Bahçeli,''Siyasi iktidar terörle mücadelede bir 'operasyon yanılgısından', 'operasyon kusurundan bahsedeceğine, olayları çok yönde araştırmalı ve Türk milletine gerçeği anlatmalıdır''dedi.

Bahçeli, Cuma namazını Keçiören'deki Pir-i Türkistan Cami'nde kıldıktan sonra, bölgedeki esnafı ziyaret etti.

Daha sonra MHP Keçiören İlçe Teşkilatı önüne gelen Bahçeli, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bahçeli, Irak sınırındaki olaya ilişkin bir soru üzerine, 35 kişinin hayatını kaybettiğini ve hangi bilgilere dayalı olduğu belli olmayan çok yönlü değerlendirmeler yapıldığını söyledi. Bazı çevreler tarafından TSK'yı suçlayıcı açıklamalar yapıldığını vurgulayan Bahçeli, ''Özellikle televizyonlarımızın her akşam sürekli kadrosu haline dönüşmüş program konuşmacıları, yine çok ilgi çekici, Türk Silahlı Kuvvetlerini, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve terörle mücadeleye katılan herkesi suçlayacak ifadelerle olayı gündeme taşımışlardır'' dedi.

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bir defa 9 yıldan bu yana iktidarda bulunan AKP'nin, 1 Ağustos 2009 tarihinde 'demokratik açılım' adı altında bir zırva ile başlatmış olduğu PKK'nın siyasallaşma süreci PKK'yı cesaretlendirmiş, PKK'nın başı olan cani ile İmralı'daki görüşmeler sürdürülmüş ve terör ani bir tırmanma içerisine girmiştir.
Bu tırmanışın tabi sonucu olarak çok sayıda Mehmetçiğimiz, Emniyet gücü mensupları olan memleket evlatları hakkın rahmetine kavuşmuştur. Hele öyle bir dönem gelmiştir ki 24 Mehmetçiğimizin bir anda şehit olarak hakka yürümesi sonucu bunların cenaze merasimlerinin gerekleştirilmesi sırasında halkımız tarafından öfke yüklü tepkiler ortaya çıkmıştır ve bu cinayetlerin bir son bulması arzulanmıştır. Zannediyorum siyasi iktidar, halkın bu milli ve öz tepkisi karşısında terörle mücadele üzerinde biraz yoğunlaşma göstermiştir.''

MHP Genel Başkanı, genellikle bahar aylarında başlayan terörle mücadelenin her defasında sonbaharda son bulurken, bu kez kış aylarına kadar devam ettiğini ve Cudi dağında çok sayıda terörist öldürüldüğünü belirterek şunları kaydetti:

''Şimdi terörle mücadelenin böyle bir yoğunluk kazandığı ortamda, özellikle bir bölgede sıcak temasların devam ettiği bir süreçte, bir yerden bazı genç, çocuk yaşta ve bir ailenin mensubu olarak bilinen yöre insanlarından Türkiye'ye Kuzey Irak'tan giriş sırasında, terörle mücadelenin yoğunluk kazanmış olduğu bir alanda, terörist olarak görülüp, gerekli mücadele sürdürülmüştür. Şimdi bunun arkasında ne vardır, bu ani gelişme nereden çıkmıştır?
Siyasi iktidar terörle mücadelede bir 'operasyon yanılgısından' bahsedeceğine, 'operasyon kusurundan' bahsedeceğine, olayları çok yönde araştırmalı ve Türk milletine gerçeği anlatmalıdır. Her zaman bu gerçek anlatılmadığı için devletimiz, milletimiz, silahlı kuvvetlerimiz, terörle mücadele eden kim varsa, malum şahıslar tarafından aniden televizyonlarda yer alınarak kötülenmekte, karalanmakta ve hatta ihanet cümleleri kullanmaya cesaretlenmektedirler.
Şimdi sigara kaçakçısı olarak kullanılan kişiler, oraya nasıl gelmişlerdir, kim yönlendirmiştir, bu konuda sağlıklı bir istihbarat neden temin edilememiştir? Bütün bunların bir çok yönüyle incelenmesinde yarar vardır. Bunun üstü örtülmemeli ancak gerçeği mutlaka Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bulmalıdır ve sağın solun propagandasının tesiri altında kalarak terörle mücadelede erteleme, gecikme, öteleme gibi hatalara düşülmemelidir. Terörle mücadele kesin olarak sonuç alıncaya kadar sürdürülmeli ve bu tür yanlışlıklar varsa düzeltilerek gerçek, halkla paylaşılmalıdır.''

