Küçük çocuğunuz bir gün karşınıza geçip 'Anne ben aşık oldum' derse ne yaparsınız?

Parents Dergisi'nden Müge Serçek, Sevgililer Günü yaklaşırken, aşkın en saf halini çocuklarla ve onların hislerine en yakın anneleriyle konuştu.

Çocuğunuzla çok sık aşkı konuşuyor musunuz? Ya da okulundaki kız ya da erkek çocuklardan hangisini en çok beğendiğini, sevip sevmediğini soruyor musunuz? Peki bunları konuşmak ne kadar doğru bu konuda bir fikriniz var mı?

Parents Dergisi'nden Müge Serçek, çocukların aşkı algılayış biçimleri ve ailelerin bu durumda neler yapması gerektiğini bilgisini Yeditepe Ün. Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğ. Üy. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç'a sordu.

Çocuklar hangi yaşlarda aşkı tadar, ne olduğunu kavrarlar?
Aşkı genel anlamda güçlü bir bağlanma duygusu olarak niteleyecek olursak her çocuğun ilk aşkının annesi ya da ona bebeklik döneminde devamlı bakım veren kişi olduğunu söyleyebiliriz. Bebeklerde bağlanma yaklaşık altıncı ayda belirginleşen bir duygudur. Anneye yakın olma gereksinimi ve onun yanında güvende hissetme duygusu yani bağlanma daha sonra yaşanacak olan aşk ve bağlılık duygularının temelini oluşturur.

Anne ve babalar çocuklara aşk duygusunu anlatmalı mı, onlarla bu konuyu konuşmak gerekli mi?
Çocukların bu dönemdeki karşı cinsten ebeveyne yönelik ilgisine aynı biçimde yanıt vermek, bunu gerçek bir aşk gibi algılamak doğru olmaz. Bunun yerine ona büyüyünce kendisinin de annesi gibi veya babası gibi olacağı, eşi ve çocukları olacağına yönelik hikâyeler anlatarak çocuğun davranışının ne anlama geldiğinin anne - baba tarafından anlaşıldığı mesajı vermek uygundur.

Kız çocuklarının babaya, erkek çocuklarının anneye bir dönem âşık olduğu bilinir. Bu durum neden kaynaklanır?
Bağlanma sürecinin tamamlanması ile yaklaşık 3 – 4 yaşlarından itibaren çocuklar toplumsallaşma sürecine girer. Toplumsallaşma sürecinin bir parçası da bağlandığı kişi dışındaki kişilere yönelik yeni ilgilerin ortaya çıkması, başka insan ilişkilerine açılmasıdır. Bu süreçte çocuk kendi cinsel kimliğini fark eder. Kızlar anneleriyle, erkekler babaları ile özdeşim yaparlar. Oyunlarında anne baba rollerini alır, bir anlamda kendilerini gelecekteki rollerine hazırlarlar. Bu dönemde kız çocuğun kendini annesinin yerine koyarak babaya aşık olması, erkek çocuğun anneye aşkının daha sahiplenici bir nitelik kazanması sık görülür.

Çocuklar kendi yaşıtı bir arkadaşına âşık olduklarını söylediklerinde ne yapmalı, ne yapmamalı, nasıl bir tavır sergilemeli?
Çocukların diğer çocuklarla oyun oynamaya başlaması da yine 3 – 4 yaşlarından sonra başlar. Arkadaşlık kurma ortamları olduğunda çocuklar erişkin rollerini taklit edecek oyunlar oynamaya başlarlar. Bu oyunlar çocukların gelecekteki mesleki ve ilişkisel rollerine onları hazırlar. İlgi karşı cinsteki ebeveynden karşı cinsteki arkadaşa yönelir. Anne baba ile özdeşim sürecinin tamamlanmasından sonra yani yaklaşık 5 – 6 yaşlarından itibaren artık karşı cinsten arkadaşa yönelik bağlılık ve sevgi duyguları, ilerde kuracakları ilişkiye evliliğe dair hayaller kurmaya başlarlar. Bu dönemlerdeki bağlanma duygusunun yöneleceği kişi çocukluk aşklarıdır. Çocukluk aşkı olarak nitelenen duyguları erişkinlikteki aşk kavramı ile karıştırmamak gerekir. Çocuklukta yaşanan aşklar daha çok sevgi, yakın olma isteği, hayranlık, arkadaşlık duygularını içerir. Erişkinliktekine benzer şekilde tutku ve cinsellik içermez.

