İstanbul"da denizin doldurulmasıyla yapılacak büyük bir adayı oluşturan Ataport projesi için 2 bin imza topladıklarını söyleyen Renaissance İnşaat Grubu Başkanı Erman Ilıcak, “Çok acele bir proje yaptık. Ondan sonra Anıtlar Kurulu"na tosladık. Bu yanlış işi Allah"tan yapmadık. Anıtlar Kurulu"nun sınırlamalarıyla İstanbul"a daha yakışır bir proje oldu” dedi.

İSTANBUL"DA denizin doldurulmasıyla yapılacak büyük bir adayı oluşturan Ataport projesini 49 yıllığına kiralama yoluyla alan Renaissance İnşaat Grubu Başkanı Erman Ilıcak, projenin izinleri için yaklaşık 2 bin imza topladıklarını, bundan sonra sadece kendilerinin satın aldığı arsalarda yatırım yapacaklarını söyledi. Projeye başlamak için 4 yıllık bir sürece girdiklerini ancak 2011"de başlayacaklarını söyleyen Ilıcak, getirilen sınırlamaların ve yapılan değişikliklerin projenin lehine olduğunu belirtti. Ilıcak, “Anıtlar Kuruluna tosladık. Bu yanlış işi Allah"tan yapmadık. Anıtlar Kurulu"nun sınırlamalarıyla İstanbul"a daha yakışır bir proje oldu” dedi.

Anıtlar Kurulu"na tosladık

Ataport projesinde büyük zorluklarla karşılaştıklarını anlatan Erman Ilıcak, süreci şöyle anlattı: “Aldığımız izinler iptal edildi. Mimarlar Odası, şehir planlamacılarının itirazıyla çok uzun mahkemeler başladı. 4 yıllık bir sürecin içine girdik. Süreç sonra bizim lehimize sonuçlandı ama 4 yılımız geçti. Bu iş bizi çok zorladı. Bize "bir yıl içinde projeyi yapacaksın, ruhsatını alacaksın ve işe başlayacaksın" dediler. Ama inşaat izni için 2 bin yerden izin alacaksın. İmar için 2 bin tane imza gerekiyor. Çok acele bir proje yaptık. Dünyadaki benzer örneklerine bakarak güzel şeyler yapmaya çalıştık. Ondan sonra Anıtlar Kuruluna tosladık. Ataport bizim daha önce hazırladığımızdan çok farklı bir noktaya geldi. Yeni haliyle büyüklüğü aynı ama kat yükseklikleri değişti. Bazı sınırlamalar geldi. Proje Anıtlar Kurulu"nun müdahaleleri ve sınırlamaları sayesinde daha da şekillendi. Anıtlar Kurulunda son derece değerli kişiler var. Bunlar tamamen cumhuriyete, bunun değerlerine inanmış çok sağlam insanlar. Bu insanlar aslında sistemin en büyük bekçileri.”

2.5 milyon kişi gelecek

Proje sürecinde çıkan söylentilerin kendilerini çok yıprattığını ifade eden Ilıcak, “O yüzden bundan sonra sadece kendi satın aldığımız arsalar üzerine böyle şeyler yapacağız. Bir daha böyle bir proje niyetimiz yok. 2 bin küsur imza aldık ve bunları bir yıl içinde aldık. Proje yaklaşık 1.5 milyar dolara mal olacak. Zeytinburnu Port adını Ataport olarak değiştirdik. İstanbul"un siluetini değiştiriyorsun ve bunda acele etmemek gerekiyor. Altından kalkabilirsek, İstanbul çok büyük şey kazanacak. Bugün deniz yoluyla 450 bin turist geliyor İstanbul"a ve o zaman 2.5 milyon kişi gelecek. Büyük gemilerin yanaşabileceği limanları yapacağız. Bunun bir örneği Cannes"ta var.”

