ABD'de Maryland Üniversitesi'nin ''2011 Yılı Arap Kamuoyu Anketi''ne göre, Arap Baharı'ndan en kazançlı çıkan ve ''en yapıcı'' görünüm sergileyen ülke Türkiye; ''en fazla hayran olunan dünya lideri'' ve ''aranılan Başbakan'' ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan...
 
Her yıl anketlerle Arap dünyasının nabzını dünyaya taşıyan Maryland Üniversitesi, bölgedeki yeni gelişmeleri ve bakışları yansıtan ''2011 Arap Kamuoyu Araştırması''nı da tamamladı.
 
Buna göre, yine Türkiye Arap kamuoyunun en çok yönünü döndüğü ülke, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da en fazla beğenilen lider çıktı.
 
Geçtiğimiz ay Mısır, Ürdün, Lübnan, Fas ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde yapılan anketin ayrıntılarına bakıldığında, Türkiye açısından şu sonuçlar ortaya çıkıyor:
 
-Arap Baharı'ndan en kazançlı çıkan ülke: Türkiye.
 
-Arap dünyasında meydana gelen olaylarda ''en yapıcı'' görünüm sergileyen ülke: Türkiye.
 
Anketteki, ''Geçtiğimiz aylarda Arap dünyasındaki olaylara yönelik uluslararası tepkilere baktığınızda, hangi iki ülkenin en yapıcı rol oynadığına inanıyorsunuz?'' sorusuna, 5 ülkeden ankete katılanların yarısı ''Türkiye'' yanıtını veriyor.
 
Türkiye'yi, 20 puan aşağıda, yüzde 30 ile Fransa, yüzde 24 ile ABD, yüzde 20 ile Çin takip ediyor. Diğer ülkeler ise sırasıyla, İngiltere, Almanya, Rusya ve Japonya.
 
 
-Araplar Erdoğan gibi bir Başbakan istiyor...-
 
 
Anket, Başbakan Erdoğan'ın Arap dünyasındaki popülaritesinin hala en üst seviyelerde ve hatta katlanarak devam ettiğini de gösteriyor.
 
Buna göre, Arap caddeleri, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, ''en fazla hayran oldukları dünya lideri'' olarak Başbakan Erdoğan'ı gösterdi.
 
Ankette yüzde 22 oy alan Erdoğan'ı, yüzde 13 ile Hizbullah lideri Hassan Nasrallah ve yine yüzde 13 ile İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad izledi.
 
Mısırlılar ''model'' olarak Türkiye'ye, Başbakan olarak Erdoğan'a bakıyor
 
Anketin, önümüzdeki zaman diliminde seçimlerin yapılacağı Mısır ile ilgili bulguları da hayli ilgi çekici...
 
Mısırlıların, ''Eğer Mısır'ın siyasi sistemi, belirtilen ülkelerden biri gibi olacak olsa, hangi ülkenin sistemini tercih edersiniz?'' sorusuna yanıtı ''Türkiye'' oldu.
 
Mısır'da ankete katılanların hemen hemen yarısına yakını, yüzde 44'ü siyasal sistem olarak Türkiye'ye yönünü çevirmiş durumda. Türkiye'yi de çok daha aşağılarda, yüzde 10 ile Fransa, yüzde 8 ile Suudi Arabistan takip ediyor.
 
Mısırlılara yönelik ankette dikkat çeken diğer bir husus ise Kahire'de laikliğe yönelik mesajlar veren Başbakan Erdoğan'a bakışları. Buna göre, ankette, ''Mısır'daki seçimlerde, yeni Devlet Başkanının belirtilen hangi lidere daha çok benzemesini istersiniz'' sorusuna Mısırlıların yüzde 38'i ''Erdoğan'' yanıtını veriyor.
 
Mısırlıların yüzde 11'i yeni Devlet Başkanının Ahmedinejad'a, yüzde 9'u Güney Afrikalı efsanevi lider Nelson Mandela'ya, yüzde 8'i de Ürdün Kralı Abdullah'a benzemesini istiyor.
 
Mısır'da yeni Devlet Başkanının kime benzemesini istediklerine yönelik aynı soru 5 ülke genelindeki Araplara sorulduğunda da yanıt yine Başbakan Erdoğan...
 
Arapların yüzde 31'i Erdoğan gibi bir Devlet başkanı isterken, Erdoğan'ı çok daha düşük oranla, yüzde 9 ile Kral Abdullah takip ediyor.
 
Türkiye'nin popülaritesinde 3 etken
 
Anketin direktörü Maryland Üniversitisi Öğretim üyesi ve Brookings Enstitüsü uzmanı Prof. Shibley Telhami, Arap dünyasında Türkiye'ye yönelik çıkan anket sonuçlarını AA'ya değerlendirdi.
 
