Orgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu komutanları emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Ergin Saygun ile Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu'nun da aralarında bulunduğu 250'si tutuklu 365 sanıklı "Balyoz Planı" davasının 96'ıncı duruşması başladı.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Halil İbrahim Fırtına, emekli Oramiral Özden Örnek ile MHP'den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 230 tutuklu sanık katıldı.

Emekli Orgeneral Ergin Saygun'un da aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık ile "Ergenekon" davasından tutuklu yargılanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, tutuksuz yargılanan 13 sanık da hazır bulundu.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne getirilen savcı Savaş Kırbaş duruşmaya katılmazken, duruşmada iddia makamını diğer savcı Hüseyin Kaplan temsil etti.

Sanık avukatlarının birçoğu da "Delillerin değerlendirilmeden savcının esas hakkında görüşünü açıkladığı ve tanık dinleme taleplerinin kabul edilmediği" gerekçesiyle ve mahkemeyi protesto etmek amacıyla duruşmaya katılmadı.

Avukatlar ile hakim arasında tartışma

İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş ile 5 avukat da gözlemci olarak duruşmaya gelerek, müdahil avukatlar için ayrılan bölüme oturdu. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, "Ceza Muhakemesi Hukuku'nda mahkeme heyetinin gözlemlenmesi diye bir madde yok. Türk milleti adına yargılama yapan mahkemenin, baro tarafından gözlemlenmesi diye bir şey yok. Amacınız meslektaşlarınızı gözlemekse, cübbelerinizi çıkarıp arka tarafa geçiniz. Duruşmaya, sadece sanıklarla vekalet ilişkisi olan cübbeli olarak katılabilir. Cübbelerinizi çıkararak, avukatlar için ayrılan bölümün sonuna geçebilirsiniz" diye konuştu.

Sema Pekdaş'ın, Avukatlık Kanunu'na göre bu uygulamanın olduğunu belirtmesi üzerine Başkan Diken, şunları söyledi:

"Gözlemci olarak katılmanız, mahkememiz ve ceza usul yargılamasıyla ilgili bir konu değildir. Baro olarak duruşmayı izleyebilirsiniz. Ceza usulünde mahkemelerin gözlenmesi diye bir şey yok. Mahkemeleri, Yargıtay gibi temyiz mercileri ile ilgili yasal merciler dışında hiç kimsenin denetim ve gözlem yetkisi yoktur."

Avukatların itirazı üzerine Diken, müdahil sıralarından kalkmaları için uyarısını sürdürdü. Diken, "Duruşmalarda vekalet ilişkisi dışındakiler, dinleyicidir. Cübbelerinizi çıkartarak, bulunduğunuz bölümü terk edin. Aksi halde mahkeme farklı tedbirler almak zorunda kalır" dedi.

Bunun üzerine İzmir Barosu avukatları müdahil sıralarından kalkıp sanık avukatları için ayrılan bölüme otururken, bazılarının cübbelerini çıkarmadığı görüldü. Bazı sanıkların da oturdukları yerden, "Hoşgeldiniz. İsterseniz size vekalet verelim" dedikleri duyuldu.

Duruşmada daha sonra üye hakim Ali Efendi Peksak, dosyaya gelen evrakları okudu. Peksak'ın bir evrakta eksik olan bilirkişi yemininin tamamlandığını söylemesi, salondaki sanıkların gülüşmelerine neden oldu.

Başkan Diken de "Bu işi ilk kez yapmıyoruz. Usulü sizden öğrenecek değiliz. 20 yıldır bu işi yapıyoruz. Lütfen sükuneti muhafaza ediniz. Usul eksikliğinin nasıl giderileceğini biliyoruz" şeklinde uyarıda bulundu.

Baro yine görevlendirme yapmadı

Peksak'ın okumaya devam ettiği gelen evraklara göre, mahkemenin sanıklar için avukat görevlendirmesini istediği İstanbul Barosu'ndan cevap geldi. Baro yazısında, daha önceden aynı taleple 3 kez cevap verildiği hatırlatılarak, mahkemenin baroyu hukuka aykırı işlem yapmaya zorladığı savunuldu.

Baronun daha önce gönderdiği yazıda, sanıklar ve avukatlar arasında vekillik ilişkisinin devam ettiği belirtilerek, avukat görevlendirmesi yapılmayacağı bildirilmişti.

Duruşma, gelen evrakların okunmasıyla devam ediyor.