4 yılda tamamlanacak

Projeyi 4 yılda tamamlayacaklarını belirten Erman Ilıcak, “Biz araziyi geliştireceğiz. Parsel parsel yatırımcılara vereceğiz. Mesela otel yatırımcısı gelip otel bölümü alıp yapacak. Büyük projeleri bir kişinin yapması mümkün değil. Ama nereden bakarsanız, bittiğinde en az 70 bin kişiye istihdam sağlayacak. İnşaat sürecinde 1 milyon metrekarede 4 yıl boyunca en az 15-20 bin kişi çalışacak. 10 tane böyle otel var.

Türkiye-Rusya ilişkilerinden etkileniyoruz

ERMAN Ilıcak, Türk yatırımcıları en fazla etkileyen unsurun iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin olduğunu belirterek, “Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkiler bence tarihinin en iyi döneminde. 500 yıllık tarihimizde bundan daha iyi bir dönem olduğunu zannetmiyorum. Son 20 yıllık bölümünü çok yakından takip ediyorum ve bu ilişkilerin en üst seviyesindeyiz. Bunda mutlaka buradaki Türklerin çok ciddi katkıları var. Buradan giden Rusların Türkiye"de karşılaştığı Türklerin ciddi bir etkeni var ama bunla ilgili eğer başbakanlık düzeyinde bu kadar ilişki kurulmamış olsaydı belki buralarda olmayabilirdik” diye konuştu.

Türkler hızlı ama kaliteli değil

RUSYA"NIN ikinci büyük kenti olan St. Petersburg"da inşa ettikleri ilk otellerinin işletmesinin Crowne Plaza"ya devri için düzenlenen imza töreninde konuşan Erman Ilıcak, “Önceliği kalite olan Finlerle rekabet ediyoruz. Biz fiyat olarak hep daha ucuzduk ama bizden hep aynı kaliteyi de beklediler. Ama maalesef biz Türk inşaat şirketleri olarak, 5-6-7 yıldızlı işlerin müteahhitleri olamadık” dedi.

Zor işler geliyor

Rusya için bir know-how geliştirdiklerini kaydeden Ilıcak, şöyle konuştu: “Biz rekabette çok daha ilerdeyiz. Mesela Finli bir firmanın artık gelip bizle rekabet etme şansı yok. Onların bizle rekabet edebilmeleri için en az on yıl burada ter dökmeleri gerekiyor. Belki süper kaliteli yapamıyoruz ama gece gündüz çalışıp çok hızlı yürütüyoruz. Ama maalesef çok kaliteli yapamıyoruz. Bize hep zor işler geliyor. Bir an önce yapıp başka bir işe geçmek istiyoruz ve inşaat işi de buna gelmiyor. Biz hep böyle kısa zamanda yapılması gereken emek yoğunluklu işlerin müteahhitleri olduk. Bu durumu değiştirmek istiyoruz. Zamanla değişiyor. Daha kaliteli, daha akıllı, nitelikli binaları yapacak tekniğe daha yeni yeni ulaşıyoruz. Ve o mantaliteye yeni ulaştık. Biz sadece emek yoğun işlerden artık tamamen çıktık.”

Yatırımın geri dönüşü 8 yıl oldu

RUSYA"DA inşaat sektöründeki kârlılık durumunun yatırımların geri dönüşüne de yansıdığına dikkati çeken Erman Ilıcak, Rusya"da eskiden 6 yıl olan yatırımların geri dönüş sericinin artık 8 yıla yükseldiğini söyledi. Renaissance"ın 2009 rakamlarıyla dünyanın en büyük 75"inci, Türkiye"nin de sırasıyla ENKA ve GAMA"dan sonra en büyük 3"üncü şirketi olduğunu ifade eden Ilıcak, “St. Petersburg"da Senator adlı şirketten sonra ofis konusunda ikinci sıradayız. Kira geliri olarak yıllık 30 milyon avro civarında gelirimiz var” dedi.