Ülkenin en önemli geçim kaynaklarından biri olan süt üretiminin aynı zamanda sağlıklı beslenmenin de olmazsa olmazları arasında yer aldığını belirten Posacı, “Süte karşı yapılan anti propagandaya bir türlü anlam veremiyoruz. Her gün reklamı yapılan gazlı içeceklerin bilinen birçok zararı varken sütün onca faydasını adeta unuttuk” dedi.
‘Okul Sütü Projesi’ kapsamında bir çok çiftçinin sütünün heba olmaktan kurtulduğunu ve sektöre canlılık geldiğini belirten Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, uygulamadan çiftçiler olarak duydukları memnuniyeti dile getirdi.
“RENGİ GİBİ AK OLAN SÜTÜMÜZ KARALANMAK İSTENİYOR”
Süte karşı son zamanlarda gerçekleştirilen anti propagandaların, hem milli ekonomimize hem de sağlımıza olumsuz etkilediğini belirten Posacı, asitli içeceklerin reklamı yapılırken süt ile ilgili yapılan anti propagandalara anlam veremdiğini söyledi. Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı İl Koordinasyon Kurulu toplantısı sonucu aldıkları ortak karar gereği yaptığı açıklamada “Okullara dağıtılan sütten dolayı, son günlerde yapılan anti-propagandalara anlam veremiyoruz. Taze kullanıldığı ya da pastörize edildiği sürece sütün hiçbir zaman zehirleme gibi bir etkisinin bulunmadığı bir gerçektir. Süt rengi aktır ve karalanmasına yönelik çalışmaları üzüntü ile karşılıyoruz. Hükümetin hayvancılık konusunda aldığı ve uyguladığı radikal kararlar sonucu, et ve süt üretiminde kayda değer ilerlemeler kaydedildi. Yıllık süt üretiminde 13,5-14 milyon tonlara çıkıldı. Bunun ancak 8 milyon tonunu işlenebiliyor. Şayet, okullara dağıtılan süt projesi uygulaması olmasaydı kalan süt değerlendirilemeyecek ve muhtemelen fiyatlarda düşüşler meydana gelecekti. Okul sütü projesi olmasaydı, pamuk, zeytinyağı ve diğer para etmeyen ürünler gibi eti ve sütü konuşur olacaktık” ifadelerine yer vererek uygulamadan dolayı yetkililere çiftçiler adına teşekkür etti.
“GAZLI İÇECEKLER SANAYİİ OKUL PAZARINI KAYBETMEK İSTEMİYOR”
Koordinasyon kurulu toplantısında yer alan ve okul sütü projesine değinen Tarım İl Müdürü Salih Köksal, “Şubat-Haziran ayları arasında süt üretimi pik yaptığı için 500-700 bin ton sütün açıkta kalır. Her yıl bu tarihler arasında sütün fiyatı düşer. Okul sütü projesiyle bu miktar tüketildi ve böylece; Hem okul çağındaki çocuklarımızın protein bakımından iyi ve sağlıklı beslenmesi sağlanıyor, hem de süt fiyatlarının düşmesinin önüne geçiliyor. Bunun siyasi malzeme olarak kullanılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bütün meselenin gazlı içecekler sanayi ile süt sanayi arasındaki bir savaştan kaynaklandığını, gazlı içecekler sanayinin okul pazarını kaybetmesinden kaynaklandığını, ve siyasilerimizin bu oyuna gelmemesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
