Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Alerji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nihat Sapan, bir solunum yolu hastalığı olan astımın dünyada yaklaşık 300 milyon, Türkiye'de ise 4-5 milyon kişiyi etkilediğini söyledi.

Astımın bütün dünyada ve özellikle gelişmiş ülkelerde önemli bir sağlık problemi olduğunu ifade eden Sapan, bu hastalığın toplumun her kesimini etkileyebileceğini vurguladı.

Prof. Dr. Sapan, astım hastalarının bu rahatsızlığa genellikle çocukluk çağında yakalandığını ifade ederek, ''hastaların yüzde 85'inde rahatsızlığın belirtileri ilk 6 yaş içinde başlar. Ülkemizde görülme sıklığı çocuklar arsında yüzde 10, erişkinler arasında yüzde 4-5 kadardır. Hastaların yüzde 75'i hafif ve orta astımlıdır. Çocukların çoğunda sadece uzun süren ve tekrarlayan öksürük vardır'' dedi.

Çocukların astıma yakalanmalarına neden olan alerjenlerin yanı sıra astıma neden en önemli faktörlerin başında sigara dumanına maruz kalmanın ve viral enfeksiyonların geldiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

''Ayrıca egzersiz yapmama, keskin kokular (boya, badana), tozlar (tebeşir tozu gibi), rüzgar ve yağmur gibi etkenler astıma neden olabilmektedir. Alerjenlerden en önemlileri ev tozu akarlarıdır. Ev tozu akarları küçük böceklerdir, insan derisinden dökülen artıklarla beslenirler. Korunmada yapılacak en iyi iş halıların kaldırılması, ev içindeki nemin yüzde 50 ve daha altına indirilmesidir. Yatak çarşafları, yastık kılıfları ve nevresimlerin akar geçirmeyen özellikte olmasıdır.''

Sapan, sigaranın Türkiye'deki astım hastalığının yeterince kontrol altına alınmasının en önemli nedeni olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Sigara dumanına maruz kalan çocukların astımları, hem erken başlamakta hem de daha şiddetli seyretmektedir. Bu çocukların ilaç ihtiyaçları daha çok olmaktadır ve astımları zor kontrol altına alınmaktadır. Sigarayla direkt temas etmek şart değil, kokusu yetiyor. Pasif sigara dumanına maruziyetin önlenmesi çocuklarımız için çok ama çok önemlidir. Astım hastalığının tedavisindeki en önemli amaç, hastalığın kontrol altına alınması ve günlük yaşam kalitesinin artırılmasıdır. Çocukların astım bulgularının kontrol altına alınmasıyla, büyüme ve gelişmeleri normale döner. Diğer çocukların yaptığı her şeyi yapabilir hale gelirler, örneğin spor yapabilirler. Astımlı çocuklar, ilaçları düzenli kullanmalı, iyi oldukları dönemde de ilaçlar kullanılmaya devam edilmelidir. İlaçların yan etkileri açısından takipler yapılmalıdır. Uzun süren bir hastalık olduğu için 1-6 ay aralıklarla ya da yıllık takiplerle hastalığın seyri izlenmelidir İlaçlara uyum sağlayamayan, ilaçların yan etkisi ortaya çıkan hastalarda uygun bulunursa alerji aşıları yapılabilir. Ancak çocuklarda alerji aşılarının başlatılması, takibi ve değerlendirilmesi mutlaka çocuk alerji uzmanları tarafından yapılmalıdır. Çocuk, erişkinin küçük bir kopyası değildir. Hastalığın izlenmesi bu konuda eğitim almamış erişkin uzmanları tarafından yapılmamalıdır.''