Kadınlar aşçılık mesleğini erkeklerin elinden almaya başladı bile.

Elinin hamuruyla erkek işine karışma toplumda en fazla benimsenen atasözlerinden biridir. Oysaki kadınların sadece yemek yapması gerektiğini vurgulan bu söz, büyük restoranlarda pek geçerli değil. Yani erkekler elinin yağıyla kadın işine karışır oldu. Peki Türk kadını böyle bir durumda işini erkeklere kaptırır mı? Bence hayır.. Öyle de oluyor zaten. Bundan on sene evvel ünlü restoranlarda kadın şef aşçılar bulunmazken bugün çoğu mekanın mutfakları kadınlara emanet..

Yeni Şafak gazetesinden Aysel Yaşa, bu erkek egemen işte kadınlar ne derece söz sahibi, hangi oteller mutfaklarını kadınlara teslim ediyor dedi ve sizin için araştırdı.

TÜRKİYE'NİN TEK KADIN SUSHİ USTASI

İlk durağımız Türkiye'de bilinen tek bayan sushi aşçısı olan Başak Sanaç. 1996 yılında Swissotel'de aşçılığa başlayan Sanaç Marmara Turizm Otelcilik'ten mezun olduktan sonra bir daha bu işten kopamamış. Sanaç mesleği için “Sayımız erkeklere kıyasla çok az olsa da, bize çok fazla şans verilmese de bu meslekte, insan bir kere bu işin tadına vardığında uzak kalamıyor zaten” diyor. Bir aşçının dikkatli ve detaylarda özenli olmasına vurgu yapan Sanaç Türkiye'de kadın aşçıların sayısının az olmasını ise şöyle yorumluyor: “Mutfak, disiplin ve özverinin yanı sıra fiziksel dayanıklılık isteyen bir çalışma düzeni. Çalışırken başka bir şey düşünmek veya hata yapma lüksünüz yok, zaten bence işin büyüsü de burada.” Bundan önce Swissotel'de, Divan Oteli'nde, Armada Otel'e bağlı Alafranga Lokanta'da, Gezi Otel'de çalışan Sanaç, 2009 itibariyle KUTU projesini hayata geçirip sağlıklı yemekler, yenilikçi ve değişken mönü anlayışıyla kendi yerinde hizmet veriyor.

Türkiye'de ünlü restoranların mutfaklarında iş bulabilen bir diğer kadın şef ise Nilüfer Goodson. Aşçılığa, ilk olarak Amerika'da başlayan Goodson, Türkiye'deyken bu mesleği sadece erkeklerin yapabildiğini düşündüğünden tercihini yurtdışında kullanmış. Amerika'da ilk iş olarak bir restorantta bulaşıkçı olarak işe başlayan Goodson bir sene içinde aşçı olmuş. Amerika New York'ta İnstitute Of Culinary Education isminde Aşçılık okulunu bitiren Goodson Türkiye'ye döner dönmez önce Sushi dersleri vermeye başlamış. Goodson şimdi çalıştığı Dreamhill Business Delux Hotel'e başlamadan önce iki yıl Divan'da Executive Chef olarak görev almış. Goodson'a göre Türkiye'de kadın aşçı olmamasının tek sebebi var: Türk erkeklerinin eşlerinden evinde hizmet beklemesi.” Türkiye'ye döndükten sonra adaptasyon sürecinde zorluk yaşadığına değinen aşçı “Türkiye'nin ilk Türk Executive Chef'i olmaktan gurur duyuyorum. Kırılması gereken bir zinciri kırdığımı düşünüyorum” diye de belirtiyor.

SOSYAL ENGELLER VAR

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu olan Ayşecan Tüfekçioğlu, profesyonel mutfaklardaki çalışma koşullarının fiziksel zorluğuna dikkat çekiyor. Tüfekçioğlu kadın aşçıların az olmasını ise “Gelişen pişirme teknolojileri kadınlar ve erkekler arasındaki farkı giderek azaltmıştır. Günümüzde aşçı kadınların önünde daha çok sosyal engeller görünür hale gelmiştir” şeklinde yorumluyor.

Mutfakta çok fazla yer bulamayan kadın şefler rotayı pasta ve tatlı alanına çevirmişler. Coccolat'ın sahibi Elif Kolankaya bu isimlerden sadece biri. On dört yıl mimarlık yapan Kolankaya pastacılığı ikinci mesleği olarak tanımlıyor. Aşçılık ağır bir iş diyen Kolankaya “Artık bu işe gönül vermiş birçok kadın, yıllarca erkeklerin tekelinde kalmış bu dünyada varlıklarını kabul ettirdiler” diyor.