Yıllar önce kelimeleri ardı ardına sıralayan, hareketli müziği ile dikkat çeken ama ne dediğini anlamakta zorlandığımız bir isimle tanışmıştık. Gurbetçilerin Türkiye"ye gelip albüm yaptığı bir dönemde Ragga Oktay da Hollanda"dan kalkıp Türkiye"ye gelmişti. Ragga Oktay, “Çukulata Kız” albümü ile insanların zihninde bir yer edinmeyi başarmıştı.
Hatta dört sene içinde yaptığı üç albümdeki hiçbir şarkı Çukulata Kız"ın yerini tutmadı. Sonra birden Turkcell reklamlarının Selo"su olarak karşımıza çıktı. Reklamlarda hem müziğini hem de oyunculuğunu sergileyen Ragga Oktay"ın hayranları da bu süre zarfında arttı. Herkesin müziklerini dillerine doladığı Turkcell reklamlarıyla Ragga Oktay da Selo olarak anılmaya başladı. Bu zamana kadar her şey yolunda görünüyordu. Ta ki “Selamünaleyküm” albümünü çıkarana kadar. Albümdeki “Pabucu Yarım” şarkısını reklamlarda kullanan firma daha sonra Ragga Oktay ile yollarını ayırdı. Verilen sözlerin yerine getirilmediğini söyleyen Ragga Oktay bugün dönüp baktığında yaptığı hiçbir fedakârlığa değmediğini ve kandırıldığını söylüyor. Tartışılan Recep İvedik"li Turkcell reklamlarını da bayağı bulduğunu söylüyor.

Turkcell ile yolunu ayırdıktan sonra sessizliğe bürünen ve ortalarda görünmeyen Ragga Oktay şimdilerde TRT"de yayımlanan Mert ile Gert dizisinde oynuyor. Reklam kampanyasından dolayı beş sene albüm yapamayan şarkıcı Turkcell"in albümdeki parçaları kullandıktan sonra albümü çöpe attığını ve vaat ettiği desteği vermediğini söylüyor. Geri dönüp baktığında "Selo kampanyası beni mutsuz etti, artık o GSM operatörünü kullanmıyorum." diyen Ragga Oktay ile müziğini ve oyunculuğunu konuştuk.

Sizi, Turkcell reklamlarına kadar “Çukulata Kız” şarkısı ile hatırladık. Diğer şarkılarınız insanlara ulaşmadı mı?

Zaten benim ilk kasetim 97"de çıktı. Dört senede 3 kaset yaptım. En başarılı olan albüm Çukulata Kız oldu. Ragga Oktay"ı ön plana çıkaran şarkı o oldu. Doğal olarak insanlar onunla tanıyorlar. Sonra Turkcell"e başladım, 2002"den 2006"ya kadar beş sene Turkcell reklâmlarını yaptım. O sırada hiç albüm yapamadım. Bütün şarkılarımı Turkcell"e sattım. O yüzden beni ya Selo ya da Çukulata Kız olarak tanıyorlar. Zaten son beş senede bir albüm yaptım o da Turkcell"den dolayı ertelendi.

Reklam, albümün önüne mi geçti?

Turkcell"den dolayı ertelendi, kaset yapmamı istemediler çünkü. Bazı oyunlar falan döndü. Gerisi uzun hikâye. Bu beş altı-sene içinde üç-dört tane albüm yapabilecekken bir tane bile doğru dürüst albüm yapamadım. "Selamünaleyküm"ü yaptım, onu da engellediler.

Turkcell"le yolunuz nasıl kesişmişti?

Bu, Sinan Çetin vasıtası ile olmuştu. Sinan ağabey beni çok iyi tanıyor. O bana böyle bir projenin olduğunu söyledi. Ben de ona şarkılarımı söyledim, böyle yapabiliriz, Selo kılığına girip insanlara şarkılarımla kampanyaları anlatabiliriz, dedim. Sonuçta başarılı bir çalışma.

Turkcell"le ikinci kez şöhreti yakaladığınız ve iyi kazandığınız düşünülüyor.

