Çağlayan, "Bu seferle Mısır ile Türkiye adeta birbirine sınırı olan komşu iki ülke gibi olacak" dedi.

Ekonomi Bakanı Çağlayan, Ro-Ro hattından Mısır'a ilk geminin uğurlanması dolayısıyla Mersin Limanı'nda düzenlenen törene katıldı. Bakan Çağlayan'a, Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Ekşioğlu, il protokolü ve çok sayıda ihracatçı eşlik etti.

Haftada iki gün Mersin'den Mısır'ın Port Said kentine gidecek olan 85 TIR kapasiteli gemiyi uğurlamadan önce bir konuşma yapan Bakan Çağlayan, bugün dünyanın birçok ülkesi hala krizlerle boğuşurken, hiçbir şekilde tüccarın, sanayicinin, ihracatçının, bankacının adeta burnu dahi kanamadan çok başarılı bir şekilde bu kriz döneminde yeni bir Türk destanı yazıldığını söyledi. Dünyanın birçok tarafından gelenlere Türkiye mucizesini anlattıklarını belirten Çağlayan, "Artık Türkiye 2002'den sonra siyasi istikrara karar vermiştir ve kriz kelimesini bir daha kullanmamak üzere çöpe atmıştır. Bugün dünyanın birçok ülkesinde ciddi manada hala ekonomik krizler ve siyasi krizler yaşanırken, Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarıyla ve birbirinden kuvvetli, çalışkan özel sektörü ile adeta dünyaya bir destan yazıyor.

Bizi Avrupa Birliği'ne almak için Türkiye'ye karşı ikiyüzlülük yapanlar ve adeta oraya Türkiye'yi almayarak bir Hıristiyan Kulübü haline getirenler ve bugün bilhassa çifte standart uygulayarak AB'li olmayan birçok ülkenin işadamını vizesiz bir şekilde Avrupa'ya sokarken, 17 yıldır Gümrük Birliği anlaşmasını başarıyla yapmış, ihracatının yarıya yakınını Avrupa'yla gerçekleştiren ve ihracatının yüzde 95'i sanayi ürünlerinden oluşan Türk işadamına ise hala vize işkencesi uygulayan Avrupa ve geçmişte Türkiye'ye hasta ekonomi diyenlerin birçoğu yoğun oksijen çadırında bakımda. Allah onlara şifa versin ama biz komşularımızın ve ülkelerin ekonomik krizlerinden kendimize pay çıkartacak değiliz. O ülkelerin biran önce ekonomik ve siyasi açıdan sağlıklarına kavuşmalarını istiyoruz" dedi.

Krizin Avrupa ülkeleri ve dünyaya etkilerini de anlatan Bakan Çağlayan, Türkiye'nin ise böylesine tehlikeli ve büyük bir kriz ortamından geçerken, 2010'da yüzde 9.2, 2011 yılında yüzde 8.5 büyümeyle dünyanın ikinci büyüyen ülkesi olduğunu kaydetti. Türkiye'nin krize rağmen cumhuriyet tarihinin en büyük ihracat rekorunu gerçekleştirdiğine vurgu yapan Çağlayan, bunu yeterli görmediklerine işaret ederek, "Daha gidecek çok yolumuz var. Biz şimdi ülkemizi 2023'e hazırlıyoruz. 2023'te 500 milyar dolar ihracatı olan, sadece mal ihracatı 150 milyar dolar olan, toplam 1.3 trilyon dolarlık dış ticaret hacmi olan, kişi başına geliri 25 bin doları geçen ve 2 trilyon dolara yakın milli geliri olan bir Türkiye'yi şu anda strateji haritamıza almış durumdayız" diye konuştu.

"SURİYE DEVLETİ, TÜRK ÖZEL SEKTÖRÜNÜN ÜLKESİNDEN GEÇİŞİNE ENGELLER GETİRİYOR"

"Bundan 10 yıl öncesine kadar 10 dakika sonrasını göremeyen Türkiye'de bugün 12 yıl sonrasını hedefleyen, programlayan 2023 stratejisini uygulamaya koyduklarını" dile getiren Çağlayan, 2023 hedefine Türk özel sektörü ile beraber ulaşacaklarının altını çizdi. "Artık şükürler olsun Türkiye'de devlet basma, pazen, kibrit üretmiyor, üretmeyecek. Artık alan özel sektöre bırakılmıştır" diyen Çağlayan, 2011'deki başarının gerçekleşmesinde Türk özel sektörünün büyük payı olduğunu ifade etti.

Hükümet olarak Türk özel sektörünün yolunu açmak, önündeki tüm engelleri temizlemek ve onlara en iyi şekilde rekabet edebilecekleri alanları oluşturmanın görevleri olduğunun altını çizen Çağlayan, Türk ihracatının önündeki engelleri anlatırken Suriye ve Irak örneklerini verdi. Türkiye'nin, Suriye halkının refahı, huzuru ve oradaki insanlar öldürülmesin diye tavır koyan bir devlet olduğunu söyleyen Çağlayan, "Ama maalesef üzerinden 11 ülkeye ihracat yapmış olduğumuz Suriye Devleti, Türk özel sektörünün kendi ülkesinden geçişine çeşitli engeller getirdiği gibi can güvenliğini de sağlayamaz hale gelmiştir. Biz vatandaşımızın bir damla kanını dünyanın hiçbir nimetine değişmeyecek kadar anlayışa sahip olan bir hükümetiz. İhracatçımızın ürünlerini en başarılı, en iyi şekilde ve zamanında yerine ulaştırması bizim temel görevimiz, sorumluluğumuz.

