Susurluk davasında hüküm giyen eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın, savcılık sorgusunun ardından tutuklanma talebiyle sevk edildiği mahkemece serbest bırakıldı. Serbest kalan Çarkın, hiçbir açıklamada bulunmadı.

Edinilen bilgilere göre, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali'nin talimatı üzerine önceki gün İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan Çarkın, dün sabah saatlerinde emniyetteki işlemlerinin ardından Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirilmişti. Çarkın'ın, faili meçhul cinayetler ve yargısız infazlar ile ilgili son günlerde kamuoyuna yansıyan açıklamaları üzerine başlattığı incelemeyi soruşturmaya dönüştüren Savcı Karaali, eski özel harekat polisi hakkında tutuklama talebiyle akşam saatlerinde mahkemeye sevk etti.

Tutuklama talebi ile 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Susurluk davasında hüküm giyen eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın, mahkeme tarafından gece saat 01.00 sıralarında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.


Çarkın, serbest kalmasının ardından adliye çıkışında bekleyen babası Halil Çarkın ve yakınları ile birlikte bölgeden ayrılırken, basın mensuplarının sorularını cevapsız bıraktı.


Anjiyo tedavisi uygulanan ve hastaneden geldiği öğrenilen baba Halil Çarkın ise, oğlunun serbest kalmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dün sabah 07.00'den bu yana adliye önünde oğlu Ayhan Çarkın ile ilgili gelişmeleri takip eden Halil Çarkın, "Mutluyum. Hakikatler zamanla ortaya çıkacak. Sabah 07.00'den beri buradayım. Buraya hastaneden çıktım geldim" diye açıklama yaptı. Üç kez anjiyo olduğunu ifade eden Çarkın, "Bu rahatsızlığımı hiç hissetmedim. Evlat rahatsızlığı daha büyük oluyor" diyerek sözlerini noktaladı.


Bu sırada Ayhan Çarkın'ın serbest kalmasının ardından kendini bekleyen otomobile binişi sırasında gazeteciler ile Çarkın'ın yakınları arasında kısa süreli arbede yaşandı.


Susurluk davasında hüküm giyen eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın, faili meçhul cinayetler ve yargısız infazlarla ilgili çarpıcı açıklamalar yapmış, vicdani rahatsızlığını dile getirmişti.