Ülke gündemi Silivri'deki Ergenekon ve Balyoz davalarını konuşurken, Silivrililer hayırsever Nafiz ve İlyas Akçil kardeşlerin uğradığı haksızlığı konuşuyor. Kimseleri olmayan Nazif Akçil (68) ile kardeşi İlyas Akçil (57), Silivri Alibey Mahallesi'ndeki 2.5 milyon liralık deniz manzaralı arazilerini huzurevi yapılması koşuluyla 2007'de Silivri Belediyesi'ne bağışladı. İki kardeşin devletten tek şartı ise 'Ölene kadar bize burada bakılsın' oldu.
 
O dönemki Belediye Başkanı AK Parti'li  Hüseyin Turan da, araziye huzurevi yapılması için Gönenli Mehmet Efendi Vakfı'yla protokol yaptı. Protokole göre Akçil kardeşlere aynı odada ölünceye kadar bakılacak, belediyeye de 100 kişi kapasiteli huzurevinde yüzde 15'lik kontenjan ayrılacaktı. 
 
Ancak başkanlığını Zeynep Beyza Kurtulmuş'un yaptığı vakıfla inşaat firması arasında pürüzler çıktı, binanın tamamlanması 4 yıl sürdü. Huzurevi 3 ay önce Vali Hüseyin Avni Mutlu'nun da katıldığı törenle açılabildi, ancak bu kez de işletilemedi.
 
VAKIF ÇEKİLDİ
İki ay geçmeden sorunlar su yüzüne çıkmaya başladı. İnşaatı yapan, aynı zamanda huzurevinin işletmesini üstlenen İsmail Rahman, Vakıf Başkanı Zeynep Beyza Kurtulmuş'un kendilerini devre dışı bıraktığını savundu. Rahman 'Buraya 1 milyon 365 bin lira harcadım. Zeynep Beyza Kurtulmuş, huzurevi faaliyete geçtikten sonra, ben dahil burada çalışan 11 kişiyi işten çıkardı. Huzurevinin yönetimini düşürerek hizmete kapattıklarını söyledi. Vakıf yöneticileri hafta başında buraya gelerek odalarındaki bilgisayarlarını, televizyonları ve diğer eşyalarını alıp gittiler. Burada insanlar kendi paralarıyla rezil oluyorlar' diye konuştu.
 
POLİS ZORUYLA TAHLİYE
Faturalar ödenmeyince binanın elektriği ve suyu kesildi. Dört aydır maaşlarını alamayan çalışanlar da huzurevini terk etti. Yemek firmasına ödeme yapılmayınca yemekler de kesilince hayırsever kardeşler zeytin-peynire talim etti. Yaklaşık iki haftadır adlarını taşıyan huzurevinde, elektrik ve suları kesik olarak yaşayan Akçil kardeşler, vakıf yöneticilerinin kendileriyle hiç ilgilenmediğini söyledi ve isyanlarını şöyle dile getirdi:
 
 'Bu zamana kadar bize bir defa olsun, siz kimsiniz? Ne yer ne içersiniz? diye sormadılar. Huzurevinin işletmecisi İsmail Bey olmazsa biz açlıktan ölürdük. Ölene kadar bize bakmak zorundalar ama huzurevini kapattıklarını söylemişler. Elektriğimiz kesik, mum ışığında oturuyoruz. Yıkanmak için denize gidiyoruz. Bizi başka yere götürecekleri söylendi. Ama biz burada kalıp burada ölmek istiyoruz. 
 
Çok korkuyoruz. Bağış yaptığımıza bin pişman olduk. Bizi bu durumlara düşürenler utansın.'  Yaklaşık 2 haftadır huzurevinde zor koşullar altında yaşayan iki kardeşin Çanta Huzurevi'ne nakledilmesi kararlaştırıldı. Ancak buradan ayrılmak istemeyen iki kardeş polis zoruyla Çanta Huzurevi'ne nakledildi. İki kardeş nakil sırasında gözyaşlarını tutamadı.
 
KAYMAKAMLIK'TAN İNCELEME
Vali Hüseyin Avni Mutlu, Akçil kardeşler ve Vakıf Başkanı Zeynep Beyza Kurtulmuş'un (türbanlı) yan yana durduğu bu fotoğraf, huzurevi açılışında çekildi. Silivri Kaymakamlığı olayla ilgili inceleme başlatırken, Vakıf Başkanı Kurtulmuş'un geçen hafta umreye gittiği öğrenildi. 
 
Vakıf yetkilileri, 'Huzurevinde çeşitli sorunlar olduğu doğru. Ancak detaylı bilgimiz yok. Zeynep Hanım umreden dönünce gerekli açıklamayı yapacaktır' dedi.
 
akşam