Irak'ta da yapmış olduğumuz çalışmalarla maalesef Irak üzerinden bugüne kadar Ürdün ve Suudi Arabistan'a sevkıyatları da yapamadık. Habur Kapısı son derece yoğun, günde bin 800 aracın geçtiği Habur Kapısı bu yükü taşıyamıyor. Olay başladığı günden itibaren meseleleri önceden gören bir anlayışla süratle kendimize alternatif yollar aradık. Çünkü bizim ihracatçımızın ürünlerini ulaştırması gibi bir mecburiyetimiz var. Devlet, hükümet olarak bu alanları açmak, onlara bu otobanları yapmak mecburiyetimiz var" ifadelerini kullandı.

"DENİZ OTOBANINI BİR YOLUNU MERSİN'DEN AÇIYORUZ"

Bugün Mersin'de bu çerçevede deniz otobanının bir yolunu açacaklarını aktaran Çağlayan, Mısır ile Ro-Ro anlaşmasının zorlu bir süreçle tamamlandığını, bürokratların 4 kez Mısır'a gittiklerini, kendisinin de dünyanın neresinde olursa olsun gece gündüz Mısır Ulaştırma Bakanı ile görüştüğünü anlattı. Mısır Ulaştırma Bakanı Celil Mustafa Said'e teşekkür eden Çağlayan, Mısır Bakanlar Kurulu'nun anlaşmayı kabul etmesinin ardından pazartesi günü de Türkiye'de anlaşmasının imzalandığını bildirdi. Bugün Mersin Limanı'ndan Mersin'i Türkiye'nin bir ticaret merkezi yapmanın bir adımını attıklarını vurgulayan Çağlayan, şöyle devam etti:

"Şimdi bu Ro-Ro gemisine yol vereceğiz, karşı tarafta da Port Said de Mısır Ulaştırma Bakanı Celil Mustafa Said karşılayacak. Böylelikle bir taraftan biz Mısır ile ticaretimizi artırırken bir taraftan da buradan çıktıktan 3,5 gün sonra bütün ihraç ürünlerimiz Suudi Arabistan'da olacak. Hükümet olmanın özelliği bu, biz ihracatçımızı asla yolda bırakmayız, yolda bırakanlara da eyvallahımız olmaz. Bu sefer bizim açımızdan son derece önemli. Mısır ile Türkiye adeta birbirine sınırı olan komşu iki ülke gibi olacak."

"BU PROJE, TÜRKİYE'NİN STRATEJİK BİR PROJESİDİR"

Türkiye'nin 2023 yılında 650 milyar dolar mal ve hizmet ihracatı yapan, 650 milyar dolara yakın da mal ve hizmet ithalatı yapan bir ülke olacağını iddia eden Çağlayan, şunları söyledi:

"500 milyar dolar ihracat demek 350 milyon ton yük taşımak demektir. 2023 yılında Türkiye'ye gerek gelen gerek giden 800 milyon ton yük taşınacak. Bu yükün alt lojistiğini kurmak durumundayız. Biz bu Ro-Ro seferini yaparken Mısır üzerinden alttaki coğrafyaya, Mısır da Kafkas coğrafyasına, Rusya'ya ve Avrupa'ya en kolay ulaşmanın imkanını bulacaktır. Bu çalışma bu çerçevede son derece önemlidir. Bu projeye sadece ticari bir proje olarak bakılırsa eksik bakılmış olur. Bu proje Türkiye'nin ve Mersin'in stratejik bir projesidir. Bu proje, kısa süre önce Mersin Limanı'nda yüklenen kamyon ve TIR'ların ÖTV'siz, KDV'siz mazot alabileceği başlattığımız sürecin Mersin'deki lojistiği Türkiye'nin en büyük lojistiği haline getireceğimiz bir projenin stratejik parçasıdır."

Dünyada deniz yoluyla ticaretten 400 milyar dolarlık gelir elde edildiğini ve ticaretin yüzde 80'inden fazlasının deniz yoluyla yapıldığına dikkat çeken Çağlayan, "Ülkemizin de bundan sonra yaptığı ticarette ve ihracatta bugün yaklaşık yüzde 55 seviyesinde olan gerek ihracat gerek ithalattaki denizyolu taşımacılığının çok daha fazla artırılması noktasında kararlıyız" diyerek sözlerini tamamladı.

TİM BAŞKANI BÜYÜKEKŞİ

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, bugünün kendileri açısından çok önemli olduğunu dile getirdi. Bu yıl da ihracatta yeni bir rekora hazırlandıklarını belirten Büyükekşi, bu yılki hedeflerinin 150 milyar dolar ihracat gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Dünyada ortaya çıkan krizin kendilerini komşu ve çevre ülkelere daha önem verme konusunda kararlar almaya yönelttiğini ifade eden Büyükekşi, bu konuda Bakan Çağlayan'dan çok büyük destek gördüklerinin altını çizdi.

Konuşmaların ardından Bakan Zafer Çağlayan, beraberindeki heyetle birlikte Mısır'a doğru yola çıkacak Ro-Ro gemisinin kurdelesini kesti. Gemide de incelemelerde bulunan Çağlayan, Kaptan Köşkü'nde gemi personeli ve kaptanla sohbet etti.