Wall Street Journal’de bugün yayınlanan habere göre, euro krizi nedeniyle bankaların uzun vadeli borçlanma tahvillerinin değeri düşünce, ortaya yeni bir fırsat çıktı ve bankalar, yatırımcılardan kendi tahvillerini daha ucuza satın almaya girişti. Muhasebe kuralları gereği, aradaki fiyat farkı gelir olarak kaydedilince, bankaların karlarına önemli bir katkı gelmiş oldu.

Bu yöntemi kullanan bankalar arasında Fransız Societe Generale, Alman Commerzbank, İtalyan Intesa Sanpaolo, İspanyol Banco Santander ve Portekiz’den Banco Comercial

Português de bulunuyor.

Societe Generale, ilk altı ayda 1.7 milyar euroluk tahvil geri alımı yaparak, bu işlemden 305 milyar euro kar yazdı. Geçtiğimiz ay, Banco Santander’in İngiltere iştiraki, 1.87 milyar sterlinlik tahvil geri alımı gerçekleştirdi. Garanti Bankası’nın ortağı İspanyol BBVA’nın da benzer bir hamle yaptığı kaydediliyor.

Wall Street Journal, bankaların bu yola başvurma sebebinin, iştirak veya hisse satma gibi geleneksel sermaye güçlendirme yollarının giderek zorlaşması olduğunu belirtti.

Ancak bazı uzmanlara göre bu “uyanık” yöntem, bankaların düşük faizli, uzun vadeli borç bulma yollarını da tıkıyor. Bu da en nihayetinde onları Avrupa Merkez Bankası fonlamasına daha da bağımlı kılabilir. Analistler, bu nedenle tahvil geri alımlarını “tampon çözüm” olarak nitelendiriyor.

UBS analisti Alastair Ryan, “Özel sermaye piyasalarına erişiminiz zayıfsa, bu tip tahvil geri alımları merkez bankası fonlarını daha çok kullanmayı getirecektir,” diye konuştu. Ryan, merkez bankası fonlarına bağımlılığın ise, gelecekte piyasalara erişimi daha da zayıflatacağını vurguladı.

Nitekim, Avrupa bankalarının piyasalardan uzun vadeli borçlanmasında ciddi bir düşüş gözleniyor. Yıl başından bu yana, 18 ay ile 10 yıl arası borçlanma miktarı 400 milyar dolarda kaldı. Geçen yılın aynı döneminde ise, miktar 645 milyar dolardı.