Karnından konuşmak deyimi belki tam uymamış olabilir bu yazıyı okuduğunuzda ama bence karşı olduğunuz şeyi, karşı olduğunuz kişinin yüzüne söyleyemiyor ve bu konuda harekete geçemiyorsanız sadece yaptığınız işlem budur. Bu yazıyı okuduktan sonra belki katılırsınız belki katılmazsınız ama olmasını istiyorsanız haykırmalısınız.

Nedir peki konuşulan tabi ki herkesin konuştuğu ve kaynayan kazan olan SİYASET. Efendim malumunuz seçimler yaklaşıyor ve planlardan, stratejilere, referanslardan komplo teorilerine birçok teknik havada uçuşmaya başladı. Lakin benim ilgilendiğim bunlar değil. Bunlar zaten olması gereken ve artık kural olduğuna inanılacak kadar benimsenmiş şeyler. Benim ilgilendiğim mevzu sonuçları değiştirecek olan delegelerin/seçmenin bütün gücü elinde bulundurduğu halde bunun farkında değilmiş ve oy kendisine ait değilmiş gibi davranması ve arzuladığı değişimi sadece arkadaş ortamında veya birkaç samimi laf çıkmayacak partiliyle konuşması ve sonuçları elden ne gelir tavrıyla seyretmesi. Bunun asıl sebebi seçilmiş olanların burnundan kıl aldırmayan edalarla etrafına savurduğu tavır ve havadan başka bir şey değil. Neden böyle düşünüyorum çok basit hani nerde eski seçilmişler. Onlar nasıl geziyor. Gücü veren makam değil halktır ve istediği zaman bu gücü vekilinden alıverir. Bunun için aman işimden olur muyum? Birkaç işimiz var onlar seçilirde kalır mı? Gibi söylemler bu sohbetleri koyulaştırır ve kimse de ona diyemez ki artık sen öne çıkma. Seçmenin Aydın da istediği şey DEĞİŞİM.

Her yerde bu konuşuluyor her parti de ve her mecliste ama fısıltı ile aman duyulur korkusu ile acaba birinden laf çıkarda değişim istediğim vekilin kulağına gider mi diye çekinerek. Bendeniz biraz arsız, biraz kuralsız, kimilerine göre de biraz hadsiz oluvereyim ve bağırayım dedim.  Bu yazıdan sonra sizin korktuklarınız başıma gelebilir ama ben bir şeyi çok iyi biliyorum rızkı seçtiklerimiz dağıtmıyor.  Ola ki çağrımı bir duyan olursa Aydın için çok güzel olur diye düşünüyorum yepyeni bir vekil kadrosu oluşur. Partisi önemli değil. Bir de yenilere bakarız nasıl olsa onu da seçim sırası gelince değiştirme gücü bizdedir. Zaten bu gücü gösterdiğimizde hani o sessiz sedasız söylendiğimiz gerçekler değişecek ve arzuladığımız DEĞİŞİM olacak inanın. Nedir bunlar;

Kaç yıldır vekil değişen bir şey yok seçimden seçime yüzünü görüyor sesini duyuyoruz
Seçimden 8 ay önceye kadar Aydın da gören yok kendisini yakınlarından başka
Seçimde kartvizit dağıttı numarasını verdi ama o telefon hiç açılmadı
Biz teşkilattan olmamıza rağmen ne bir işimizi gördürebildik ne de bir randevu alabildik
Ankara da mecliste bir yemek yedik Allah razı olsun o kadar ilgilendi ama Aydın hala aynı
Bir fotoğraf çektirdik birlikte oy verdik ama o bizi unutalı çok olmuş
Aynı partiden olmamıza rağmen sadece öbür vekillerle oturduk diye bize yapmadığını bırakmadı
Demokrasi dedik kadının yanındayız dedik herkese söz verdik ama yaptığımız hiçbir çalışmayı onaylatamadık

Bunları uzatabiliriz aslında ama bu kadarı bile yeterince tepki alacak zaten. Anlatmak istediğim mesele çok basit. Liderleri hedefe götüren güç tabanıdır ve taban kimin peşinden giderse lider o’dur.

Güç seçmendedir, lider icraatları ve faaliyetleri ile umutları yeşertmek, güveni daimi kılmak, saygıyı  ve sevgiyi gözetmek, hizipçilikten uzak durmak, parti tabanını birleştirmek, farklı görüşleri doğru yönetmek, işine geleni değil partiyi ve partinin hedeflerini rehber kılmak zorundadır.

Demokrasi deyip uymuyorsa

Kadın deyip, kadının çağrısına cevap vermiyorsa

Mavi boncuk dağıtıp hizipçilik yapıyorsa

Seçimden seçime görünüp dengeleri kendinden yana çevirmeye çalışıyorsa

Üst yönetime oynuyor tabana kumpas kuruyorsa

Delegeye oy kullandırıp hazır listeyi merkeze gönderiyorsa

Saha da oy kaybettirmek tehdidi ile kendi tebaasını seçtirmeye çalışıyorsa

Camiye gidip yaşlı amca bana şu soruları sorsun diye plan kuruyorsa

Bunu Aydın’da Aydınlı da bilecek... Oyunu ona göre verecek İşinin ehli, toplum önünde konuşmasını bilen, çalışkan, geçmişinde yaptıklarını gelecekte de yapacağını anladığımız kişiler vekil olacak.

Vekil olan da Aydınlının isteğini, umudunu, yatırımını, ekonomisi için gerekenleri  Ankara’dan isteyecek vermezlerse koparıp gelecek. Bizde onu hem vekilken hem de vekil olduktan sonra ayakta karşılayıp, önümüzü ilikleyip tarihe yazacağız.

Yoksa herkesin yolu açık ola Mesele vekillikse önce ki yazımda stratejileri yazdım.

***

Bu yazı yayına çıktığında Dünya Kadınlar günü geçmiş olacak ama Etkili Kadın Dövme Teknikleri yazımı tekrar okursanız, gördüklerinizi hayra yorup yormayacağınıza karar verebilirsiniz. Eklemek istediğim bir nokta daha var ki kadınlar için bizzat kendimin yazdığı TGMP tarafından gerçekleştirilen ve GEKA tarafından desteklenen BİR İŞ KURMAK BİR HAYATA DOKUNMAK konulu projemiz için adında "kadın" ifadesi olan veya kadınlar için kurulduğunu iddaa eden birçok derneğe ve kadın temsilcilerine 13.000 kadına ulaşma hedefli projemizi anlattık ve destek istedik, en azından tanıtım toplantısında olun ve bize güç verin dedik. Ulaşamadığımıza davetiye gönderdik. Sonuç ne oldu dersiniz? ( Katılanlar kendilerini biliyor lütfen alınmasınlar ) Şimdi onların ne kadar samimi oldukları ile ilgili ne kadar inancım kaldı dersiniz?

Tüm kadınların Dünya Kadınlar gününü kutluyorum. Eğitimcilik yeteneğimi ve bilgimi onlar için projelendirmeye ve belki çorbada bir tuzum olur diye çalışacağıma güvenebilirler. Projemizde yer alan Aydın, Muğla ve Denizli illerinde ki bütün kadınlara da başarılar ve bol kazançlar diliyorum.

Yazı biraz uzun ve sert oldu sanırım karnımdan konuşamazdım. Sonuna kadar gelebildiyseniz teşekkürler .