Çok sıcak günler yaşıyoruz.

Yaz mevsimi yapacağını yaptı.

Aydın’ın yaz aylarında çok sıcak olduğunu bilmeyen yok.

Bu kadar sıcak bir memleket olan Aydın’da

Sıcağa ve sıcağın neden olacağı etkilere karşı

Aydın Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi ne tür tedbirler alıyorlar acaba?

Efeler Belediyesi’ne sormuyoruz

Onlar zaten yaz dinlenme kampındalar!

Aslında sıcaklar karşısında kimsenin bir şey yaptığı yok.

Eskiden itfaiyeler yolları sulardı.

Şimdilerde o bile yok.

Malum sıcaklık bakteri üremesi için ortam sağlıyor.

Salı günleri şehrin göbeğine pazar kuruluyor.

Akşam pazar toplanıyor.

Temizlik işleri pazarı süpürüp gidiyor.

İyide malum yaz mevsimi

Domatesler, meyveler, şeftaliler

Süpürmeyle yerden gitmiyor ki.

Ertesi gün sıcağı görünce reçel oluyorlar yollarda.

Pazar artıklarından dolayı yollarda üreyen

Bakterilerin, mikropların ne olduğunu

Aydın İl Sağlık Müdürlüğü söyler artık bize.

Sayın Aydın Valisi pazardan sonra sokaklar rezil halde kalıyor.

Bilginiz olsun.

Sayın Valim çıktınız mı siz hiç Aydın salı pazarına,

Gezdiniz mi sokakları?

Hele bir de pazardan sonra gezin sokakları da

Aydın’da Belediyecilik kalitesine not verin!

Büyükşehir Belediyesinin itfaiyesi

Pazar kurulan bu yolları adam gibi yıkayamaz mı?

İtfaiye Daire Başkanlığını Çerçioğlu ile yaptığı protokol ile alan

Serdar Adanır bu nedir Allah aşkına?

Ortekin zamanında pazar sonrası yollar

Pırıl pırıl yıkanırdı.

Menderes Bulvarındaki kaldırımlar yıkanır temizlenirdi.

Şimdi yalandan bir süpürge

Yolları kaldırımları yıkamak falan yok.

Belediye adı altında ki bütün birimler yatışta..

Siz yatın bakalım!

Şehirde yaşayan herkes nasıl bir pisliğin içinde kaldığını görüyor.

Şehir yaşantısının asgarisi temiz yollar ve temiz kaldırımlar.

Ama gelin görün

Pazar kurulan sokaklar bildiğin reçel fabrikası.

Kaldırımlar sakız fabrikası!

Buraları temiz tutacak

Belediye Başkanı ise

Yazın Tekne’de

Kışın Kayak’ta

Mesut Özakcan mı?

Beyefendi pazar kurulan sokakların yerini biliyor mu belli değil.

Pazarda gören eden yok kendilerini!

***

Aydın’da trafik sorunu her geçen gün artıyor.

Yetkililer sorunu çözeceğine

Çakırbeyli’ye taşınarak kendilerine Müslüman davranıyorlar!

Otopark sorunu derseniz

Hat safhada.

Adliye önünde ki otopark bir yıldır kapalı.

Sayın Başsavcı makam arabası ile gelip dairesine gidiyor.

Şoför arabayı alıp götürüyor.

Sayın Vali makam arabasından iniyor.

Şoförler arabaları götürüyor.

Vilayet de işi olan vatandaş,

Adliyede işi olan vatandaş

Arabası ile geldi mi kim götürecek arabasını?

Vatandaş nereye park edecek arabasını?

Güvenlik nedeniyle bu otopark kapatıldıysa

Şehrin Meydanındaki yeraltı otoparkı nasıl çalışıyor?

Eğer Vilayet ve Adliye önündeki otoparkta güvenlik sağlanamıyorsa

O zaman bu şehrin güvenliği ile ilgili ciddi sorunlar var demektir.

Sayın Vali biliyoruz yeni göreve başladınız ama

Hemen burnunuzun dibinde kapatılan yer altı otoparkı

Yeniden hizmete açılamaz mı?

Konu ile ilgilenseniz.

Vatandaş zor durumda haberiniz olsun!

 

 

Bilginiz olsun

Çağımızın en büyük sorunu; kendi hayatımızı değil, başkalarının bizden istediği hayatı yaşıyor olmamız ve bunun farkına varamadan hayatımızı sonlandırmamız.

 

 

Gına geldi…

İyi yemek ve çorba yapan lokantaların yemekten sonra karizmalarına yakışmayan ucuz ve bayat çay ikram etmelerinden gına geldi. (Mehmet Arkan)

“Eyyy Aydın'da salıverilen Fetöcülere tepki vermeyen Aydınlılar, 15 Temmuz Nöbeti tutanlar hani nerdesiniz?” diye haykırasım gelmesinden gına geldi. (Eşref Gülpınar)

Sokak düğünü denilen rezillik ve buna izin veren kentin yöneticilerinden. (Fatih Kahvecioğlu)

Aydın siyasetinin Aydın için kılını kıpırdatmamasından, Fetö ve PKK ile mücadelenin samimiyetsizliğinden gına geldi. (Mustafa Sarıoğlu)

AGC'nin olmayan yönetiminden gına geldi, gazeteciler yerlerde sürünüyor!.. (Ümit Yeşildağ)

Fetöcüleri salıveren hakim savcılardan. (Ayşe Nur Karataş)

Vatan hainlerinden. (Ferhat Karagöz)

Depremden. (Tuncer Altıntaş)

FETÖ’cü diye alınan, cezaevine gönderilen ve daha sonra (ülke geneli) bırakılanlardan. Ne hikmetse bunlar hep zengin, paralı adamlar. Tiyatro mu seyrediyoruz? (Aykut Cin)