Merkezi Azarbaycan olan ve Karadağ savaşı sırasında Hocalı başta olmak üzere Ermenilerin yapmış oldukları soykırımı dünyaya anlatmak, kadının sosyal hayattaki yerini güçlendirmek, eğitim çalışmalarına destek vermek amacıyla Doç. Dr. Tenzile Rüstemhanlı tarafından kurulan Birliğin amacına ulaşacağını ifade eden Nazilli Temsilcisi Fatma Ergün; ‘Azarbaycan’ın sevinci sevincimiz üzüntüsü üzüntümüz’ diyen ulu önder Atatürk’ünde vurguladığı gibi iki ülke arasındaki kardeşliğin bir uzantısı olarak Nazilli’de geçtiğimiz haftalarda Azeri Türk Kadınlar Birliği Temsilciliği açılmıştır. Bizlerin amacı ülkelerimiz arasındaki kardeşliği dayanışmayı Birliğin kuruluş felsefesine uygun katkı sağlamaktır.”
“Üreten kadının Türk tarihi boyunca bu özelliğini sürdürdüğünü biliyoruz diyen Ergün; “Yazılı ilk Türk belgeleri Göktürk yazıtları mesela devletin kuruluşunu anlatırken ‘bilge babam ve umay (melek) annem şunları yaptı’ der devrin hükümdarı ya da Anadolu’nun Türkleşmesinde Selçuklu ve Beylikler devri önemlidir. Bugün yolunuz Erzurum ve Erzincan’a düşerse her köşede Mama Hatunun izlerin görürsünüz. Ya da yakın tarihimizde kurtuluş savaşında kadının rolünü hatırlayınız ki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk; ‘dünyanın hiçbir kadını ben milletim için Türk kadınından daha fazlasını yaptım diyemez’ diyerek bu katkıyı vurgular” diye konuştu.
“İSTATİSTİKİ BİLGİLER ORTADA”
Kadınlar üzerine yapılan çalışmalara değinen Ergün, “Günümüz Türkiye’ sinde kadının konumunu rakamsal verilerle baktığımızda ise oldukça üzücü bir manzarayla karşılaşıyoruz. Mesela Türk toplumunun yüzde 25’ini 15-49 yaş grubu kadınlar oluşturuyor. 6 ve daha yukarı yaştaki her 100 kadından 25’i okuryazar değil. Her 100 kadından 14’ü ilkokulu bitirememiş. Her 100 kadından 58’i ilkokul mezunu, Kadın nüfusun sadece yüzde 12’lik bir kesimi ortaokul, lise ve üniversite düzeyinde eğitim almış. Ülkemizde kadının işgücüne katılım oranı 1998’de yüzde 35 civarındayken, Kasım 2011 itibariyle bu oran yüzde 28,3’e düşmüş. Seçme ve seçilme hakkını 1934’ te elde eden Türk kadını parlamentoda ancak yüzde 14,2 oranında temsil edilmekte. Kadına karşı şiddet ve erken yaşta evlilik oranlarımız oldukça düşündürücüdür. Her yıl 600 bin ile 800 bin arasında kız çocuğu zorunlu eğitim yaşına gelmelerine karşın okula gidemiyor. Unutulmamalıdır ki Türkiye nüfusunun yarısı kadındır ve bu rakamlar bu gerçekle değerlendirildiğinde toplumsal durumumuz açıkça ortadadır. Bizler bu noktada özellikle kız öğrencilerin eğitimi kadınların meslek sahibi aydın üreten düşünen kısaca hayatın her yerinde aktif bireyler olmaları için sosyal projeler üretmek ve toplumumuza katkı sağlamak istiyoruz. Bu nedenle kadınlar olarak örgütlenmeyi bir çatı altında toplanmayı arzuluyoruz. Bizim gibi düşünen tüm kadınlarında Azeri Türk Kadınlar Birliğine davet ediyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz” dedi.