Bir CHP milletvekili tarafından ortaya atılan ve 'AB istedi diye Cuma namazı hutbesinden Al-i İmran Suresi'nin 19. Ayeti’nin çıkarıldığı' yönünde iddia tamamen gerçek dışı olduğunu belirten bakan Bağış, "Daha önce de farklı vesilelerle dile getirilen bu mesnetsiz iddiaların bir kastın ürünü olduğu, bugün de bu kasıtlı çabalara CHP’nin ortak olduğu anlaşılmaktadır. Bu girişimi doğrusu daha önce yine CHP içerisinden vatandaşlara Cuma namazının kazasını kılmaları yönünde yapılan tavsiyelerin bir uygulaması olarak anlamak istiyor ve bunun CHP için feci bir Cuma kazası olduğunu düşünüyoruz. CHP’nin bu tür çabalarının daha önce nasıl çarşafa dolandığını milletimiz çok iyi hatırlayacaktır. Bugün de CHP halkın değerlerine ne kadar uzak olduğunu, bu değerlerle yakınlaşma çabalarında da ne kadar samimiyetsiz olduğunu ve bir kez daha çarşafa dolandığını ibretle izliyoruz." dedi. 

"CHP içerisinde sayıları çok az da olsa inançlarımıza daha yakın olan şahısların bu tür içi boş ve kasıtlı kampanyaların aleti olup kendilerine pozisyon aramak yerine, partilerinin tarihlerini sorgulayıp bugün dahi dile getirilirken hepimizin içini acıtan o CHP uygulamalarıyla yüzleşmelerini, bundan dolayı milletimizden özür dilemelerini beklerdik." diyen Bakan Bağış, AB Komisyonu ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da bu iddiaların hayal mahsulü olduğu, gerçekleri yansıtmadığı bilgilerinin paylaşıldığını aktaran Bakan Bağış, "Diyanet İşleri Bakanlığı'nın Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği aracılığıyla konunun sefahati açısından ayrıntılı bilgileri açıklamıştır. AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Sayın Füle de sözcüsü aracılığıyla iddiaları kesin ve net bir dille yalanlarken, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve AİHM içtihatlarına atıfta bulunarak AB’nin dini inançlara müdahale edemeyeceğini, düşünce, vicdan ve dini hürriyetleri teminat altına almaya çabaladığını belirtmiş ve gerekli dersi vermiştir. Bu iddiaların CHP tarafından tekrar gündeme getirilmesi, milletimizin huzur ve refahı için hiçbir proje üretemeyen, hiçbir siyaset geliştiremeyenlerin, AK Parti’yi ve saygın kurumlarımızı karalayarak, bu aczlerini kapatma gayretinden başka bir şey değildir. Ancak, milletimiz doğruları görmekte, kimlerin kendisi için çalıştığını, kimlerin laf kalabalığı ve şark kurnazlığı yaptığını ayırt etmektedir. Ana muhalefet partisinin bu şark kurnazlığını bırakıp abesle iştigal etmek yerine milletin değerleriyle bütünleşmenin çabası içine girmesini samimiyetle arzu etsek de artık böyle bir yönelimi kendilerinden beklemiyoruz." dedi.