"İngiliz Belgeleriyle Vahdettin ve Osmanlı Hanedanı" adlı kitapta Almanya ve İtalya"nın Osmanlı"yı diriltmek istediği, bu olmazsa B planında Atatürk"ün öldürülmesi yer alıyor

Erciyes Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyeleri"nden Prof. Dr. Metin Hülagü"nün yazdığı ve önümüzdeki ay okurlarla buluşacak olan “İngiliz Belgeleriyle Vahdettin ve Osmanlı Hanedanı” adlı kitapta yer alan belgeler büyük yankı uyandırdı. Sultan Vahdettin 17 Kasım 1922"de İngilizlere ait Malaya adlı gemiyle İstanbul"dan kaçmış, Malta"ya geçmişti. Osmanlı Hanedanı için de sürgün yılları başlamıştı. İngiliz belgelerine göre o dönemde yaşanan süreç bugünkü Büyük Ortadoğu Projesi"nin bir benzeri ya da "erken aşaması"ydı. Peki bu sürgün yıllarında Vahdettin neler yapmış, kimlerle temas kurmuş? Prof. Hülagü ile yaptığımız röportajı yayınlamaya devam ediyoruz...

Mussolini, Osmanlı"yı diriltmek için Vahdettin"e rüşvet teklif etti

Prof. Dr. Metin Hülagü, Mussolini"nin dönemin Büyük Ortadoğu Projesi için Vahdettin"e Osmanlı"yı canladırmayı teklif ettiğini söylüyor. Bunu teklif ederken de tabii yüklü miktarda para da öneriyor. Prof. Hülagü, şöyle devam ediyor;

“Özellikle, geç sömürgeci ülkeler arasına katılan Almanya ve İtalya yeni Türkiye Cumhuriyeti"nden rahatsız oluyorlar. Tekrar Osmanlı"nın kurulması, Ortadoğu projelerine uygun. O tarihlerdeki amaç da bugünküyle aynı. Zengin petrol yataklarına sahip olmak. Bir bakıma o dönemin Büyük Ortadoğu Projesi bu. İtalya ve Almanya bir taraftan, İngiltere diğer taraftan projelerini hayata geçirmeye çalışıyor. Kilit ülke ise hala Türkiye. Bu yüzden Mussolini, Şehzade Sami ile bir görüşme yapıyor. İngiliz istihbarat raporlarında Mussolini"nin bu görüşmede Vahdettin"e yüklü miktarda para teklif ettiğini öğreniyoruz. Ayrıca Vahdettin"i tekrar iktidara getirmek için de destek sözü veriyorlar. Şehzade Sami bu teklifi Vahdettin"e iletiyor ama yine aynı istihbarat raporlarından anladığımıza göre Vahdettin bu öneriye sıcak bakmıyor, reddediyor. Mussolini ile diyaloğa geçmiyor. Ancak Mussolini"nin bir B planı var. Sadece Vahdettin"in üzerine oynamıyor.”

Belgeler özellikle Sultan Vahdettin"in İstanbul"dan ayrıldığı 1922 ile öldüğü 1926 tarihleri arasındaki yaşadıklarını aydınlatırken; Osmanlı Hanedan üyelerinin 1940"lı yıllardaki sıkıntılarını da gözler önüne seriyor.

Bu da Şehzade Seyfettin"in mektubu; Halimiz bedbaht

ŞEHZADE Seyfettin, 6 Mart 1926 tarihinde Nice"den müslüman Radhanpur Naibi"ne bir mektup yolluyor. 371/11555 sayılı belgeye göre mektupta Şehzade Seyfettin yaşadıkları sıkıntıları şöyle dile getiriyor:

“Ekselansları...

Yabancı bir diyarda maruz kaldığımız bedbaht halimizi siz ekselanslarının dikkatlerine saygıyla sunmayı dileriz.

Maişetimizi sağlayabilmemiz için hiçbir garanti sağlanmadan ülkemizden sınır dışı edildik. Özel mülkümüz müsadere edildi. Ailemiz ve biz Avrupa"da neredeyse dilenci haline geldik.

Ecdadımız haşmetli hükümdarlardı ve asırlarca İslam"ın şanını muhafazaya çalışmışlardı. Onların torunları olarak bizlerin, her ne kadar hata bizden kaynaklanmıyorsa da, önde gelen Müslüman büyükleri ve ileri gelenlerinden yardım istemeye mecbur olmamız talihin acı bir cilvesidir. Siz ekselansları Müslüman bir hükümdarsınız.

Yardımlarınızı bizden esirgemeyeceğinizi ve bizi içinde bulunduğumuz elemden kurtaracağınızı ümit ederek sizin cömertliğinize ve insaniyet-perverliğinize müracaat etme cesareti gösteriyoruz. (...)”