Bahçeli, hükümet yetkililerinin parti yöneticileri sıfatıyla televizyonlara çıkıp halkın zihnini karıştıracak açıklamalarda bulunmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:

''Yarın terörle mücadelenin Türkiye'de durdurulması yönünde kurulan bir tuzakta herkes kullanılır hale gelecek ve arkasından da batı ülkeleri, Ortadoğu'daki projeler doğrultusunda Türkiye üzerine yönelerek bu defada Türkiye üzerinde hesaplarını derinleştireceklerdir.
O bakımdan millet olarak, bütün siyasi kurumlar olarak herhangi bir şekilde bu tür yalan propagandaların tesiri altında kalmamalıyız, gerçeği öğrenmenin gayreti içerisinde olmalıyız, soğukkanlılığımızı korumalıyız. Bin yıllık kardeşliğimizi bozarak bir etnik temelde çatışmaya ülkeyi sokturmamalıyız ve kardeşçe yaşayabilecek bir yolu mutlaka bulmamız gerektiğini ifade ediyorum.''

''MHP gene 'Hayır' diyecek''
MHP Lideri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, emekli milletvekillerinin maaşına yapılan artışa ilişkin düzenlemeyi TBMM'ye iade etmesi nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, MHP'li milletvekillerinin TBMM'de yine 'Hayır' oyu kullanacaklarını bildirdi.

Bahçeli, şunları söyledi:
''Sayın Cumhurbaşkanı, şike ve teşvikteki vicdanı rahatsızlığını bu kez milletvekillerinin emekliliğinde hissetmiş olacak ki yasa üzerindeki değişiklikleri bütünüyle değil bir kısmını veto etmek suretiyle TBMM'ye göndermiştir.
Şimdi TBMM'de özellikle bu yasanın çıkması yolunda genel kurulda bulunan ve 'hayır' oyları dışında, ki 29'dur 'Hayır' oyu, bu oylar dışında 216 AKP milletvekilinin kabulüyle bu yasa çıkmış ve Cumhurbaşkanlığı makamına gönderilmiştir. Önümüzdeki 3 Ocak'tan itibaren sanıyorum Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği maddeler meclis genel kuruluna gelecektir, genel kurula gelen bu madde üzerinde özellikle 216 oyla destek vermiş olan AKP'nin tavrı önemlidir.
MHP'nin salonda bulunan milletvekilleri 'Hayır' oyu kullanmışlardır, böyle bir değişiklik geldiği takdirde yine 'Hayır' oyu kullanarak geçmişte ifade ettiği gibi emeklilerin intibak yasası çıkmadan, o düzeltilmeden hiçbir şekilde milletvekillerinin emekliliği üzerinden bir görüşmeyi başlatmamak lazımdır. Emekliliğin yeniden düzenlenmesi ile ilgili intibak yasası çıktıktan sonra, milletvekillerinden de emekli olmuş olanlar arasında bir gelir farklılığı varsa, bu defa onlar ele alınarak düzeltme ihtiyacı hissedilirse düzeltilebilir ancak öncelik; yıllardır geçim darlığı içerisinde yaşayan ve emekliliğinde farklı uygulamalarla muhatap olan emeklilerimizin intibak yasasının çıkmasıdır.''