Şifalı Bitkiler ve Baharat Dünyası sahibi Ercan Yetkin, "Baharın gelmesiyle insan metabolizması bu süreçte farklı sendromlarla karşılaşır. Bu yıl geçmiş yıllara göre çetin gecen kışın ardından yavaş yavaş havaların ısınması ile bir çok insanda; bahar nezlesi, saç dökülmesi, ağız ülseri, eklem ağrıları, romatizma, astım, boğaz ağrıları, kalp, hipertansiyon, denge kaybı, ruhsal sıkıntılar, mide şikayetleri, baş ağrıları, böbrek ve mesane gibi hastalıklar ciddi şekilde etkilenebilir. Bu sendromlar her mevsim geçişinde görülebilir. İlkbahar da ise bu sendromlar, havadaki elektrik ve nem oranın artmasından, günlerin uzamasından gibi nedenlerden kaynaklanır, hormonları olumsuz yönde etkiler ve yukarıda saydığımız hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir" dedi.

Yetkin, sözlerine şöyle devam etti: "Bu hastalıkları vücudumuzdan uzak tutmak için, daha sağlıklı ve dengeli beslenmeliyiz. Günlük sıvı tüketimi yani suyun önemini unutmamalıyız. Günlük üç ana öğünleri hafif ama besleyici gıdaların yanında ara öğün olarak ek gıda takviyelerini almalıyız. Protein, meyve ve vitaminleri ara öğünde almalıyız. Ve öğünleri alırken düzenli bir şekilde almalıyız. Yani her gün sabah, öğlen ve akşam yemeklerini saatinde yemeli ve ara öğünleri de yemeklerden en az 2 saat sonra yemeliyiz. Süt, süt ürünleri, yoğurt, yumurta sarısı, et, balık, havuç, hurma, buğday, mısır, pirinç, yulaf, patates, bezelye, brokoli gibi önemli besin değeri yüksek gıdalardan mutlaka yemeliyiz. Ve bununla beraber bu sendromlardan en az seviyede etkilenmek için doğada bulunan şifalı bitkilerden mutlaka almalıyız. Bunlar ekinezya, andız pekmezi, ginseng, ginko, keten tohumu, hibisküs, kuşburnu, kantaron, Afrika sardunyası, propolis, zencefil, siyah üzüm çekirdeği, arı sütü, melisa, reishi mantarı, kudret narı, tarçın, ada çayı, ebegümeci, ıhlamur, sırım, hodan ve pancar vs. gibi bitkiler olabilir. Ancak bu bitkileri alırken mutlaka bir uzmana danışıp öyle almalıyız. Bilinçsiz şekilde alındığı takdirde daha farklı sorunlara neden olabilir"