Sıkı bir Katolik eğitimi aldınız. Bu geçiş nasıl oldu? 
Enine boyuna düşündükten sonra, karar alır ve arkama bakmadan uygularım. Katolik okulu bana, her şeyin en iyisini, kuralına göre yapmak için gayret etmeyi öğretti. Bu bence, herkes için geçerli bir kural olmalı. 
 
Peki, sonrasında neler yaptınız? 
New York günlerimden sonra, şansımı herkes gibi Los Angeles’ta denemek istedim. Bir ajansa kaydoldum ve önemsiz televizyon dizilerinde yan rollerde oynamaya başladım. ‘The O.C.’ ve ‘Hidden Palms’ ile adımı duyurdum. 
 
Nasıl oldu da, bu kadar hızlı Demi Moore ve Nicolas Cage gibi yıldızlarla aynı filmlerde rol almayı başardınız?
Doğru seçimler yaptığıma inanıyorum ve yaptığım hiçbir şeyden asla pişman olmuyorum. İyi ya da kötü… Ayrıca, hırslı ve çok da disiplinliyimdir; çalışırken laf üretmek yerine, sürekli “Kendimi nasıl geliştirebilirim?” diye kafa yorarım. Bu da, ister istemez sizi daha yukarılara taşıyor. Hayatta hiçbir şeyin tamamen tesadüf olduğuna inanmıyorum. Çoğunlukla insan kendi şansını kendi yaratır. 
 
Korku filmleri üstadı John Carpenter ile çalışmak nasıldı? 
Bir efsane ile aynı sette, aynı havayı solumak bile büyük şans. Onunla çalıştığım için çok şanslıyım. Ne istediğini çok iyi bilen ve oyuncusuna hâkim biri. Sizi, siz daha nasıl olduğunu anlamadan, o kadar iyi hazırlayıp yönlendiriyor ki, bir bakmışsınız sahne çoktan çekilmiş bile. Çok keyifli çalıştık. En zor sahneler bile, ustanın sayesinde, kolay geçti diyebilirim. 
 
Çoğu korku filminde seksi kadın oyuncuları başrollerde görüyoruz. Sizce neden? kendinizi seksi buluyor musunuz? 
O zaman ben de size şunu sorayım: Hollywood’da ya da dünyanın pek çok yerinde, başrolde oynayan kaç çirkin kadın gördünüz? İnsanlar perdede güzel kadınları ya da olmak istedikleri tipleri görmek istiyor. Filmi her yönden çekici kılmak için yapımcılar da bunu tercih ediyor. “Kendimi seksi buluyorum” diyemem. Bunu üçüncü kişilere sormak daha doğru. Ama kendimle barışığım. 
 
Biraz da, önümüzdeki dönemde gösterime girecek filminiz ‘The Rum Diary’den bahseder misiniz? Johnny Depp ile çalışmak nasıldı? 
Bu role, Scarlett Johansson ve Keira Knightley de talipti, ama beni seçtiler. Bu nedenle çok mutluyum. Johnny Depp gibi bir aktörle kamera karşısına geçmek inanılmazdı. 
 
Hangi yönetmenlerle çalışmak istersiniz? 
Birden sorulunca insanın aklına fazla seçenek gelmez, ama Woody Allen, Pedro Almodovar, David Fincher ve Martin Scorsese ilk aklıma gelenler. 
 
Yeni projelerinizden söz edebilir misiniz? 
İki film projesi daha var, ama kesinlik kazanmadı. Sanırım bu yaz çalışacağım. 
 
Sizi en çok ne sinir eder? 
Televizyon ve aptal kadınlar. İkisine de uzun süre dayanamıyorum. 
 
Kitap kurdu olduğunuzu biliyoruz. Ne tür kitapları seversiniz? 
Ayn Rand, George Orwell en sevdiğim yazarlar. Politikayla ilgili yazıların dışında, dünya edebiyatını takip etmeyi seviyorum.