Çocuğumuz bir arkadaşına âşık olduğunu söylediğinde nasıl bir tavır sergilenmeli?
Anne babalar çocukların bu konudaki sorularına onların yaşına uygun yanıtlar vermelidirler. Çocukların aşk, evlilik, cinsellik ile ilişkili sorunlarını erişkin kavramları ile açıklamak genelde çocuklar için kafa karıştırıcıdır. Bu yüzden örneğin eğer çocuk sınıfta bir arkadaşına aşık olduğunu söylerse “onu çok beğendiğini anlıyorum”, “onu diğer arkadaşlarından daha çok sevdiğini anlıyorum” gibi çocuğun duygusunu basitçe ifade edecek kavramlar kullanmak daha uygundur. Bu yaşlarda çocuğun duygularını erotize etmemek, erişkinlikteki aşkla karıştırmamak gerekir.

Çocuklar aşk hakkında konuşmak istemediğinde ne yapmak gerekir?
Çocuk konuyu gündeme getirmediğinde ona aşk kavramını anlatmaya gerek yoktur. Yanıtlar sorulara uygun ve basit olmalıdır. Bazı aileler çocuklarının karşı cinsten arkadaşlarına yönelik ilgilerini çok önemseyip sanki ergenlikteki gibi bir ilişki kurmalarını beklermişçesine davranırlar. Örneğin anneler kız ve erkek çocuklarını buluşturma, onların birbirlerine yönelik ilgilerini aşırı destekleyici bir tutum içine girme gibi bir tavırlar sergilerler. Çocukları bu şekilde hızlıca ergen rolü içine sokmak, sanki onlar minyatür erişkinlermiş ve benzer ilişkiler yaşamaları gerekirmiş gibi yaklaşmak doğru değildir. Çocuğun karşı cinse yönelik ilgisini bir arkadaş sevgisi çerçevesinde tanımlamak daha uygun bir yaklaşımdır. Zaten genellikle ilkokulun 8 – 9 yaşlarından itibaren bu tür karşı cinse yönelik ilgiler kaybolur. Toplumsallaşma sürecinin yeni bir aşamasına girerler ki bu da araç kullanmada beceri kazanma ve ilişkilerdeki rekabet ve liderlik gibi yönlerini geliştirme sürecidir.

Anneler ve âşık çocukları

Gülçin Akdoğan
Karin bana âşık olduğunu söylediğinde 4 yaşındaydı. Ben de bu durumu oldukça doğal karşılayıp, sorular sorarak neler hissettiğini öğrenmeye çalıştım. Karin çok sevecen ve sıcakkanlı bir çocuk olduğu için zaten kimi sevse hemen duygularını belli eder; duygularını sözcüklere döker, sarılır. Kimseye çok ters davrandığını görmedim, duygusal bir çocuk. Evde Bora"nın ismi geçince Karin birden bire telaşlanmaya başlıyor, utanıp lafı değiştirmeye çalışıyor. Bir gün Karin"e “erkek arkadaş”ın ne demek olduğunu sordum, “bana sevgili demek” olduğunu söyledi, bu sefer “peki sevgili ne demek” diye sorduğumda “evlenmek” demişti... Bu cevap karşısında ailece şaşırdık.

Karin Akdoğan – Yaş 5
Hiç âşık oldun mu?
Evet oldum.
Kime âşık oldun, o bunu biliyor mu?
Adı Bora, ikimizin arasında sır olduğu için bunu ona bile söylemedim.
Âşık olmak ne demek sence?
Çok sevmek.
Âşık olunca ne hissettin peki?
Heyecanlandığımı hissettim, sanki koşmuş gibi kalbim atıyordu.
Âşık olduğun kişiyle neler yapıyorsun?
Birlikte oyunlar oynuyoruz, boyama yapıyoruz.

Nilgün Gökçen
Oğlum bana gelip, birine âşık olduğunu söylemedi fakat 4 yaşındayken âşık olduğu kızın annesinden duymuştum Derin'in bir kıza âşık olduğunu. Önce çok şaşırdım çünkü ne oğlumun ne de âşık olduğu kızın bu tür duygulardan haberdar olduğunu fark etmemiştim. Oğlum o zamanlar evlenmek istediğini bile söylüyordu. Derin şu an daha büyük, 8 yaşında ve artık bu konularla ilgili konuşmaya utanıyor. Aslında sevgisini göstermeye çekinmeyen bir çocuktur. Yaşıtı erkek çocuklarının aksine Derin, sevdiği insanlara sarılır, öper ve kendisine sevgi gösterilince de rahatsız olmaz ama aşk konusunda utanıyor. Derin 4 yaşındayken, hoşlandığı kız 14 Şubatta hastalandığı için anaokuluna gelememişti. Biz de kalp şeklinde kurabiye alıp, kızın evine götürmüş ve kapıdan vermiştik. İkisi de hem utanıyor hem de gülüyordu.

