Bergüzar Korel-Tan Sağtürk cephesinde sular durulmuyor.


Tan Sağtürk'ün kendisine hediye ettiği yüzüğü geri istediği haberleriyle gündeme gelen Bergüzar Korel isyan etti. Genç oyuncu, "Ceketini alıp çıkan benim, söz konusu yüzüğü ise diğer özel eşyalarıyla birlikte eylül ayında yardımcısına göndermiştim" dedi.

TELEVİZYON dünyasının iki ünlü ismi Bergüzar Korel ve Tan Sağtürk, iki yıl süren bir ilişki yaşamış, evlenecekleri beklenirken geçtiğimiz eylül ayında yollarını ayırmıştı. Bu ayrılığın ardından Sağtürk, "Bergüzar"la aramızda çok istisnai bir durum gelişti ve ayrıldık" açıklamasını yaptı ve ikilinin ayrılık nedenlerinin evlilik sözleşmesi olduğu iddia edildi. Ancak Tan Sağtürk, geçtiğimiz günlerde Hürriyet'e yaptığı açıklamada 'istisnai durum'un Korel'in Halit Ergenç'le olan ilişkisi olduğunu söyledi. İkiliyle ilgili ortaya atılan son iddia ise, Tan Sağtürk'ün Bergüzar Korel'e hediye ettiği 10 bin dolarlık tektaş yüzüğü geri istediği oldu. Bergüzar Korel, bu haberler karşısında basın kuruluşlarına şu açıklamayı gönderdi:

Yoruldum sıkıldım ve acı çekiyorum

"Hakkımda çıkan haberler karşısında şaşkınlığımı, öfkemi ve üzüntümü maalesef gizleyemiyorum. Yaklaşık 5 aydır neredeyse her gün, iki kişi arasında yaşanan ve biten bir ilişki hakkında haberler yapıldı, yorumlar yazıldı. Ama artık hem bu haberleri yapan basın mensuplarına hem de gerçek dışı bu haberlere yorum yapan köşe yazarlarına kızamıyorum ve de neredeyse hak veriyorum. (Tan Sağtürk'ün) Basın mensuplarına benim kendisini her gün aradığım,
bana aldığı nişan yüzüğünü hâlâ parmağımdan çıkarmadığım ve sinirleri kaldırmadığı için yüzüğü benden istediğine dair sayfa sayfa açıklamaları var. Ne kadar acıdır ki, iki sene ilişki yaşadığım insan, gazete sayfalarında bu ucuz ve de hiçbir görüşe hizmet etmeyen haberlerle yer alıyor. Ve ben bunlara hiçbir şekilde inanmak istemiyorum ama cevap vermek zorunda kalıyorum.

Hakkımda çıkan haberleri gördüğümde artık utanıyorum. Kendimden sıkılıyorum. Bu kadar zor bir dönemden geçerken gazete sayfalarında birilerinin çerez niteliğindeki haberlerinin baş kahramanı olmaktan yoruldum, sıkıldım ve acı çekiyorum. Ben sevginin ve birlikteliğin simgesi olan bir yüzüğü bitmiş bir ilişkinin devamında takacak kadar ahlâksız, kuralsız ve fütursuz bir kişiliğe sahip değilim. Zamanında ceketini alıp çıktığını söylediği evden söylediği şekilde ayrılan kişi benim ve o bahsetmekten çok keyif aldığı, benimse bu satırları yazarken utandığım söz konusu yüzük, diğer özel eşyaları ile birlikte eylül ayında yardımcısına verilerek kendisine gönderilmiştir. Bunun gazete sayfalarında hesabının verilmesi ise beni sonsuz ve derinden yaralamaktadır ama yapılan suçlamalara ve insanların gözünde düşürülmek istendiğim duruma karşı sessiz kalmak istemeyişim, kendime ve size olan saygımdandır."

İstemediğimiz için bitti

"Bu zaman içerisinde ben, basında çıkan haberlerde 'istisnai durum' adı altında sürekli sadakatsizlik ile suçlanmış, insanların gözünde ilişkisini bitirmeden yeni bir ilişkiye başlayan biri durumuna düşürülmüşümdür ve yaşanan birlikteliğin bitiş sebebi şimdiki zamanın bir yansıması olarak dile getirilmiştir. Bunun hakkında yazılan, kişinin dile getirdiği ya da medyada çıkan haberler asla gerçeği yansıtmamaktadır. Bu suçlamaları gerçekmiş gibi basınla paylaşmak ise, eğer bunu gerçekten yapıyor ise yapan kişinin şahsi problemidir. İlişkinin bitiş sebepleri hakkında neden bir açıklama yapılması gerektiğini anlamıyorum bile. Bu ilişki artık birlikte olmak istemediğimizden dolayı bitmiştir ve başka sebep aramaya gerek yoktur.

Ahlak dışına çıkmadım

Şu an birliktelik yaşadığım kişi ile geçmişten gelen dostluğumuz süresince iletişimimiz hiçbir zaman kopmamış, basında bazı kişilerin üstü kapalı bir şekilde dile getirdiği gibi asla ve asla ahlak kuralları dışında sayılabilecek sınırlar geçilmemiş, ne hayatımızdaki insanları ne de kendimizi utandıracak bir diyalog içine girmişizdir. Bu ilişkinin başlangıç sürecinde ve devam eden şu günlerde vicdanım son derece rahat. Hakkımda yapılan ve ahlâkımın sorgulandığı tüm açıklamalara karşı da artık dur demek istiyorum. Şu satırları yazarken bile gazete sayfalarında fotoğrafımı ve her gün aynı dedikodu haberlerimi gören insanların 'Yeter' diyen seslerini duyar gibiyim. Onlardan özür dilerken, bu haberlerin içinde olmama sebep kişi ve kişileri de huzurunuzda kınıyorum. Hayatım hakkında sürekli hesap verilmeye zorlanmaktan yoruldum. Bu konular hakkında konuşmak istemiyorum yalnızca. Artık gerçek olmayan olaylar ile suçlanmak istemiyorum. Herkesten tek ricam bu."