Her gün yeni bir şehit haberi gelirken, eli kanlı terör örgütünün gerçek yüzünü bir kez daha göstererek Ramazan Bayramında dahi hain saldırılarını sürdürdüğünü belirten Devli, “Bir taraftan mayınlı tuzaklarıyla Mehmetçiklerimizi şehit eden canilerin, diğer taraftan da Gaziantep'te sivil vatandaşlarımıza yönelik olarak düzenledikleri bombalı saldırı sebebiyle 9 masum vatandaşımız bayramda kara toprakta, 64 vatandaşımız da hastanededir. Terör kurbanları arasında çocuklar da bulunmaktadır. İnanıyoruz ki; bu vahşi eylemleri gerçekleştiren caniler, akıttıkları kanda boğulacaktır. Acımızı anlatmaya kelimeler yetmiyor. Öfkemiz çığ gibi. Ama devletimizin bekası, milletimizin birliği için gözyaşlarımızı içimize akıtıyor, acımızı içimize gömüyoruz. Öncelikle terörü, teröristi, destekçilerini ve milletimizin yaşama hakkı gasp edilirken susanları nefretle lanetliyoruz. Türk milleti artık sabrının sonuna gelmiştir ama büyüklüğün göstergesi de kimsenin dayanamadığı acılara dayanmak, kimsenin gösteremediği sabrı göstermektir. Ancak, terör belasının bu boyutlara gelmesinde etkili olan olayları da görmezden gelemeyiz” dedi.

Yıllardır terörle mücadelede yanlış yol ve yöntem izlendiğini haykırdıklarını savunan Devli, “Terör sorununun, Kürt sorunu olarak tanımlanmasıyla başlayan, açılım safsatasıyla devam eden süreçte, Türk Hukuk tarihine kara bir leke olarak geçen Habur Olayı, Oslo görüşmeleri, bazı milletvekillerinin terör örgütünü masum gösterme çabaları ve terörist- milletvekili kucaklaşması, caniler için en büyük cesaret kaynağı oldu. Yıllardır terör örgütü mensuplarına gösterilen hoşgörü, sonunda silahsız vatandaşlarımıza bombalı saldırı yapılmasına kadar varmıştır. Birkaç gün önce tüm Türkiye’nin gözleri önünde, bizzat TBMM üyeleri tarafından kucaklanan terör örgütü üyeleri, buradan aldıkları güç ve malûm çevrelerin verdiği destekle eylemlerini artırmıştır. Büyük Ortadoğu Projesi’nin fiilen hayata geçirilmesiyle, bölgesel özerklik ve federalizm gibi tarafımızca asla kabul edilemeyecek taleplerini daha gür bir sesle dillendiren bu kesimlerin takındığı bu aymaz ve cüretkâr tutum, bu projenin eşbaşkanı tarafından mutlak surette irdelenmelidir. Gaziantep’teki bu saldırılar, bugüne kadar teröristle mücadele yerine müzakere yapan anlayışın gözden geçirilmesi zorunluluğunu ortaya koymuştur. Görülmektedir ki, Türkiye Cumhuriyeti ile ve Türk milleti ile hesabı olanlar dört bir koldan saldırıyor. Bu devlet, bizim en değerli varlığımız. Bu devlete sahip çıkmak da her Türk vatandaşının asli görevidir. Ancak öfkemiz ve acımız gözlerimizi kör etmemeli, bin yıllık kardeşliğimize gölge düşmemelidir. Suçlu cezasını çekmeli, yaptığının karşılığını almalı ve belasını mutlaka bulmalıdır” şeklinde konuştu.

 

aydinpost-twitter.png aydinpost-facebook.png