Türkiye'de elit kesim ile halk arasında bir “sınıf" ayrılığının bulunduğu öne sürüldü. New York Times gazetesi, AK Parti'nin kitleleri temsil ettiğini belirtirken, Türkiye'de “Sınıf ayrılığı bugünlerde de devam ediyor ve laik kadınların yaşam tarzlarının, daha açık bir biçimde dindar bir toplumda kısıtlanacağı yolundaki derin korkularına katkıda bulunuyor” yorumunu yaptı.
New York Times gazetesi, Sabrina Tavernise imzalı haberinde Türkiye'deki son gelişmeleri değerlendirdi ve AK Parti hakkındaki kapatma davasının Mart'tan bu yana ülkedeki siyaseti felce uğrattığını öne sürdü. Gazete, “Türkiye'deki iktidardaki parti, onu kapatabilecek ve çok sayıda üyesine siyaset yasağı getirebilecek bir yüksek mahkeme kararı için hazırlanırken parti yetkilileri, o kadar sorun yaratmak için neler yaptıklarından söz etmekten hoşlanıyorlar” diye yazdı.

İDDİANAME SİYASİ

Bu çerçevede AK Parti Grup Başkan Vekili Sadullah Ergin'in “Dikkat, bir günahkarla konuşuyorsunuz” sözlerine yer veren gazete, Ergin'in de, iddianamenin “hukuki değil, siyasi” olduğu değerlendirmesiyle liberallerin de mutabık olduğunu yazdı. Gazete, Baskın Oran'ın, ordu ile ilgili olarak “Son oyununu oynuyorlar. Asker artık darbe yapamıyor. Tutunabilecekleri son çizgi de, Anayasa Mahkemesidir” görüşünü de aktardı.

LAİKLİK MÜSLÜMAN TOPLUMUNUN AKCİĞERİ

Geçen Cumartesi günü İstanbul'da birkaç bir kişinin darbelere protesto ettiğini belirten gazete, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bihlun Tamayligil'in de “Laiklik, bir Müslüman toplumunun özgürlüklere açılan akciğerler gibidir. Kadınlar için en büyük sigorta” değerlendirmesini yansıttıktan sonra Başbakan Erdoğan'ın da, halkın daha fazla özgürlükleri olacağını laik bir devlet istediğini söylediğini kaydetti.

NYT, Türkiye'de bugün yaşanan “mücadele”nin 1920 yıllarında Atatürk'ün reformları ile başlayan bir sürecin son aşaması olduğunu öne sürerek Batı'ya bakan Atatürk'ün “Doğu ile tüm bağları koparttığı”nı iddia etti.

TÜRK TOPLUMU TRAUMATİZE OLDU

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın da “Türk toplumu traumatize oldu. Bir gecede giysilerini, dillerini değiştirmeleri istendi” derken giysi konusunun traumatize olmayan toplumların umurunda olmadığını söyledi. ABD'li gazete, iddianamenin, Ergin ve Fırat hakkındaki iddialarının örneklerini de verdiği haberinde ordu ve yargının etkisini gösterdiği bir dizi seçilmemiş kurumların, AB süreci kapsamında hükümet tarafından yapılan reformlarla zayıflatıldığını öne sürdü.

AK PARTİ KİTLELERİ TEMSİL EDİYOR

Türkiye'de “elit ile halk” arasında bir “sınıf" ayrılığının bulunduğu iddiasına da yer verirken AK Parti'nin kitleleri temsil ettiğini belirten gazete, “Sınıf ayrılığı bugünlerde de devam ediyor ve laik kadınların yaşam tarzlarının, daha açık bir biçimde dindar bir toplumda kısıtlanacağı yolundaki derin korkularına katkıda bulunuyor” yorumunu yaptı. Buna karşın liberallere dayanarak Başbakan Erdoğan'ın “Türkiye'nin mevcut elidin yerine kendi elidi yerleştirmekte olması”nın da kaygı yarattığını belirten gazete, bunun bir örneği olarak da Erdoğan'ın yakın bir şirket tarafından bir medya kuruluşunu almasını gösterdi.

CHP Milletvekili Birgen Keleş'in “Yüksek oy oranının kendilerine istedikleri yapma hakkının verdiğini sanıyorlar. Bu demokrasi değil” sözlerini de aktaran gazete, “Ancak laik parti, artık liberalizmin öncüsü değil. İfade özgürlüğünü genişleten ve dini azınlıklara mülk iadesini yapan ve Türkiye'nin AB hedefi açısından büyük önem taşıyan, iki yasaya karşı oy kullandı” diye yazdı.

TÜRBAN DEĞİŞİKLİĞİ İZAH EDİLMEDİ

NYT, “Reel değişiklikleri acı verir ve birçok liberal, Erdoğan'ın değişiklikleri gerçekleştirirken, fazla ileriye, fazla hızlı gittiğini savunuyorlar” görüşünü de dile getirdi. Baskın Oran'ın “türban” değişikliğinin limitlerini uygun bir biçimde izah etmeden parlamentodan büyük bir hızla geçirildiği değerlendirmesine dikkat çeken gazete, Oran'ın da “Onları, bunu açık bir biçimde izah etmeleri yönünde bin defa uyardık. Şimdi sadece onlar değil, bizler de bunun faturasını ödemek zorunda kalıyoruz” sözlerini de yansıttı.

ANKA