Hülya Avşar"a soruşturma açan Savcı Ali Çakır, tarikat ayinine katıldığı iddialarını doğrulayarak, “Hem Ergenekoncu hem rakıcı hem de tarikatçı olamam. Odamda bozkurt resmi de yok” dedi

Son dönemde Hülya Avşar ve bazı ünlü isimlere yönelik açtığı soruşturmalarla gündeme gelen ve geçtiğimiz hafta emekli olan eski Bakırköy Basın Savcısı Ali Çakır, Milliyet"e konuştu. Çakır, adliyeye gelen müfettişler tarafından sorumlu olmadığı evraklardan dolayı savunmasının alınmasının çok zoruna gittiğini ve emeklilik kararı almasında bunun etkili olduğunu söyledi. Çakır, Mardin"de görev yaptığı dönemde katıldığı iddia edilen tarikat ayinine ise müftünün daveti üzerine kalabalık bir bürokrat grubuyla gittiğini anlattı.

Çakır, adliyeyi teftiş eden başmüfettişin isminin de Ergenekon eklerinde yer alan bir belgede “Gülen cemaatinin Adalet Bakanlığı"ndaki temsilcisi” olarak yer aldığını söyledi. İşte Çakır"ın Milliyet"e anlattıkları...

"Küçük"le görüştüm"

“Veli Küçük, Ahmet Cinali, Taner Ünal gibi isimlerin tamamını adliyeden tanırım. Şikâyet, tekzip gibi konular için bana gelmişlerdir. Oturtup çay ısmarladığım da olmuştur. Hiçbiriyle özel bir dostluğum ya da dışarıda görüşmüşlüğüm yoktur. Adliye dışında bir kere bile Veli Küçük"le görüşmedim.”

“Kadiriler senede bir kez camide böyle bir ayin yapıyormuş. O dönemde (1992-95) Mardin"de görev yapan Emniyet Müdürü, Milli Eğitim Müdürü, Özel Harekât Şube Müdürü, diğer ilçelerden görev yapan bürokratlardan oluşan kalabalık bir heyet davet edildi. Ben de devletin bir kurumu olan müftülüğün de bulunduğu camiye gitmekte bir beis görmedim. Bunu birisi kameraya almış. Kamereya alan kişinin o dönem Mardin Hastanesi Başhekimi olan Mahmut Duyan olduğunu tespit etmiş, Duyan hakkında cinsel taciz iddiasından dolayı hakkında bir soruşturma yapmış ve hakkında dava açmıştım. Bu da görüntüleri medyaya servis edip, asılsız haberler yaptırmış. Olayın aslı budur.”
“Benim hem Ergenekoncu hem tarikatçı hem rakıcı olduğum, odamda bozkurt resimleri olduğu yönünde iddialar var. Bu kadar çelişki ve tutarsızlık bir arada bulunamaz. Ben sadece Türkiye Cumhuriyeti"nin bir savcısıyım.”

Neden, "tarikat baskısı" dedi

“Yargı üzerindeki tarikat baskısına ilişkin sözlerimi şunun üzerine söyledim. Teftiş için gelen müfettişler içinde F.T. diye bir başmüfettiş var. Ergenekon iddianamesinin eklerinde F.T., Gülen cemaatinin Adalet Bakanlığı"ndaki temsilcisi olarak gösteriliyor. "Demek ki bu sebepten üzerime geliniyor" düşüncesi oluştu bende. Haksız yere savunmamı alması kafamda, "Böyle bir cemaat hareketi olabilir" kuşkusunu doğurdu.”/vatan