Atabay, turizmdeki tüm sıkıntıların altında yatan sorunu ise “Ruhsat” olarak değerlendirdi.
Didim Turizm Derneği Başkanı Deniz Atabay turizm sezonu öncesinde turizm esnafı ile Kaymakamlık önderliğinde yapılan toplantıların verimli olduğuna inandığını belirtti.
Toplantı sonrasında Didim Belediyesinin Ruhsat konusunu gündemine aldığını hatırlatan Atabay, ruhsatın birçok problemin kaynağı olduğunu belirterek “Ruhsat başta ses kirliliği olmak üzere hanutçuluk, kalitesizlik ve asayiş probleminin de oluşmasına zemin hazırlıyor. Bir işletme ruhsatında bar, restoran ve benzer sıfatları bir arada bulunduruyor. 30 metrekare bir dükkânda tüm bu sıfatlar kriterlerine uygun olarak nasıl yapılabilir?” dedi.
Ruhsatların tek bir iş üzerinde toplanması gerektiğini belirten Atabay “Mekânların iş dağılımı ve kapanma saatlerinin de belirgin olması lazım. Aksi halde rekabet neticesinde herkes her hizmeti vermeye başlıyor bu da fiyatların aşağı inmesine, niteliksiz personel çalıştırılmasına ve asayiş sorununa yol açıyor. Belediye Başkanının vermiş olduğu beyanatlarda konunun üstüne gidileceği anlaşıyor. Sezon sonunda konunun masaya yatırılmasını ve çözümün sağlanmasını umuyoruz” dedi.
CANLI MÜZİK HARCI İÇİN BAŞVURDUK
Derneğin, yeni yönetmeliğe göre işletmelerin 3600 Lira Canlı Müzik Ruhsat harcı ödeyecek olması konusunda Belediyeye iyileştirme yapılmasına yönelik başvuruda bulunduklarını belirten Atabay “Derneğimize bu harcın yüksek olduğuna dair müracaatlar geldi. Bizde konuyla ilgili dilekçe vererek ruhsat harcının aşağı çekilmesine yönelik başvuruda bulunduk. Konu ele alınıp iyileştirmeye gidilecek” dedi.
MÜTEKABİLİYET YENİ YARALAR AÇABİLİR
Yabancıya mülk satışını kolaylaştıran Mütekabiliyet yasasının iyi irdelenmesi gerektiğini vurgulayan Atabay, yasanın Didim’in turizmde ki geleceğini direkt etkileyebileceğinin önemine değindi.
Atabay, geçmiş dönemde Didim’in İngilizlere ev satışı amacıyla yapılan konut fazlalığıyla gündeme geldiğini ve hala satılmayı bekleyen binlerce konut olduğunu hatırlatarak “Yasa ile ya turizm ilçesi ya da ikinci konut ilçesi olma hususunda hassas bir çizgi var. Tabi ki turizmciler olarak bizlerin tercihi iyi bir turizm ilçesi olarak yükselmektir. Buy yasa ile ne alıp ne vereceğimize ilçemizin geleceğini düşünerek yine bizler karar vereceğiz. Geçmişte benzer kontrolsüz yapılanma oldu ve neticesinde başta İngilizler olmak üzere güven problemleri doğdu. Bu tip yeni yanlışlar ilçemize ve ülkemize zarar verecektir. Arz talep dengesini kurarak, suyun önünden koşmak yerine suyu kontrol etmemiz lazım. Bu yüzden mütekabiliyet yasası konusunda tüm Türkiye’nin özellikle de acı tecrübeleri olan ilçemizin hassas davranması gerektiğini düşünüyorum.”