Tabii tabii. Kadir Çöpdemir, Gülse Birsel Turkcell reklamı ile isimlerine isim kattılar. Allah yollarını açık etsin. Herkes mutlaka bir şeyden geçiyor. İsmini duyuruyor. Böyle bir kampanya daha önce olmadı, o yüzden de beş sene sürdü. Ama dediğim gibi insanların sevgisinden başka hiçbir şey kazanamadım. Ve zarara uğradım.

Nasıl bir zarar? Yollar niye ayrıldı?

Ragga Oktay Turkcell"in önüne geçti. O yüzden öyle oldu. Anketler yapılınca "Turkcell denilince aklınıza ne geliyor?" diye soruluyordu. İnsanlar Ragga Oktay diyordu çoğunlukla. Bunu da kaldıramadılar. Ben Turkcell"in önüne geçtim diye böyle oldu. Aslında böyle bir şey de yok. Son sene hak ettiğim parayı alacaktım. Bence o yüzden durdurdular. Benim tek mutlu olduğum şey, 70 milyona şarkılarımı duyurdum. Çocuklar, dedeler, nineler ile çok güzel elektrik paylaştım.

Turkcell kullanıyor musunuz?

Artık kullanmıyorum. Avea kullanıyorum.

Nil Karaibrahimgil"in erkek versiyonu olarak sizi değerlendirenler var.

Yok, öyle bir şey yok. Bir defa ben torpilsiz bir insanım. Benim öyle önemli sevgilim falan da yok, Turkcell reklamlarında oynayayım diye. Ben babalar gibi beş sene reklamımı yaptım. Torpilsiz. Torpilli olanlar ile kesinlikle yan yana getirilmek istemem. Onlar birilerinin sevgilileri diye zaten kampanyalarda çalıştırılıyorlar.

Selo"dan Recep İvedik"e reklam kampanyasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yani şimdi açıkçası beni pek ilgilendirmez. Ne yaparlarsa yapsınlar. Bence artık çok basite kaçıyorlar. Basit reklamlar yapıyorlar. Bizim zamanımızda insanlara güzel örnek olacak şeyleri yapıyoruz gibi bir düşünce vardı. Fakat şimdi gördüm ki her şey yapılabilirmiş. Demek ki benim de kendimi o kadar geri plana atmama falan değmemiş. Sonuçta yani tahtadan bir ödül bile vermediler.

Yaptığın fedakârlıklara değmedi mi?

Değmedi. Hatta zarar bile gördüm ben bu işten.

Selamünaleyküm albümü kampanyanın bitmesinden dolayı mı başarısız oldu?

O kaseti Turkcell"le birlikte çıkaracaktık. Hem Turkcell hem Serdar Erener , albümü onlar yapacaklardı. Çok büyük vaatlerde bulundular. Konserlerini mesaj atacağız, sana destek olacağız diye. O kasette “Papucu Yarım” şarkısı vardı. Onu almak için bütün yalanları söylediler. Reklamda kullandılar sonra kaseti çöpe attılar. Tek başıma bıraktılar beni. Maalesef kandırıldım ve kaset de öyle gümbürtüye gitti.

Ragga Oktay Turkcell"le köşeyi döndü mü?

Ben zaten her zaman köşeyi dönmüştüm. Siz de her gün Turkcell reklamına çıksanız ben de derim “Aa köşeyi döndü!” diye. Önemli olan mutlu olmak, para her yerden gelir. Akıllı insansan, çalışkan insansan bir şekilde onun karşılığı gelir. Ben beş sene bu olayı yaptım ama mutlu değilim.

Şu anda müzikle ilgili ne yapıyorsunuz?

Yeni bir albüm çalışması yapıyorum. Bomba gibi Allah"ın izniyle. Önümüzdeki aylarda onu bitirip çıkarmayı düşünüyorum.

Rap müzik ve pop müzik bir ara çıkış yaşadı. Şu an rock müzik revaçta. Kimler dinliyor sizi?