Arap dünyasınca Türkiye ve Başbakan Erdoğan'a hayranlığı üç nedene bağlayan Telhami, bunlardan birincisini, Erdoğan'ın İsrail-Filistin sorununa en baştan takındığı tavır olarak gösterdi.
 
Telhami, Arapların dünyaya büyük oranda İsrail-Filistin sorunu odaklı baktığını belirterek, Erdoğan'ın Filistin ve Gazze konusundaki tavrının Arap kamuoyunca ödüllendirildiğini kaydetti.
 
İkinci olarak Arapların, ülkelerinin İslami yapısını demokrasiyle uyumlaştırmak için bir modele ''açlık'' duyduklarını dile getiren Telhami, bu noktada Türkiye'yi ''iyi işleyen bir model'' olarak gördüklerini, bunun yanında birçok Arap turistin Türkiye'ye gelmesi ve Türk TV dizilerinin popülerliğinin de etkili olduğunu belirtti.
 
Üçüncü neden olarak Türkiye'nin ekonomik başarısını gösteren Telhami, bunun Arapların gözünde Türkiye'nin cazibesinin artırdığını söyledi.
 
Kısa vadede Türkiye'ye bölgede rakip yok
 
Bir soru üzerine, Telhami, kısa ve orta vadede bölgede liderlik için Türkiye'nin karşısında bir ülke görmediğini ama uzun vadede istikrarlı ve güçlü ülke olarak ortaya çıkması durumunda Mısır ile İran ve Suudi Arabistan'ın rakipler arasına gireceğini kaydetti.
 
Telhami, ''Kısa vadede bence Mısır gibi bölgesel liderlik arzusu duyan ülkeler bile, Türkiye ile yakın ilişkiden fayda sağlayacaklar. Belki önümüzdeki dönemde Türkiye'nin sahip olduğu güce dair kaygı duyabilirler, ancak bunun yakın gelecekte beklendiği kadar etki sahibi olacağını düşünmüyorum. Bence nihayetinde Türkiye'nin zorlukları, bölgesel olmaktan ziyade içten kaynaklanan zorluklar olacak'' diye konuştu.
 
''Türkiye en cazip ülke...''
 
ABD Barış Enstitüsü Ortadoğu ilişkileri kıdemli danışmanı Steven Heydemann da AA'nın sorularını yanıtlarken, Arap Baharı'nın, Arapların gözünde Türkiye'nin popülaritesini artırdığı görüşünü dile getirdi.
 
Birçok Arap ülkesinin, otoriter yönetimler sonrası geçiş dönemlerini yaşarken Türkiye'yi en cazip ülke olarak gördüğünü ifade eden Heydemann, ''Türkiye modelinin'', bu ülkeler için demokrasiyi muhafaza ederken İslam'ı siyasi arenaya entegre etmede fırsat teşkil ettiğini söyledi.
 
Heydemann, Türkiye'nin bölgesel duruşu, İsrail ile ilişkilerdeki kararlı tavrı ve Filistin'e verdiği desteğin de Arapların gözünde saygı ve hayranlık uyandırdığına işaret ederek, tüm bunların, Arap dünyasında yankı bulan yükselen Türk dış politikasının unsurları olduğunu belirtti.
 
Steven Heydemann, bu faktörlere Türkiye'nin ekonomik başarılarının da eklenmesiyle birlikte, birçok Arap ülkesince kendileri açısından önemli potansiyel taşıyan bir paketin ortaya çıktığını kaydetti.
 
Heydemann, Türk yetkililerin, Türkiye'yi ''model'' şeklinde sunmaktan kaçınması ile bu konuda alçak gönüllü ve ılımlı tavır göstermesinin de Arap toplumunda takdir gördüğünü söyledi.
 
Başbakan Erdoğan'ın Mısır'da laiklik ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Heydemann, şunları kaydetti:
 
''Erdoğan'ın bence bu sözleri söylemekteki maksadı, Arap toplumunda bu konuda tartışma başlatmaktı. Erdoğan Arap dünyasına, İslam ile laiklik arasındaki gerilimi çözmenin birden fazla formülü olduğunu söylemek istedi. Bana göre, Arap dünyasını bu gerilimi kendi arasında çözecek bir dizi strateji geliştirmeye teşvik ediyor, laikliğin de İslam kadar Arap dünyasının kültürü ve kimliğinin parçası olduğu ve Arap dünyası kendi toplumları içindeki laik unsurları içine almadıkça, şu anki hallerinden daha kötü olacakları mesajını vermek istiyordu.''