Apandisitten söz açıldığı zaman birçok kişi bu organın yerini karın bölgesinde tam olarak göstermeye çalışır. Oysa apandisit apandiks denilen, kalınbağırsakla incebağırsağın birleşme yerinde bulunan bir organın adıdır. Acıbadem International Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ercüment Gürlüler, apandist iltihabının yavaş yavaş değil aniden ortaya çıktığını ve ilaçla tedavi edilemediğini, tek çözümünün ise ameliyat olduğunu belirtiyor. Meyve çekirdekleri ile bazı yiyeceklerin katı parçalarının apandiksi tıkadığını söyleyen Dr. Gürlüer, karpuz, üzüm gibi meyvelerin çekirdekleriyle yenilmemesini öneriyor.

Üzümü çekirdekleriyle yemeyin

Dr. Gürlüer,  apandisit sonucunda oluşan ağrının önce tüm karında hissedildiğini, daha sonra karnın sağ alt bölgesine yerleşerek, uykudan uyandıracak, yolda yürümeyi zorlaştıracak kadar şiddetli bir şekilde hissedildiğini söylüyor.  Apandisit iltihabının kronik bir hastalık olmadığını, yavaş yavaş gelişmediğini, aniden ortaya çıktığını vurgulayan Dr. Gürlüler, “Apandisit iltihaplanıp şiddetli ağrılara yol açmaya başlayınca hemen doktora gitmeyi ve acilen ameliyat olmayı gerektirir. İlaçla tedavi edilmesi diye bir durum söz konusu değildir” diyor. Meyvelerin çekirdekleriyle bazı yiyeceklerin katı parçalarının apandiksi tıkadığını belirten Dr. Gürlüer, “Karpuz, üzüm gibi meyvelerin asla çekirdekleriyle birlikte yenmemesi gerekiyor” açıklamasını yaptı. 

İnsanların çok az bir bölümünün apandisit iltihabı geçirdiğini kaydeden Dr. Gürlüler, şu bilgileri veriyor:  Apandist genellikle şişmeye başlıyor. Halk arasında patlama denilen durum ortaya çıkıyor. Çevre dokulara iltihap yayılıyor. Ardından da tüm karın içine yayılıyor. Eğer delindiyse hastanın taburcu edilmesi yaklaşık bir haftayı buluyor. Bu süreçte de daha fazla antibiyotik alınması gerekiyor. Şayet tanı gecikirse ve apandisit patlarsa ileride karın içinde yapışıklıklar oluşuyor ve bu durum kadınlarda kısırlık nedeni. Bu nedenleacil ameliyat edilmesi gerekiyor.”

Bulantı ve iştahsızlığa dikkat

Apandisit ağrısının diğer karın            ağrısına neden olan hastalıklardan      ayırt edilmesi büyük önem taşıyor. Hastaların bunu ayırabilmesi mümkün değil. Apandisitin nasıl başladığını ve          geliştiğini anlatan Dr. Gürlüler, bu konuda dikkat edilecek noktaları şöyle sıralıyor: “Apandisitte, gün içinde genel bir karın ağrısı oluşuyor, bu ağrıya hafif bulantı, iştahsızlık da eşlik ediyor. Ağrı sağ kasık bölgesine odaklanıyor. Kişi         yürürken sıçrıyor, sağ kasık bölgesinde aşırı bir ağrı duyuyor. Ağrı kişiyi gece yarısı uykudan uyandıracak kadar şiddetleniyor. Bu nedenle ağrı kesicilerin çok kullanılmasını istemiyoruz. Çünkü ağrı kesici kullanılması belirtileri ortadan kaldırıyor. Geçmeyen karın ağrıları söz konusu olduğunda ağrının apandisitten kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilmesi lazım.”

ÇOCUKLARDA VE YAŞLILARDA GEÇ TANI KONULUYOR

Ülkemizde sağlık şartlarının gelişmesiyle birlikte insanların en yakın hastaneye ulaşma imkanının da arttığını vurgulayan Dr. Gürlüler, “Eskiye göre daha az patlamış apandisit vakası görüyoruz. Bazen apandisit yerleşimi farklı bir yerde olduğundan daha geç bulgu veriyor. Çocuklarda ve yaşlılarda tanı gecikebiliyor. Çocuklar dertlerini anlatamıyor, yaşlılar da ifade etmekte sıkıntı yaşıyor, patlıyor” diyor.  Apandisit ameliyatlarının yüzde 90’ın üzerinde laparoskopik yöntemle yapıldığını söyleyen Dr. Gürlüler, tanı koyarken bazen bulguların yumurtalık kistleriyle karışabildiğini açıklıyor.  Dr. Gürlüler, “Bir hastayı ameliyata alırken bu yüzde yüz apandisittir demek kolay değil. Yüzde 3-5 oranında apandisit çıkmama olasılığı var. Karında açılan 3 delikten girerek kamerayla içeriye bakılıyor. Apandisit değil de gerçekten yumurtalık kisti olabilir. Rahimde ilgili sorunlar da olabilir” şeklinde konuşuyor.