Savcılık, “Ölümler cinayet mi intihar mı karar verin” diyerek Adli Tıp’tan rapor istedi.ASELSA N’da milli projelerde görevli 3 mühendisin yaklaşık 5 yıl önce şüpheli ölümleri ne ilişkin devam eden soruşturmada ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle intihar ettikleri öne sürülen ASELSAN mühendisleri Hüseyin Başbilen, Halim Ünsal ve Evrim Yançeken'in ölümleri ile ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Veli Dalgalı, mühendislere ait otopsi raporunu tekrar Adli Tıp Kurumu'na iletti. Mühendislerin ölümüne ilişkin otopsi raporlarının Adli Tıp Daire Başkanlığı'ndan sonra Adli Tıp Genel Kurulu tarafından onaylanmadığı tespit edildi.
3 BİLİRKİŞİ FARKLI GÖRÜŞTE
Savcılık, mühendislerden Hüseyin Başbilen'in ölümü sonrası Adli Tıp Daire Başkanlığı'nda görevli 10 bilirkişiden 3'nün Başbilen'in ölümü için cinayet dediğini hatırlatarak ölümlere ilişkin net bir kanaat bildirilmesini istedi. Tebligatta "Ölümler intihar mı cinayet mi net cevap verin" vurgusu yapıldı. Otopsi raporları ve verilerin yeniden incelenerek Adli Tıp Genel Kurulu'nun onayıyla tekrar savcılığa gönderileceği bildirildi.
VİDEOLAR DA İNCELENSİN
Savcılığın incelenmesi için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderdiği dokümanlar arasında Başbilen'in intiharı sonrası çekilen video görüntüleri ve olay yeri inceleme raporu da bulunuyor. Başbilen'e ait otopsi raporunun Adli Tıp Kanunu'na uygun olmadığı ve bu yüzden, alınan kararın da geçersizliği gerekçesi ile raporun yeniden düzenlenmesi istendi.
Ölümlerin ardındaki sır perdesi
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teknoloji ve silah üssü ASELSAN'da görevli üç mühendisin ölümü üzerindeki sır perdesi hâlâ kalkmadı. Milli Tank Projesi üzerinde çalışan mühendis Hüseyin Başbilen, 7 Ağustos 2006'da boğazı ve bileği kesilmiş olarak aracının içinde bulunmuştu. Ardından 17 Ocak 2007'de Halim Ünal kafasına isabet eden tek kurşunla öldü. Dokuz gün sonra da Evrim Yançeken oturduğu binanın 6'ncı katından düşerek can verdi. ODTÜ mezunu üç genç mühendisin ölüm nedenleri kayıtlara intihar olarak geçti. Ancak üç mühendisin ortak bir özeliği vardı: Uçakları saldırıdan koruyan dost-düşman tanıma sisteminin uzmanı olmaları.
HABER: Gökhan ÖZDAĞ/BUGÜN GAZETES
