Disk yöneticisi Kemal Türkler"in katil zanlısı Ünal Osmanağaoğlu 3"üncü kez beraat etti. 29 yıldır devam eden davada dün tekrar beraat çıkması protestolarla karşılandı. Türkler"in ailesi isyan etti. Kızı Nilgün Soydan, “Ben cinayetin birebir tanığıyım. O zaman 19 yaşındaydım. İnsan babasının katilini unutur mu! Yargının kararına saygı göstermiyorum” dedi.

22 Temmuz 1980"de Merter"deki evinin önünde öldürülen DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler"in 29 yıldır devam eden davasının dünkü duruşması Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde protestolarla başladı. 3"üncü kez görülen dava öncesinde CHP İstanbul il Başkanı Gürsel Tekin öncülüğünde CHP"li bir grup ile DİSK ve TKP"li gruplar “29 yıldır adalet arıyoruz” sloganlarıyla yürüyüş düzenledi.

Bu kez katıldı

Daha önceki celselerde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi"ndeki sınavlarını mazeret göstererek duruşmaya katılmayan tutuklu sanık Ünal Osmanağaoğlu da, mahkemede hazır bulundu. Duruşmaya Kemal Türkler"in eşi Sabahat Türkler, kızları Yasemin Türkler ve Nilgün Soydan ile birlikte DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, milletvekili Ufuk Uras, ve sendika temsilcileri katıldı. Duruşmada Yargıtay 9. Ceza Dairesi"nin, mahkemenin beraat kararını eyleme katılan diğer sanıklarla ilgili gerekli araştırmayı yapmadığı ve Türkler"in kızı Nilgün Soydan"ın teşhisini dikkate almadığı için verdiği ikinci bozma kararı hatırlatıldı. Türkler Ailesi"nin avukatları bozma kararına uyulmasını istedi.

"Ben öldürmedim"

Ankara Bahçelievler"de 7 TİP"li öğrencinin katledilmesinden dolayı 7 kez müebbet hapse mahkûm olan Ünal Osmanağaoğlu ise, “Cinayeti ben işlemedim. Tanık ve sanık ifadelerinde de benim eşkalim tutmuyor. Yargıtay"ın ceza almam için verdiği bozma kararları da siyasidir. Türkler"in kızı Nilgün Soydan"ın 19 yıl boyunca benimle ilgili hiçbir şahitlik ifadesi olmadı. Kızın 19 yıl sonra beni teşhis ederek tetikçi olduğumu söylemesi düşündürücüdür” diyerek beraatini istedi.

Bir şerh kararı

Mahkeme heyeti, daha önceki kararlarına atıfta bulunarak Ünal Osmanağaoğlu"nun cinayet işlediğine dair yeterli delillerin bulunmadığı belirterek oy çokluğuyla 3. kez beraat kararı verdi. Mahkeme üyelerinden bir hakim ise karara şerh koyarak Yargıtay"ın bozma kararına uyulması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Şerh koyan üye hâkim Atilla Tanrıvermiş; Hükümlüler Aydın Eryılmaz ve Abdülselam Karakuş"un ifadelerinde olayı ayrıntılı olarak anlattıklarını, Aydın Eryılmaz"ın olay yerine götürüldüğünü ifadeleriyle tutarlı "yer gösterme zabıt varikası "tanzim olunduğu, Karakuş"un anlatımlarının ise dosya kapsamına ve oluşuna uygun olduğu, Nilgün Soydan"ın kesin teşhiste bulunduğunu vurguladı ve “Sanığın mahkumiyetinin icap ettiği ve Yargıtay bozma kararına uyulması gerektiğini” söyledi.

AİHM"e gideceğiz

Duruşma çıkışı açıklama yapan ve ayakta zor durabildiği görülen Türkler"in eşi Eşi Sabahat Türkler, “Elbetteki bizim kazanacağımız zaman gelecek. Daha olmasa AİHM"e gideceğiz” dedi. Türkler"in kızı Nilgün Soydan ise isyanlardaydı: “Kararın böyle çıkacağınızı bilmemize rağmen karardan çok etkilendim. Ben cinayetin birebir tanığıyım. O zaman 19 yaşında genç ve büyük bir insandım. Hiçbir insan babasının katilini görüp unutamaz herhalde . Ünal Osmanağaoğlu benim babamın katillerinden biridir. Asla ömrüm boyunca peşini bırakmayacağım. Kendimiz mi halledelim, ne istiyorlar? 30 senedir davanın peşindeyiz böyle bir şey olabilir mi? Gözlerimle gördüm ben babamın katilini. Ben ilk günden beri onu teşhis ediyorum. Karar öncesi 15 dakika şovdu. Kararda sonunda böyle olacağı belliydi. Satılmış yargının kararına asla saygı göstermiyorum. Bu işin peşini bırakmayacağım. Gerekirse AİHM"ye gideceğim.”

