Takımımız son yıllarda olduğu gibi, bize dejavu yaşatarak yoluna paldır küldür devam etmeye çalışıyor.2014-2015 sezonu sonunda bizi mutlu eden, taraftarı tribüne çeken, ikinci ligde idare eden, bir hoca ve takıma sahip Aydınspor 1923 vardı. Sezon sonunda elimizde ne hoca, ne de takım iskeleti kaldı. Akif Başaran hocamızın ve sahada ter döken, ekmek paralarını futbol oynayarak kazanan futbolcu kardeşlerimizin emeklerinin karşılığını alıp almadıklarıyla ilgili dedikodu yapmak istemiyorum. Kulüp yönetimi; Biz hocamızın ve futbol emekçilerinin paralarını kuruşuna kadar ödedik diyorlarsa saygı duyarım. Tebrik ederim…

Ağustos 2015’le birlikte 2015-2016 sezonu hazırlıkları geçte olsa başlatıldı. Her sene olduğu gibi yeni bir takımın iskeleti oluşturulmaya çalışıldı. Fatih ATAY başkanımızın göreve getirilmesi nedeniyle arayış oklarının yönü Ankara ‘ya özellikle de Gençlerbirliği Spor kulübüne yöneltildi… Sezona Ankara’dan gelen Muharrem hocamız ve Ankara ağırlıklı futbolcularla başlandı. Yeni hocamız ve çoğu değişmiş ve iskeleti olmayan takımımızın ilk yedi haftalık oryantasyon dönemini dahi tamamlamadan başarısız addedilerek, öncelikle hocamızın görevden alındığını gözlemledik. Bu durumla ilgili birtakım bilimsel tespitlerimi belirtmek isterim… Takım başarısında devamlılığın önemli olduğunu hep yazaduruyorum. Modern bir futbol kulübünde planlama, koordinasyon, uygulama ve denetim faaliyetleri üst düzeyde olmalıdır. Bilim kullanılmalı ve denetim, araştırmalar sonucu belirlenen eksiklikler çok kısa sürede tamir edilmelidir. Biz palyatif-pansuman- tedbirleri kullanarak beşinci haftada yola beraber çıktığımız hocamızı gönderdik. Ardından Göksel hocamızla yola devam ettik… Bir iki maçlık sürpriz başarının ardından işler yolunda gitmeyince Göksel hocamızla da yollar ayrıldı…Son olarak yine Ankara kökenli Tolga hocamızla masaya oturuldu ve takım Tolga hocamıza emanet edildi.

Tolga hocamız takımın başına kendi ekibiyle gelemedi. Eksikleri olan bir takıma tanımadığı bir ekiple katkı koymaya çalıştı. Takımımızın ilimizdeki maçlarının çoğunu izledim. Lige başlayan takımda şu eksikler göze çarpıyordu; Kamp dönemi verimli geçmemişti, futbolcuların fizik kapasiteleri, mental durumları iyi görünmüyordu. İkili mücadelelerin çoğunu kaybeden bir takımımız vardı. En önemlisi takımın iskeleti yoktu. Takım ne yazık ki ilkel yan top yaparak zamanı harcamaya çalışan bir ekip görüntüsündeydi. Takımın ekolü de dolayısıyla yoktu. Takımın pivot santrforu (Serdar) vardı. Ancak takımın kanatları ona maç boyunca olumlu yan toplar gönderemiyorlardı. Ülke futbolumuzun da en büyük eksiği 3. Bölgeye olumlu toplar gönderememek. Aydınspor 1923 takımımızda bu durumun maksimum seviyesi vardı. Sezon başındaki takımımızın topa sahip olma istekleri ve pas futbolunu geliştirmeye istekli olmaları da o takımın artılarıydı… Fakat futbolun meyveleri goller ve puanlardır. Gol ve puanlar yoksa ne yazık ki önce teknik heyetle yollar ayrılıyor.

Eyüp Spor maçıyla birlikte Tolga hocamızla çalışmaya başladık. Hocamız ilk çıktığı deplasman maçından puanla döndü. O takımda Serdar omuzundan sakatlandı. Birkaç futbolcumuz da kart cezalısı idi. Empati yapıyorum, çok zor şartlarda takımın başına gelmiş hocamız skor ve puan adına önemli başarılar elde etti. Beni en çok üzen puan kaybı Diyarbakır Spor maçının kaybıydı. Ancak Diyarbakır Spor gibi oynayan, yüzde yüz pası düşünen, hazırlık paslarıyla oyuna başlayan ve dikine oynayarak üçüncü bölgeye doğru paslar gönderen her takım başarılı olur. Modern futbolun gereği bu. Futbol basit bir oyundur, doğru oynanırsa her takımı başarıya götürür. Diyarbakır maçında Mersin maçında oynayan birçok futbolcu yoktu. Böyle fantezilere gerek olmadığına inanıyorum. Ayrıca biz kupadan ziyade lige asılması gereken bir takımız. Eleştirilerimi uzatmıyorum. Devre arsı sonrasına bırakıyorum. Ama şunları mutlaka belirtmeliyim; Takımımız modern futbol oynamıyor. Karambol futbolu denen çok eski ve verimsiz futbol oynanıyor. Hatta bazı hocalarımız bu futbola masa tenisi futbolu diyorlar. Bunun sonu ve verimliliği yok… Seyircimiz de bundan zevk almıyor. Takımımızı seyretmek için gelen taraftarlarımızı da en son maçta çok üzdünüz, böyle biline…

Kupada ve ligde daha iyi yerlerde olma ümidiyle, hoşça kalın…