BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, AKP"nin "ben yaptım oldu" anlayışının 2011 bütçesine de damgasını vurduğunu belirterek “Bu da gösteriyor ki, ülkemizin en önemli ihtiyacı diğer alanlarda olduğu gibi ekonomide de acil demokrasi ihtiyacıdır” diye konuştu.

2011 yılı bütçe kanunu tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler Meclis Genel Kurulu"nda devam ederken, BDP grubu adına ilk sözü Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata aldı. Ata, son ekonomik verilere göre 2010"un 3"ncü çeyreğinde beklentilerin altında büyüyen Türkiye ekonomisinin yüzde 5,5 büyümesine karşı işsizlik ve yoksulluğun yüksek, halkın gıda harcamaları düzeyinin ise geri noktalarda kaldığını söyledi.

-“HÜKÜMETİN TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ GERÇEK AMACINI ORTAYA KOYUYOR”-

Dışa bağımlı, edilgen, kendi öznesi olmayan bir ekonomi yönetimi söz konusu iken hükümetin sadece piyasa ekonomisinin mağdurlarını baskılamakla uğraştığını ifade eden Ata, "Bugün üniversitelerde demokrat öğrencilere karşı estirilen polis teröründen, işsizlik ve yoksulluk oranlarının varmış olduğu noktaya, en küçük hak taleplerinin zorla bastırılmasından, esnek istihdam ve taşeronlaşmanın geldiği düzeye kadar birçok alanda muhalif duruşlara karşı AKP hükümetinin gösterdiği tahammülsüzlük, hükümetin gerçek amacını da ortaya koymaktadır” diye konuştu. 1980 darbesiyle hedeflenenlerin bugün AKP hükümetiyle doruk noktasına ulaştığını, sermayenin AKP ile yoksul ve emekçilere karşı zaferini haykırdığını kaydeden Ata, Başbakan Erdoğan"ın IMF ile yeni stand-by imzalanmamasını "ümük sıktırmamak" olarak tanımladığını hatırlattı ve “Oysa sermayenin Türkiye"deki gelişim seyri Başbakanı yalanladığı gibi, tam tersine sistematik bir ümük sıkma politikasının IMF adına AKP iktidarı tarafından başarılı bir şekilde yürütüldüğü apaçık ortadadır” dedi.

-“AKP"NİN YOKSULLUKLA MÜCADELE DERDİ YOK”-

Türkiye"de en alt gelir grubunu oluşturan yüzde 20"lik kesimin milli gelirin ancak yüzde 6"sını alabilirken, en üstte bulunan yüzde 20"lik kesimin milli gelirden aldığı payın yüzde 46 olduğunu dile getiren Ata, şöyle konuştu:

“Bütçenin büyük bir kısmını oluşturan vergilerin ağırlıklı bölümü orta ve alt gelir guruplarının sırtındayken 2011 bütçesinde yine halkın temel sorunlarına öncelik verilerek giderilmiyor. 2011 senesinde yine gelir düzeyi düşük vatandaşların vergilerde asıl yükü çekeceğini göstermektedir. AKP"nin yoksullukla mücadele etmek gibi bir derdi yoktur. Türkiye"de sayıları her geçen gün artan yoksul insan sayısı artık resmi verilerle açıklananların çok ötesine taşmıştır. Hükümetin, yoksul çalışanlar için sosyal yardım yapacağı yönlü açıklaması AKP"nin bağımlı kitle yaratma politikalarından biridir. Çalışanlara sadaka yaklaşımının toplumsal kesimler tarafından asla kabul edilmeyeceği AKP tarafından idrak edilmeli ve sadaka yerine adil ücret düzenlemelerine gidilmelidir.”

-SAVUNMA BÜTÇESİ ELEŞTİRİSİ-

Sorunlu alanlardan birinin de savunma bütçesi olduğunu kaydeden Ata, savunma bütçesinin genel olarak yüksekliği ve bütçe dışı fonlardan aktarılan rakamların aynı zamanda Türkiye halklarının geleceğine vurulmuş bir darbe olduğunu söyledi. Ata, “Kürt sorununda inkar ve imha siyasetinin bir sonucu olarak ortaya çıkan 30 yıllık savaşta yaklaşık 400 milyar dolar heba edilmiştir. Oysa Kürt Sorunu"nun çözümünde inkar, imha ve asimilasyon yerine demokratik ve barışçıl yollar denenmiş olsaydı, bugün milyar dolarlık cari açıklardan, tasarruf yetersizliklerinden, yoksulluğun bu düzeyinden, bölgeler arası eşitsizliklerden ve yoğun göçlerden bahsetmiyor olacaktık” dedi.

-“EKONOMİDE DE ACİL DEMOKRASİYE İHTİYAÇ VAR”-

Türkiye"de toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemenin yapılamamasının, başta eğitim ve sağlık olmak üzere bir çok alanda cinsiyet eşitsizliğini hem beslediği hem de derinleştirdiğini ifade eden Ata, 2011 bütçesinin de geçmiş bütçeler gibi "cinsiyet körlüğü" ile malul olduğunu söyledi. Ata “AKP Hükümeti"nin, “Kadın-Erkek Eşitliği”ni sağlamaya dönük bir çalışması olmadığı gibi, başında kadın-erkek eşitliğine inanmadığını açık açık ifade eden bir Başbakan"ın olduğu hükümetin, cinsiyet eşitlikçi yaklaşımı konusunda da oldukça karamsar bir noktada olduğumuzu belirtmek istiyorum. Katılımcı bir bütçe Türkiye"nin iktisadi sorunlarını çözebilir. AKP"nin "Ben yaptım oldu" anlayışı 2011 bütçesine de damgasını vurmuştur. Ülkemizin en önemli ihtiyacı diğer alanlarda olduğu gibi ekonomide de acil demokrasi ihtiyacıdır” diye konuştu.

-SÖZLERİNİ KÜRTÇE ATASÖZÜ İLE BİTİRDİ-

Ata bütçe konuşmasını Kürtçe olarak söylediği “Kurtla yiyip çobanla ağlamak” atasözüyle bitirdi.