Her zaman bütün tarzların dinleyicisi vardır. Sadece o zaman kim ön plana çıkıyorsa, o müzik dalı daha ön planda oluyor. Ama ben her zaman şuna inanırım. Beni dinleyenler muhakkak her müziği dinleyebilecek insanlardır. Önyargısız. Ben ilk başta yaptığım zaman bu müziği “Ya bu ne acaba?” gibi şeylerle karşılaştım. Anlaşılmıyor diye bir şey yok müzikte. “Dale Don Dale” düğün salonlarında patlamış bir şarkıdır. Hangimiz o şarkının ne dediğini biliyoruz ki. Belki de küfür ediyordur. Lafın gelişi tabii. Yani müzikte anlamak diye bir şey yok. Sadece Türklerde var bu. Birisinin çıkışını sevmeyince hemen böyle küçümsemeye başlıyorlar. Bence onun cevabını Turkcell"le de verdik. Hoş bir şey yapıyorsan bu insanlara da değişik geliyorsa olmuştur. Ben kendi tarzımla başladım öyle de devam ediyorum. Allah"a şükürler olsun, bu şekilde çizgimde gidiyorum.

Kendinizi başka sanatçıların yanında hiç konumlandırmıyorsunuz.

Aynen, ben bu piyasaya yalnız girdim, yalnız devam ediyorum. Torpilli insanlar ile bir araya konulmaktan da nefret ediyorum. Beni başka insanların yanına koyun, her şeyi para olan insanların yanına koymayın.

Müziğinizin bir felsefesi var mı?

Dünyanın iyi yönünü, neşeli yönünü anlatmak. Mesaj vermek. Bildiğim her şeyi anlatabilmek ve bunun yanında da insanlara müzik taktiği öğretebilmek. Nasıl ses çıkardığımı, hızlandırmaları nasıl yaptığımı öğretmek istiyorum gençlere. Çünkü bu öyle bir şey ki senden bir şey alırlar ve kendilerine göre bir şey yaparlar. Tabii, bir de mümkün oldukça duygularımı paylaşmak insanlarla. Ben olaylara üzücü yanından bakmayı sevmem. Her zaman pozitif bakmayı severim. Kötü bir şey olsa bunu Allah"tan gelen bir hediye olarak alırım.

Ne söylediğiniz anlaşılmıyor diye çok fazla eleştiri alıyordunuz. Antipatik bulanlar da oluyordu. Reklamlarla bunu aştınız mı?

Ben bunları takmıyorum. Maalesef bizim insanımız çıkış yapan insanı sevmiyor. Öyle barlarda sürtüp çıkan insanları mı kötüleyecek, bizi mi kötüleyecekler? Benim hitap ettiğim insanlar beni sokakta gördüğü zaman bana gülüyorlar, selam veriyorlar. Beni olduğum gibi görenler benim için yeterli. Ötekiler görmeseler de görseler de olur. Hiç fark etmez. Evet, çoğu sevmeye de başladı bu reklamlardan sonra. Ben kendi yolumu bozmadan gittim, farkına vardım ki daha çok sevenler çıktı beni.

Oyunculukta sizi çok başarılı buldular. Şu anda da dizide oynuyorsunuz.

Aslında ben oyuncu değilim. Oyuncu olarak doğmadım, büyümedim. Müzisyen kimliğimle yaşadım. Oyunculuk işin yanında kaymağı. Selo"da oyunculuk yaptım, bir iki sit-com"da oyunculuk yaptım. Ama dikkat ettiyseniz hep Ragga Oktay"a yakın, müzik yapan bir adam olarak yer aldım. Çünkü benim de kendime göre bir espri birikimim var. Onları genelde kullanıyorum. Mesela, Selo bana çok yakın. Neredeyse kendimi oynuyordum. Çok değişik roller de yapmam; çünkü o zaman becerebileceğimi zannetmiyorum.

Reklam filmlerine artık sıcak bakmıyor musunuz?

Ben Ragga Oktay olarak müziklerimle, hareketlerimle yer alabileceğim her şeyde yer alırım. Benden uzak olan şeylere girmem.

Bu piyasada dik durabilmek zor mu?

Belki biraz daha sallanan bir tip olsaydım biraz daha farklı olurdu. Hiç şikâyetçi değilim. Ben şeklimi hiç bozmadım ve bu kadarını becerebildim. Demek ki olabiliyormuş. Ben hayatımı verdim. Ben sürünerek, sürünerek adım adım geldim.

Zaman