Türkiye'nin önemli bir coğrafi konumu olduğunun altını çizen Bakan Eroğlu, HES'lere yönelik eleştirilerin yersiz olduğunu belirterek, "Türkiye için bir zarurettir. Biz barajları ve HES'leri süs olsun diye yapmıyoruz." dedi.

Bakan Eroğlu, Devlet Su İşleri Bursa Bölge Müdürlüğü'nde Orman ve Su İşleri Bakanlığı Bursa, Bilecik, Yalova İlleri 2003-2011 Yılı Yatırımları Konulu Bölge Basın toplantısında konuştu. Bakanlığının icraatlarını detaylı bir şekilde anlatan Bakan Eroğlu, gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. Bir basın mensubunun "mikro Hes'lerin" durumunu sorması üzerine konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, yıllardır suyla ilgilenen bir kişi olarak, HES'lere yöneltilen eleştirilerin yersiz olduğunu düşündüğünü dile getirdi.

HES'leri desteklediklerini ifade eden Bakan Eroğlu şunları kaydetti: "Bazı sivil toplum kuruluşları buna karşı çıkıyor. Ortaya attıkları iddialar yanlış. HES'ler suyu yutmuyor. Doğu Karadeniz'de vatandaşları yanlış yönlendiriyorlar. Diyorlar ki 'Firma suyu aldı, siz suyu geri almak için para ödeyeceksiniz'. Su devletin, öyle bir şey yok. Devletin bir gram suyu kullanması, satması mümkün değil. Bu yanlışlıklarla mücadele ediyoruz. HES'ler Türkiye'de enerjinin sigortasıdır. Biz enerjide dışa bağımlıyız. Enerjinin yüzde 73'ünü ithal ediyoruz. Petrol, doğalgaz, kaliteli kömürü hep ithal ediyoruz. Dolayısıyla artık en azından dışa bağımlığı azaltmak, arz güvenliği, enerji çeşitliliği ve temiz enerji açısından HES'ler Türkiye için olmazsa olmaz şarttır."

BARAJLARI SÜS OLSUN DİYE YAPMIYORUZ

Barajları süs olsun diye yapmadıklarını ifade eden Eroğlu, Türkiye'nin bulunduğu coğrafi mevkii itibariyle yarı kurak iklim bölgesinde olduğunu dile getirdi. Bakan Eroğlu şöyle devam etti: "Yağmur ne zaman yağıyor? Kışın sulamaya ihtiyaç var mı? Demek ki yağışlar olduğunda bizim sulamaya ihtiyacımız yok. Evlere baktığımızda, kışın kullandığımız suyun en az iki katını yazın kullanıyoruz. Sanayide de bu böyle. Dolayısıyla kışın yağan yağmuru biriktirip, yazın veremezsen ne şehre, ne sanayie, ne de sulamaya su verebilirsiniz. Dolayısıyla barajlar Türkiye'de bir mecburiyetten kaynaklanıyor. Bizim sürekli akan bir nehrimiz yok ki. Yazın çoğu kuruyor. Barajlar teknik bir zarurettir. Baraj ve göletleri yapacağız ve yapaya devam edeceğiz. Şimdiye kadar çok az yapılmış. Bunun aksini söyleyen varsa ortaya çıksın."

Herkesin bir şey söylediğini ve Türkiye'nin dışa bağımlı olmasının istendiğini anlatan Eroğlu, cari açık artmasını, Türkiye'nin sürekli dışa bağımlı olmasını isteyen bazı kesimlerin bulunduğunu öne sürdü. Eroğlu, şöyle konuştu: "Tabii enerjiden pay alan ülke ve şirketler bunu istemiyor. Nice sivil toplum örgütlerinin dışarıdan yönlendirdiğini biliyoruz. Dolayısıyla bunlar doğru değil. Evet içlerinde çevre harap oluyor diye samimi olanlar var. Amacı çevrenin harap olduğu falan yok. HES dediğiniz koca havzada nokta kadar alan. HES'ler, göletler, barajlar Türkiye'de keyif için yapılmıyor, süs için yapılmıyor. Bir mecburiyetten kaynaklanıyor. Doğu Karadeniz itiraz ediyor. Şimdi Doğu Karadeniz'de taşkınlar var. Peki biz HES yapmazsak zaten taşkınları korumak için setler yapacağız. Bizim yapacağımız şeyi o bedava yapıyor. Suyu kontrol ediyor, fazla suyu alıyor. Ve lütfen şunu görsünler. Biz HES'lerden önceki ve sonraki vadinin durumunu tespit ettik. En çok itiraz edilen yer Trabzon'da Solaklı vadisiydi. Kıyamet koptu, ben gizlice tüm vadinin fotoğraflarını çektirdim. Şimdi biz orada muhteşem bir düzenleme yapıyoruz. Diğer illerden görenler biz de isteriz demeye başladı. Burası Uzun Göl'den daha güzel olacak ve HES'ten sonraki alanı da basına göstereceğiz. HES'ler tabiatı tahrip etmiyor, zaten eden de varsa iptal edip cezasını veriyoruz."