Vahdettin parası bitince Lord Cruzon"a "Yardım edin" mektubu yazdı

Prof. Metin Hülagü, belgelerde Vahdettin"in kendine yakın gördüğü birçok dünya liderine mektuplar yazdığının ortaya çıktığını belirtiyor. Vahdettin, İstanbul"dan kaçarken yanına aldığı 50 bin lira kendisini ve mahiyetindekileri 2 yıl idare ediyor. Ancak daha sonra beş parasız kalıyor. Mesela...Vahdettin 4 Ağustos 1924"te San Remo"dan dönemin ingiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon"a bir mektup yazıyor. 371/10227 sayılı belgeli mektupta da Vahdettin"in son çırpınışlarına şahit oluyoruz;

“Dostum Lord Curzon,

Bildiğiniz üzere iki yıl evvel Ankara İhtilal Komitesi hilafet ve saltanat haklarına saldırıda bulundu. Bu saldırı o zaman uygulamaya konmuş olan siyasetin bir habercisiydi ve hanedanın irsî başkanı olarak, şahsî haklarımı ve hanedanım haklarını savunma yolundaki tüm gayretlerime rağmen, nihaî olarak ülkemi terk etmek zorunda kaldım. İyi bir kaderim yoktu. Tüm gayretlere rağmen sıkıntılarıma bir türlü çözüm bulamadım ve bezgin bir şekilde, gelişmeleri beklemeye karar verdim. O zamandan sonra, Ankara İhtilal Komitesi iktidardaki hanedanı tüm haklarından mahrum bırakmaya azmetmiş ve birkaç gün içerisinde kendilerini sınır dışı etmiştir. Bu durumdan dolayıdır ki, bugün ben ve hanedan üyeleri çaresiz, korumasız, parasız pulsuz bir halde yahut kimi Avrupa"da, kimi Suriye"de ümitleri zincire vurulmuş bir şekilde, ama tümü sefalet içerisinde yaşamaya mahkûm olmuş bir durumdadır.

Resmî olarak belirlenmiş en son müracaat tarihi olan 1925 Martı"nın birinden sonra Türkiye"de hâlihazırda hanedan üyeleri adına kayıtlı bulunan bütün mallar İhtilal Komitesi"nin eline geçecektir. Bu durum dolayısıyladır ki, cevap olarak Türkiye"nin iç işlerine karışmalarının mümkün olmadığını ve dolayısıyla yardım edemedikleri için esef duyduklarını belirten büyük devletler liderlerine resmî olarak müracaat etmek zorunda kaldım. Şayet şimdi size müracaat ediyorsam, tabiîdir ki bu müracaat siyasî değil, tamamıyla insanî mülahazalarla olmaktadır ve sizin gerçekten değer verdiğim fikir ve tavsiyenizi almak için bunu yapmaktayım. Bu vesile ve inançladır ki, size ve burada benim özel banka işlerimi deruhte etmekte olan Biddulph"a ve sizin son derece takdir ettiğim samimi anlayış ve dostluğunuza, geçmişte olduğu gibi, itimat edebileceğimi umarım.”

Duce"nin Osmanlı planları tutmadı

4 KasIm 1937 tarihli belgede Mr. Keith Hugh Williams"ın kaleme aldığı istihbarat raporunda Mussolini"nin (Lakabı Duce)Vahdettin"e para teklif ettiği; Almanya ve İtalya"nın Atatürk"e yönelik 19 suikast girişiminde bulundukları belirtiliyor. Ancak Vahdettin, rüşveti reddediyor.

İsmet İnönü"yü başa geçirmek istiyorlardı

Prof. Metin Hülagü, Türkiye"deki yönetimi kontrol altında tutmak için Vahdettin"e rüşvet önerisi dışında B planını da aynı anda yürütüyor. İngiliz belegelerine göre Almanya ve İtalya, Atatürk"ün yerine İsmet İnönü"-yü Cumhurbaşkanı yapmak istiyor. Bu nedenle Atatürk"e 1919 ile 1937 yılları arasında tam 19 kez suikast düzenliyorlar. Prof. Hülagü, kitabında o günleri şöyle anlatıyor;

Daha çok Almanlar

“B planını 4 Şubat 1937 tarihli belge açıklıyor. O da Atatürk"ün yerine İsmet İnönü"yü Cumhurbaşkanı yapmak. Amaç, "daha kontrol edilebilir bir hükümet" kurmak. Şaşırdığımı itiraf etmeliyim, İngiliz belgelerine göre bu amaçla 1923-1937 yılları arasında Almanya ve İtalya Atatürk"e tam 19 kez suikast düzenlemiş. İngiliz arşiv vesikaları arasında yer alan 4 Kasım 1937 tarihli bir rapor ve memoranduma göre Mustafa Kemal Atatürk, on yılı aşkın bir süre içerisinde daha ziyade Almanlar tarafından düzenlenen ve idare edilen ama İtalya"daki Mussolini idaresinin de desteğini gören 19 suikast teşebbüsüne maruz kalmış. Belgede bu suikastlar dizisinin sonuncusunun ise 1938 yılı Şubatında düzenleneceği ileri sürülmüş. Söz konusu raporda yer alan istihbarî bilgiler Mr.Keith Hugh Williams"ın vermiş olduğu bilgilere dayanıyor. İngiliz istihbarat servisinin sahip olduğu bilgilere göre Mr. Keith Hugh Williams ticaretle meşgul olan, ancak kısa bir süre önce iflas etmiş bulunan biri. Ancak Mr. Keith Hugh Williams suikastlarla ilgili raporun kaleme alındığı tarihlerde altın piyasasındaki ticarî faaliyetleri neticesinde zengin çevrelerdeki yerini yeniden elde etmiş, eski ticarî itibarını tekrar kazanmış ve hatırı sayılır bir sermayedar olmuş. İngiliz arşivindeki Müfettiş Ohas Buckell"in imzasını taşıyan mezkûr rapora ve başka bir memoranduma göre suikastların hedefi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk"ü öldürmek ve eski Osmanlı hanedanını işbaşına yeniden getirmek olarak gösteriliyor!”