelge yayınlayarak Halk Eğitim Merkezleri'nin bedava kurs açabileceklerini bildirmiştir. Ancak yapılan açıklamanın gerekli hukuki düzenlemeden yoksun olması nedeniyle ilgili genelge mahkemeye taşınmıştır."
DAR GELİRLİ VELİLERDEN PARA İSTENMESİN
Eğitimin anayasal bir hak olduğunu anlatan Sözcü, şunları söyledi: "Devlet vatandaşına nitelikli eğitim vermekle yükümlüdür. İşte bu noktada, Milli Eğitim Bakanlığının 2009 bütçesi incelendiğinde, yine okullara yeterli kaynak gelmeyeceğini görmekteyiz. Bu yüzden okullarda çalıştırılan memur hizmetlilerin maaşları velilere yüklenmektedir. Dar gelirli veliler hem sıkıntı yaşamakta, hem de ödeyemediği para karşısında çocuğunun karşısında eziklik yaşamaktadır. Eğitim, anayasada belirtildiği gibi parasız,
eşit, demokratik, çağdaş, bilimsel, laik olmak zorundadır. Atatürk İlke ve Devrimlerinden taviz verilmemeli. Aydınlanmanın yolu budur. Eğitim cemaatlere, tarikatlara bırakılamaz."
Yaklaşık 50 kişi basın açıklamasının ardından dağıldı.