Türkiye"yi AİHM"e şikayet etmişti

Osmanağaoğlu, Türkler cinayetinin yanı sıra, Bahçelievler"de Çatlı ve Kırcı"yla birlikte 7 TİP"li gencin katledilmesi olayından da yargılandı. 9 yıl kanundan kaçan Osmanağaoğlu, 1999"da yakalandı. O tarihten beri cezaevinde yatan katil zanlısı, Bahçelievler katliamında işkence ile başka sanıklardan elde edilen kanıtlar temelinde mahkum edildiğini öne sürerek AİHM"e başvurdu. AİHM, Osmanağaoğlu"nun suçlu olup olmadığı konusunda bir yorumda bulunmadı, ancak tanıkların Osmanağaoğlu"nun avukatları tarafından sorgulanamamış olmasının adil yargılanmayla ilgili 6"ncı maddeye aykırı olduğu sonucuna vardı.

DEDESİNİN HAKKINI TORUNU SAVUNUYOR

Kemal Türkler öldürüldüğünde henüz 1.5 yaşında olan torunu Burç Akpınar şimdi mahkemede tanımadan kaybettiği dedesinin davasında müdahil olarak yer alıyor. Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi"ni 1997 yılında bitiren torun Akpınar, 2006 yılında dedesinin davalarına girmeye başladı.

İŞTE ADIM ADIM 29 YILLIK DAVA

Yargıtay da inat etti mahkeme de

1980"deki suikastın ardından Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi aralarında Alpaslan Türkeş"in de bulunduğu 5 kişi hakkında "azmettirici" suçlamalarına karşılık beraat kararı verdi. Tetikçi olduğu iddiasıyla yargılanan Abdülselam Karakuş 12 yıl 6 ay, Aydın Eryılmaz ise 10 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Adı tetikçiler arasında geçen Ünal Osmanağaoğlu"nun dosyası ise yurtdışına kaçtığı için ana dosyadan ayrıldı. Türkler davası ailesinin ve avukatı Rasim Öz"ün çabalarıyla 1996 yılında bir kez daha açıldı. 1999 yılında Osmanağaoğlu, Kuşadası"nda başka bir suçtan dolayı yakalandı. Türkler"in kızı Nilgün Soydan tarafından "Babamı vuranlardan biriydi" denerek teşhis edilen Osmanağaoğlu cezaevine konuldu.

56 çuval dosya 6 yılda geldi

Ama 1996"da açılan dava, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi"ndeki ana dosyanın istenmesiyle tam bir çıkmaza girdi. Çünkü istenen dosya Ankara"dan İstanbul"a tam altı yılda 56 çuval halinde geldi. Yapılan "dosya incelemeleri" sonucunda ise Ünal Osmanağaoğlu, 3.5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra delil yetersizliğinden 14 Nisan 2003"de beraat etti. Türkler"in Ailesi davayı Yargıtay"a taşıdı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, kararı bozdu. Ancak Mayıs 2005"te 2. Ağır Ceza Mahkemesi, kararında direnerek tekrar beraat verdi. Dava yine yargıtaya gitti. Yargıtay ikinci kez kararı bozdu. 3"üncü kez verilen bu beraat kararından sonra şimdi sıra yeniden Yargıtay"da. Eğer Yargıtay, daha önceki kararında durursa, yerel mahkeme bu karara aynen uymak zorunda kalacak.

Şimdi de zaman aşımı riski

Davada bir de zaman aşımı tehlikesi baş gösterdi. 22 Temmuz 1980"de öldürülen Kemal Türkler"in 30 yıllık zaman aşımı süresi 22 Temmuz 2010"da sona erecek. Dava bu süre içinde bir karara bağlanmazsa, Osmanağaoğlu bir daha bu davayla ilgili yargı karşısına çıkamayacak.