15 Temmuz hain darbe girişiminden bu yana bir yıl geçti.

Şehit olanlar ve gazi olanlar için bir haftalık

Anma programları tertip edildi,

Meydanlarda nöbetler tutuldu.

15 Temmuz gecesi selâlar verildi.

Yaşanan hain darbe girişimi gecesi olanlar tekrar hatırlandı.

Yönetenlerin seçimle işbaşına gelip

Seçimle işbaşından gittiği yönetimlere demokrasi denir.

Devlet içerisine sızmış FETÖ’nün

Demokratik olmayan yöntemler ile yönetimi ele geçirme çabalarına

Türk halkı meydanlarda dur dedi.

Meydanlarda bu cuntacılara dur diyenler

Sadece Ak Partili, sadece MHP’li değildi.

Demokrasiye inanan herkes meydanlara koşarak

Demokratik hukuk devletine sahip çıktı.

Bu bir sene içerisinde yaşanan gelişmeler sonrası

Şehitlerimizi anarken bari

Birbirimiz ötekileştirmeyelim.

Adalet yürüyüşünde toplanan kalabalık ile

15 Temmuz anma programlarındaki kalabalıkları karşılaştırmayalım.

Toplumu bölmek isteyen dış mihrak çok;

Bu mihrakların amaçlarına hizmet etmenini ne manası var?

İktidar olanlara, Ak Parti’ye kızgın olabilirsiniz!

Ama 15 Temmuz 2016 gecesi şehit olanlar için

Gazi olanlar için ve yaşanan ihanetin hatırlatılması için yapılan programlara

Sosyal medyada tepki ve protesto nasıl bir anlayıştır.

Sapla samanı karıştırmayalım.

Millet 15 Temmuz 2016 gecesi

Demokrasi için hayatını verdi.

İktidarda hangi parti olsaydı

Hain darbe girişimine karşı tepki farklı olmazdı!

O yüzden herkesin biraz empati yapması şart.

***

Geçtiğimiz hafta Aydınspor 1923 ün kongresi vardı.

Sandalyeler, yumruklar, tekmeler havada uçuştu.

Bu güne kadar görmediğimiz sahnelerdi bunlar.

Aydınspor1923 malumunuz üzere bu sene küme düştü.

Bu gelişmenin ardından uzun bir süre sonra olağanüstü kongre kararı alınmıştı.

Kulübü küme düşüren yönetimin görevi bırakması

Kongreye gitmesi gayet doğal bir gelişmeydi.

Ama o da ne,

Özlem Çerçioğlu’nun kurduğu ve oyuncağı halindeki kulübe

Dışarıdan müdahale edilmek isteniyordu.

Özlem Çerçioğlu’na rağmen kulüp yönetimine adaylar çıkmıştı.

Aslında bu durum biraz detaylı bakıldığında

Sarı Bina yönetimi ile Esko’da mukim yönetimin

Perde arkasında

Birbirlerine çelme takma mücadelesinden başka bir şey değildi!

Özlem Çerçioğlu’nun zabıta daire başkanı, kuaförü

Tekme tokat dövüldü.

İbrahim Gürdal kaçarak dayaktan kurtuldu.

Ha bir de ara yerde kim vurduya giderek meydan dayağı yiyen

Eski belediye meclis üyesi Ahmet Kızılkaya vardı.

Kendisinin Aydınspor 1923’de yöneticilik yaptığı dönemden

Hiçbir arkadaşının gelmediği kongre salonuna gelmesi ilginçti!

Sonuçta kongre iptal oldu.

Özlem Çerçioğlu’nun istemediği Hidayet Türen yönetimi

“Göreve devam” dedi.

Bakalım, Sarı Bina bu dayak olayını sineye çekecek mi?

Herkese iyi haftalar…

 

 

 

Bilginiz olsun

"Vicdanlı olmak, hesaplı olmaktan iyidir. Hesap insanı makam sahibi yapar da, vicdan daha önemli bir işe yarar, insanı insan yapar." Nietzsche

 

 

Gına geldi…

Kendini kral sanıp ta menfaat makamını kullanan, üstünü saymayan kurum müdürlerinden! (Ali Şen)

Darbe sevicilerin ön safta yürümeye çalışırken önüne geçen kadın kolları başkanına yiyecekmiş gibi bakmasından. (Aydın Ünal)

Orman fidanlık arazisinden ve işe yaramayan aydın milletvekillerinden. Sadece kendi menfaatlerini düşünen vekillerden. FETÖ’cü vekillerin ikiyüzlü olmalarından. (Fatih Karahan)

Fatih Terim'den. (Hasan Binay)

Siyasetteki nezaketsizlikten, karşı tarafı ötekileştirmekten toplumdaki bölünmeden. (Bülent Gümüş)

Köşk'te işletilen kumarhanelerden. (Yaşar Baş)

Düğünlerden. (Dilek Madran Ak)

Aydınspor 1923 başkanlık seçimlerinden. (Metehan Emir)

İkiyüzlü basından. (Fuat Özkan)

Sahtekârlardan. (Muammer Oğuz)