''Askeri casusluk ve şantaj'' soruşturması kapsamında İzmit Donanma Komutanlığında yapılan aramada ele geçirilen ve ''Balyoz Planı'' davasında ek delil olarak değerlendirilen 43 ek klasörle ilgili askeri savcılıkça hazırlatılan bilir kişi raporunda ''Muhtemelen sistem tarih ve saati değiştirilmiş başka bir bilgisayardan aktarılarak kaydedilmiş olduğu değerlendirilen bu dosya ve klasörler 'manipülatif' olarak nitelendirilmiştir'' denildi.

''Balyoz Planı'' davasında bazı sanıkların avukatlığını yapan Celal Ülgen, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde, basın mensuplarına, Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirildiği iddia edilen 43 klasörle ilgili Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığınca hazırlatılan 14 Ocak 2011 tarihli bilirkişi raporunun örneğini dağıttı.

Bir tuğamiral, bir binbaşı ile 3 yüzbaşıdan oluşan heyetçe hazırlanan raporda, aramalarda el konulan 5 adet hard diskteki belgelerde suç unsuru olup olmadığı, bu belgelerin kim tarafından ve ne maksatla oluşturulduğuna dair teknik incelemenin yapılması maksadıyla heyete teslim edilen 160 gigabyte büyüklüğündeki hard diskin heyet tarafından şekil, içerik ve adli bilişim yazılımlarıyla teknik olarak detaylı incelendiği belirtildi.

Suç unsuru tespit etme konusunun adli bir hüküm içermesi dolayısıyla ''bilirkişi yetkisini aşan bir husus'' olduğunun değerlendirildiği ve incelemede suç tespiti yapılmadan bilirkişi heyetinin kanaatlerinin belirtildiği hatırlatılan raporda, teknik incelemeyi desteklemek amacıyla Donanma Komutanlığı İstihbarata Karşı Koyma (İKK) ve Güvenlik Şube Müdürlüğünde halen görev yapan personelin bilgisine başvurulduğu, şube müdürlüklerinin odalarında ve etrafında fiziki inceleme yapıldığı, komutanlık karargahındaki personel giriş- çıkış kayıtlarının incelendiği ve konuyla ilgili açılan idari soruşturmada Donanma Komutanlığı Adli Müşavirliğince görüşlerine başvurulan personelin ifadelerinden yararlanıldığı bildirildi.

-ULAŞILAN SONUÇLAR-

Raporda, inceleme sonucunda ulaşılan sonuçlar şöyle sıralandı:

''5 numaralı hard diskte normal kullanıcı isimlerinden farklı bir adla kaydedilmiş ve kullanıcı ifadelerinde kendilerine ait olmadığı beyan edilen, görev fonksiyonlarıyla bağlantısı olmayan toplam 943 dosya ve 114 klasör tespit edilmiştir. Son kullanma tarihi olarak beyan edilen 28 Temmuz 2009 sonrasında muhtemelen sistem tarih ve saati değiştirilmiş başka bir bilgisayardan aktarılarak kaydedilmiş olduğu değerlendirilen bu dosya ve klasörler 'manipülatif' olarak nitelendirilmiştir.

Halen başçavuş Erdinç Yıldız tarafından
kullanılmakta olan bilgisayardaki hard diskin dosya ve dizin yapılarının benzer olduğu tespit edilmiştir. 5 numaralı hard disk imajında yer alan bu 'manipülatif' dosyalar içinde, Balyoz soruşturması iddianamesi ve ek klasörlerinde yer alan 'Suga' ve 'Oraj' harekat planlarıyla ilintili olduğu izlenimi veren toplam 144 dosya tespit edilmiştir.

Tamamının 28 Temmuz 2009'dan sonra kaydedildiği değerlendirilen bu dosyaların isimleri ve üst verilerine ilişkin liste ve dosyaların içerikleri itibariyle de gerçek olmadığına delalet ettiği değerlendirilen bilirkişi tespitleri ekte sunulmuştur.
Hard disklerde bulunan ve kullanıcı personelin görev fonksiyonu kapsamına girip girmediği konusunda bilirkişi heyetince karar verilemeyen toplam 883 dosyanın mevcut veya oluşturulduğu tarihteki yasal düzenlemeler de dikkate alınarak değerlendirilmesi hususu, askeri savcılık makamının takdirine bırakılmıştır.

5 numaralı hard diskin 3 numaralı sökülebilir hard diskle birlikte aynı bilgisayarda, 2 Mayıs 2008 ile 28 Temmuz 2009 arasında kullanıldığı ve 28 Temmuz 2009'da 5 numaralı hard diskteki bilgilerin öncelikle 3 numaralı hard diske, sonrasında halen kullanılmakta olan bilgisayardaki hard diske kopyalandığı, ardından hard disklerin arşive kaldırıldığı belirlenmiştir.

5 numaralı hard diskte mevcut 'manipülatif' dosyaların tamamının 28 Temmuz 2009'dan sonraki bir tarihte ve sistem tarih-saat değiştirilmiş başka bir bilgisayardan aktarılarak kaydedildiği kanaatine varılmış ancak mevcut verilerden hangi bilgisayarda oluşturulduğuna dair sonuca ulaşılamamıştır.''