Derin Ergünt - Yaş 8
Hiç âşık oldun mu?
Evet
Kime âşık oldun? Bunu âşık olduğun kişiye söyledin mi?
Adını söylemek istemiyorum ama eski okulumdan bir kıza âşık olmuştum. Kendisine de söylemedim zaten…
Âşık olmak ne demek sence?
Birine gönlünü kaptırmak demek.
Âşık olunca kalbinin daha hızlı çarptığını, heyecanlandığını hissettin mi?
Hayır.
Âşık olduğun kızla neler yapıyorsun, neler yapmak istersin?
Oyun oynuyordum. Şimdi âşık olsam yine oyun oynamak, birlikte yemek yemek, sohbet etmek isterdim.

Elif Camcıgil Gönenç
Oğlum Ali, bana gelip birine âşık olduğunu söylediğinde 5 yaşındaydı. Oğlumun bu duyguyu yaşaması çok hoşuma gitmişti. Fakat ilk zamanlar bu işi biraz abarttım galiba, ama daha sonra bu konuyla ilgili gayet normal tepkiler verdim. Ali, bana “Sen hiç aşık oldun mu anne?” gibi bir çok soru soruyordu. Ben de ona aşkın biraz daha fazla sevgi olduğunu anlatmaya çalıştım. “Bütün arkadaşlarını seviyorsun ama o kızı biraz daha fazla galiba” gibi şeyler söyledim, o da itirazla çok fazla aşık olduğunu hatta sevdiği kıza evlenme teklif ettiğini söylüyordu. Ali normalde de çok sıcakkanlı ve sevgi dolu bir çocuktur, duygularını ifade etmeyi çok sever. Bir gün okulla birlikte kamp yapmaya gitmiştik, Ali ve kız arkadaşı otobüste yan yana oturmak istediler ve oturdular. Yolda Ali biraz rahatsızlanınca kızın dizine yattı, kız da Ali"nin saçlarını okşadı. Ali kamp boyunca her akşam yemeğinde yanındaki yeri sevdiği kız için ayırıyordu.

Ali Camcıgil – Yaş 6
Hiç âşık oldun mu?
Evet oldum
Kime âşık oldun? Bunu âşık olduğun kişiye söyledin mi?
Sınıftan bir arkadaşıma âşık oldum. Evet, söyledim o da beni seviyordu.
Âşık olmak ne demek sence?
Çok yoğun sevmek.
Âşık olunca kalbinin daha hızlı çarptığını, heyecanlandığını hissettin mi?
Hayır, olmadı galiba…
Âşık olduğun kızla nasıl vakit geçiriyordun?
Hep ikimiz oyun oynuyorduk, çok iyi anlaşıyorduk.

Şahide A. Yazıcıoğlu
Oğlum Poyraz"ın 2,5 yaşındayken bir kafede 10 dakika oyun oynadığı Ece, ilk olmasa da en büyük aşkı oldu. Ona anlattığımız masallarda Ece, bir süre hep başroldeydi. Ece"den ses çıkmayınca oğlum çok üzüldü; ben de ona mektup yazmayı teklif ettim; yazdık da… Ama bu süre zarfından bir türlü Ece"den oğluma yanıt gelmediği için 6 ay sonra onu unuttu. Bu arada ailenin en güzel kızlarına âşık oldu. En büyük aşkıysa hala kuzenimin eşi Ayşe. Aşk mevzusunu o açmadığı sürece ben de konuşmamayı tercih ediyorum ama Poyraz çok sık konuyla ilgili soru soruyor. Örneğin “Anne, babamla kalbiniz küt küt çarptı, âşık oldunuz, sonra evlenip beni yapmaya mı karar verdiniz?” diyor… “Benim de kalbim hızlı çarpıyor, âşık mıyım acaba?” diye soruyor. Poyraz bir keresinde şöyle ifade etmişti aşkını: “Anne biliyor musun benim kalbim şarkı söylüyor.” Neden diye sorduğumda “Sana âşık oldum galiba…” yanıtını vermişti… Sevdiğini çok rahat söyleyebilmesine hayranım. Şu sıralar okulda kalbinin çok çarptığı bir arkadaşı var, onun giyimini çok beğeniyor mesela ve bunu sık sık ifade ediyor…

Poyraz Alparslan – Yaş 3,5
Hiç âşık oldun mu?
Oldum. Galiba oldum.
Bunu âşık olduğun kişiye söyledin mi?
Söylemedim.
Âşık olmak ne demek sence?
Kalbin hızlı hızlı atması demek.
Heyecanlandığını hissettin yani?
Evet, hissettim.
Âşık olduğun kızla neler yapmak istersin?
Oynamak isterim.

H2