MEB’in 27 Nisan 2012 tarihli yazısında proje kapsamında herhangi bir rahatsızlığı olmayan öğrencilerin sağlık kuruluşlarına yönlendirilmemesi istenerek skandala davetiye çıkarıldı.

Mili Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), Türkiye’nin dört bir yanında yaklaşık 5 bin öğrencinin rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmasıyla sonuçlanan “okul sütü” projesinin başlamasından 5 gün önce; süte karşı “hassasiyet” ve “süt alerjisi” olup olmadığını tespit ettirmek için sağlık kuruluşlarına yapılan başvuruları yoğunluk gerekçesiyle durdurduğu ortaya çıktı. MEB’in 27 Nisan 2012 tarihli yazısında proje kapsamında herhangi bir rahatsızlığı olmayan öğrencilerin sağlık kuruluşlarına yönlendirilmemesi istenerek skandala davetiye çıkarıldı.

Yaşanan skandalın faturası öğrencilerin herhangi bir rahatsızlığının olup olmadığını tespit etmekle görevlendirilen okul müdürleri ve ailelere kesilirken, MEB’in süt dağıtımına başlandığı 2 Mayıs’tan önce valiliklere gönderdiği bir yazıyla sağlık kuruluşlarında yapılan taramaları yoğunluk gerekçesiyle durdurduğu ortaya çıktı.

Proje kapsamında okul müdürlerine yüklenen görevler arasında öğrencilerin süt alerjisi, laktoz intoleransı gibi rahatsızlığı olanların tespit edilmesi de yer aldı. MEB’in bu kapsamda yayımladığı “Okul Sütü Uygulama Rehberi”nde okul yönetimlerinden “Süte karşı duyarlığı olan öğrencilerin öğretmenler ve aile hekimlerince tespiti yapılarak programın dışında tutulmalarının sağlanması” istendi. Uygulama rehberinde yer alan “öğrencilerin aile hekimlerce alerjisi veya laktoz intoleransı olduğu tespit edilmesi” hükmü üzerine okul yönetimleri proje kapsamında süt dağıtımı yapılacak bütün öğrencileri, başta aile hekimleri olmak üzere sağlık kuruluşlarına yönlendirerek süte karşı herhangi bir hassasiyet ve alerjisinin olup olmadığını tespit edilmesini istedi.

Okul sütü projesinin başlamasından 5 gün önce, 27 Nisan 2012 tarihinde MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Grup Başkanı Murat Altındağ imzasıyla 81 ilin valiliğine yazı gönderildi. “Acele ve günlüdür” notuyla gönderilen yazıda, okul yönetimlerinin herhangi bir rahatsızlığı olmayan öğrencileri aile hekimlerine ve diğer sağlık birimlerine yönlendirdiğine işaret edildi.

Yazıda, aile sağlığı merkezleri ve sağlık kuruluşlarında oluşabilecek yoğunluğun önlenmesi için herhangi bir rahatsızlığı olmayan öğrencilerin sağlık kurumlarına yönlendirilmesinin önlenmesi istendi.