-''YETERLİ VERİYE ULAŞILAMADI''-

Bilirkişi raporunun sonuç bölümünde, Gölcük Donanma Komutanlığı İKK ve Güvenlik Şube Müdürlüğünde bilgi güvenliği açısından mevcut emir ve talimatlara aykırı hareket edilmesi nedeniyle istismara açık bir ortam oluştuğunun tespit edildiği belirtilerek, doğası gereği sadece hard disk imajları üzerinden yapılan teknik incelemeyle Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığınca talep edilen ''belgelerin kim tarafından ve hangi tarihte, hangi bilgisayarda, ne maksatla oluşturulduğu'' sorularına cevap verecek yeterli veriye ulaşılamadığı kaydedildi.

Konunun aydınlatılması amacıyla askeri savcılıkça manipülatif olmadığı tespit edilen ve incelemeye değer olarak adlandırılan dosyalar ve döşeme altındaki malzemelere ilişkin bilgisi bulunabileceği değerlendirilen Donanma Komutanlığı İKK ve Güvenlik Şube Müdürlüğünde görev yapan tüm personelin ifadelerine başvurulmasının uygun olacağı ifade edilen raporda, askeri gizlilik dereceli belgeler içermesine rağmen hard disklerin yürürlükteki yönerge ve usullere uygun olarak muhafaza edilmemesi, İKK ve Güvenlik Şubeye ait odalara giriş-çıkış ve belgelerin muhafazası konularında güvenlik açığı oluşturulmuş olması ve manipülasyona açık bir ortamın ortaya çıkması nedenleriyle İKK ve Güvenlik Şube'de görevli ilgili personel hakkında bu konuya ilişkin adli soruşturma açılması gerektiği belirtildi.

Raporda, incelenen dosyalar arasında bulunan 8 evrak ve mesajda, yazıların tarih-saat grupları ve sayısının belirtilmiş olduğu da hatırlatılarak, varlığının doğruluğunun anlaşılabilmesi maksadıyla evrak-mesajı çıkaran, evrak-mesajın adresli olduğu makamlardan ve mesaj formatında olanların çekilmiş olması muhtemel haber merkezlerinden araştırılmasının uygun olacağının değerlendirildiği bildirildi.

-AVUKAT ÜLGEN'İN İDDİALARI-

Askeri bilirkişi raporunu basın mensuplarına dağıttıktan sonra açıklama yapan avukat Ülgen, söz konusu 43 klasörle ilgili olarak ''Yüzlerce, binlerce büyük hata tespit ettik'' dedi.

Klasörlerin Deniz Kuvvetleri Komutanlığının kozmik odasında bulunmadığını belirten Ülgen, ''Sadece orada ele geçirilmiş, 2 CD, 1 hard disk içinde olan belgelerin polis tarafından çeşitli tespit tutanaklarıyla değerlendirilmesinden ibaret. Yoksa 43 klasör orada bulunmuş klasör değil'' diye konuştu.

''Biliyorsunuz seks yalanları çok müşteri bulur. Bu Balyoz yalanları seks yalanlarını da geçti. Çünkü hem Balyoz yalanlarını yaratanlar mutlu oluyor, hem onun izleyicileri mutlu oluyor'' diyen Ülgen, her gün binlerce yalan söylendiğini, bilgi kirliliği yaşandığını ve bu yalanların deşifrelerini her gün buldukları yeni bulgularla duruşma gününe kadar açıklayacaklarını söyledi.

Bulgularda en önemli çelişkilerin tarihle ilgili olduğunu belirten, bu çelişkilerle ilgili örnek veren Ülgen, Medical Park Hastanesinin 2008 yılında bu adı aldığını, hastanenin bu adını 2002 ile 2003 yılları arasındaki bir dokümanda gördüklerini, böyle bir şeyin imkansız olduğunu ve bunun gibi yüzlerce hata bulunduğunu ifade etti.

Donanma Komutanlığında bulunan belgelerdeki çelişkileri açıklamaya başladıklarını söyleyen Ülgen, şöyle konuştu:

''2003 Ekim yazılı bir belgede Özden Örnek donanma komutanı olarak gösteriliyor. Oysa 2003 yılının ağustos ayında Özden Örnek deniz kuvvetleri komutanı olmuştu. Bunu polis de fark etmiş ve hemen açıklama yapmış tespit tutanağına. Tutanakta şu yazılı: 'Bu belgedeki Ekim 2003 tarihi yanlıştır. Belgeye baktık, üretim tarihi şudur, son kaydeden budur. Onun için bunu böyle almak lazım.' Ama burada, polis unutmuş bunu. 2002 yılının aralık ayında 'Balyoz harekat planı yazılmış' deniliyordu. Oysa Özden Örnek'in 'tarih yanlıştır' dediği tarihe baktığınız zaman, daha 'Balyoz harekat planı' diye bir planın açıklanmamış olduğunu göreceksiniz.''

A.A.