Bahçeli ile Davutoğlu arasındaki tartışma, MHP’den AKP’ye geçen Tuğrul Türkeş’in kabine dışı kalmasıyla başlamıştı.

Türkeş, gazetecilerin konuya ilişkin yorumunu sorması üzerine, “Bu konuda ben bir açıklama yapmayacağım. Bir kere sarhoşların seviyesine inemem, bundan dolayı açıklama yapamam. İkincisi de o dönemde yapılanlarla ilgili sanıyorum ki partim beni savunacaktır” dedi.

Türkeş’in ‘sarhoş’ derken kimi kastettiği anlaşılamadı.

Ne olmuştu?

Türkeş, AKP’ye Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde geçmiş ve başbakan yardımcılığına kadar yükselmişti. Türkeş’in kabine dışı kalması Davutoğlu’nun da başbakanlıktan el çektirilmesine yorulmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, “Gidişinden haberimiz yokken, gelişimizden nasıl haberi olacak? Onu Ahmet Davutoğlu ölçüsüyle birilerinin izah etmesi lazım”demişti.

Davutoğlu ise bu açıklamaya, “Bahçeli’den beklenen, nezaketten ve siyasi olgunluktan yoksun tavırlar yerine kendi sorunlarıyla yüzleşme cesaret ve erdemini göstermesidir” yanıtını vermişti.

‘Davutoğlu’nun basiretsizliği ve kıt aklı’

Krizde son salvonun sahibi MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, dili hayli sert yazılı bir açıklamayla Davutoğlu’na ‘basiretsiz’, ‘kıt akıllı’, ‘zillet ve rezalete dalmış’ gibi ifadelerle seslenmişti. Açıklamada, Davutoğlu’nun Fethullah Gülen’i ziyaret ettiği hatırlatılıyordu.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ise Yalçın’ın açıklamasını, “Sayın Davutoğlu’nun verdiği cevaba, MHP genel başkan yardımcılarının mukabil cevaplarıyla, hiçbir şekilde arzu etmediğimiz, siyasetin nefasetine yakışmayan, nahoş bir durum ortaya çıkmıştır” diye eleştirmişti.