MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde 24 yıl önce 12 yaşındayken deniz kazasında yaşamını yitiren oğlunun nüfus kayıtlarına göre hala sağ olduğunu öğrenen baba şoke oldu. Oğlunun 6 ay önce asker kaçağı olarak arandığını ve 29 Mart yerel seçimlerinde de adına seçmen kağıdı gönderildiğini belirten Cihan Oskay, çocuğunun öldüğünü kanıtlamaya çalışıyor. Oskay, "Asker kaçağı ve seçmen kağıdı durumu ortaya çıkınca İstanbul Fatih Nüfus Müdürlüğü'ne gittim. Nüfus kayıtlarında halen sağ oluğunu öğrenince düzeltilmesini istedim. 'Bodrum Adliyesi'nden ölüm raporunu getirin düzeltelim' dediler. Adliyeye geldim, 1998 yılında sel bastığında evrakların tamamen yok olduğunu ve ölüm raporunun bulunamadığını öğrenince ikinci büyük şoku geçirdim" dedi.
Bodrum'da 1985 yılında tatil yaparken 2 Ağustos günü 12 yaşındaki oğlu Osman Burçak Oskay'ı sürat teknesi çarpması sonucu kaybeden baba Cihan Oskay, aradan geçen 24 yıla rağmen oğlunun devlet kayıtlarında yaşadığının ortaya çıkması ile şoke oldu. Altı ay önce İstanbul'da Fatih Askerlik Şubesi tarafından ölen oğlunun asker kaçağı olarak arandığının belirtilmesi, ardından da 29 Mart yerel seçimleri öncesinde oğluna ait seçmen kağıdının gönderilmesi acılı babayı sarstı.

Oğlunun ölü olduğuna dair belgeyi alıp ilgili kurumlara iletmek isteyen Oskay, geçen 21 Nisan'da Fatih Nüfus Müdürlüğü'ne giderek nüfus kayıt örneğini aldığında ise şoke oldu. Nüfus Müdürü Rabia Babaoğlu'nun verdiği evrakta oğlunun sağ olarak gösterildiğini belirten baba Oskay, Bodrum Adliyesi'nden getirilecek "Adliye ölüm raporu ve Adli Tıp raporu" evrağının ardından nüfus kaydında değişiklik yapılabileceğini öğrenince Bodrum'a geldi.

'ADLİYEYİ SU BASTI EVRAKLAR KAYBOLDU'

Bodrum'a gelen baba Oskay, saatlerce adliyede oğlunun ölüm raporunu bulmaya çalıştı. Ancak adliye çalışanları yardımcı olmalarına rağmen, 1998 yılındaki selde adliyeyi su bastığı için evrakların kaybolduğunu ve gerekli belgenin bulunamadığını belirtti. 24 yıl önce ölen oğlu anısına geçen yıl `Kanlı Deniz' adlı kitap yazdığını ve Bodrum'daki bir sokağa oğlunun adının verildiğini belirten Oskay, "Oğlum 24 yıl önce denizde yüzerken üzerinden sürat teknesi geçince yaşamını yitirdi. Dava açıldı, sanığa üç yıl verildi. O da para cezasına çevrildi. Adliyenin nüfus müdürlüğüne ölüm raporunu göndermiş olması gerektiğini biliyorduk. Bir süre önce asker kaçağı olarak arandığını, ardından adına seçmen kağıdı düzenlendiğini öğrenince oğlumun nüfus kayıtlarındaki işleminin yapılmadığını anladım ve öldüğünü kanıtlamak için gittiğim nüfus idaresinde sağ olduğunu öğrenince şok oldum. Oğlumun öldüğünü kanıtlayamazsam, ölen oğlum belki de 200 yıl daha yaşayacak. Ne yaşar ne yaşamaz hikayesine dönecek iş. Adliye çalışanları çok yardımcı oldular, ancak adliyeyi su bastığında evrakların kaybolduğunu belirterek ölüm raporunu bulamadılar. Ne yapacağımı şaşırdım" dedi.

Bodrum Cumhuriyet Başsavcısı Ömür Topaç da, yaptığı açıklamada 11 yıl önce meydana gelen sel baskınında evrakların büyük bir bölümünün tahrip olduğunu belirterek, "Kişinin ölümünün ardından raporun ilgili nüfus idaresine gönderilip kaydının düşürülmesi gerekirdi. Nüfus idaresi aslında mahkeme kararını kabul etmeliydi. Ancak vatandaşımızın mağduriyetini gidermek için Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dosyadaki kaza davasından yola çıkıp bir evrak düzenleyerek ölüm raporunu verip sorunu çözeceğimize inanıyorum" dedi.