Anne bağımlılığı, bebeklikten yetişkinliğe kadar süregelen ve oluşumunda annelerin etkisinin büyük olduğu bir durum. Bazı toplumlarda hoş karşılanırken, bazılarında hor görülebiliyor. Toplumdan topluma değişen bu olgu, kişinin hayatının pek çok alanında sorun teşkil ediyor. Bu sorunların başında da evlilik hayatı geliyor.

Toplumda ‘ana kuzusu’ diye bilinen ve genellikle erkekler için kullandığımız bu tabirin, kişi üzerinde etkileri, ne gibi sorunlar yaşandığı, oluşumu ve tedavileri üzerine konuştuğumuz Dr. Doğan Demirkan Özdemir merak ettiklerinizi AjansHaber’e anlattı.

“TOPLUMA VE ÇEVREYE GÖRE DEĞİŞİYOR”

Anne bağımlılığı; küçük yaşlardan başlayıp ileriki yaşlarda da devam eden, hayatını onsuz idame edemeyeceği, annesini kırmamak ve üzmemek adına, hayatındaki istekleri reddedemeyeceği, düzenli bir hayat kuramayacağı evliliklerle sonuçlanan durumlara olarak tarif edilebilir.

Kişinin kendi kendine bu durumu fark edebileceğini söyleyen Dr. Özdemir, ama bunun olabilmesi için dışarıdan da bir örnek görebilmesinin gerektiğini belirtti. Özdemir “Örneğin kendi ailesinde bu durum gayet normal olarak algılanır. Normal dediğimiz şey, topluma ve çevreye göre değişebiliyor.  Bir toplumda gayet normal olarak karşılanan bu durum, başka toplumlarda anormal olarak değerlendirilebiliyor. Siz ev içerisinde, anne bağımlılığından dolayı, normal algılarsınız ama başka bir ailenin içerisine girdiğinizde, onların ilişkileri çok farklı gelir. Bu durumda, kişinin anne bağımlılığını fark edebilmesi daha etkili olabilir. Annesiz olduğunda korkmalar, ürkmeler, huzursuzluk, gerginlik, tedirginlik ve sürekli anneyi görme isteği varsa anne bağımlılığı daha net görülebiliyor.” şeklinde konuştu.

“BAĞIMLILIĞI ANNE SAĞLAR”

Anne bağımlılığının temelinde, annenin tutumlarının yattığını söyleyen Özdemir şöyle devam etti:

Anne bağımlılığının temeline baktığımızda, kişinin kendisinin değil, annesinin etkilerini görebiliyoruz. Anne, farkında olmadan, o bağımlılığa sebep oluyordur. Koltuğa çıkmak isteyen bir çocuğu, o koltuğa sürekli siz koyuyorsanız, bir şeyler yiyeceği zaman sürekli anne bunu sağlıyorsa, terlediğinde ‘sen üşürsün’ deyip havlular veriliyorsa bu bağlılığı anne yapıyordur birey değil.

“ANNE BAĞIMLILIĞI ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİNİN BELİRTİLERİNDENDİR”

Anne bağımlılığının belirgin özelliklerinden birinin özgüven eksikliği olduğunu söyleyen Özdemir, “Çünkü annesi olmadan bir şey yapamaz. Her şeyde annesinin onayını almak ister, kaç yaşında olursa olsun. 50 yaşına dahi gelseniz, annenize bir şeyler ispatlamaya çalışırsınız. Çünkü o noktada annenin takdiri, onaylaması birey için önemlidir. Bu kişiler, hayatlarının merkezine anneyi koyarlar.” dedi.
 
“ERKEK ÇOCUKLARDAKİ BAĞLILIK TOPLUMCA YADIRGANIR”

Anne bağımlılığının kız çocuklarda olmasından ziyade erkeklerde oluşunun toplumsal olarak yadırgandığını belirten Dr. Özdemir ‘ana kuzusu’ deyiminin bir tür aşağılamaya işaret ettiğini hatırlattı. Toplumsal alışkanlıklar gereği kadınların annelerine bağlı olmalarının beklendiğini ifade eden Özdemir “Ama erkeklerin o durumda olması, ne olursa olsun, toplum tarafından yadırganır. Normallik- anormallik kavramlarından bahsetmiştim. Normal konuma dönüştürüyorsa, o durum normaldir. Ama toplumca, erkekler için normal konumuna dönüştürülmediği için anormaldir.” diye konuştu.

“ANNE BAĞIMLILIĞINDA KADIN-ERKEK AYRIMI YOKTUR”

Bu yadırgama yüzünden erkeklerde anne bağlılığının daha çok göze çarptığını söyleyen Özdemir “Ama aslında, anne bağımlılığında erkek-kadın ayrımı yoktur. Sadece, toplum erkekte daha fazla olarak algılıyor. Çünkü erkeğe; bireysel, otoriter, aile reisi olması, kararlar alıp onu uygulaması gibi imajlar yükleniyor. Bu davranışları yerine getiremiyorsa ‘evet anne bağımlılığı var’ diye düşünülebilir ama aslında her iki cinste de vardır.” ifadelerini kullandı.

“EVLİLİKLERDE ÇOK BÜYÜK SORUNLAR YAŞANIYOR” 

Anne bağımlılığının çiftler arasında yol açtığı problemlere de dikkat çeken Özdemir şöyle devam etti:

Gelin-kaynana çatışmalarının birincil nedeni, sevgi paylaşımıdır. Erkeğin hayatının merkezine konulacak kişiden kaynaklıdır. Kimi koyacaksınız, eşinizi mi, annenizi mi? Eğer eşinizi koyacaksanız anneniz baskı yapmaya başlayacak, eğer annenizi koyacaksanız eşiniz baskı yapmaya başlayacak. Böylelikle, siz anneyi ön plana çıkarmaya çalışacaksınız. Anneyi ön plana geçirmeye çalıştığınız zaman da anne bağımlılığı ön plana çıkmış olacak. Böyle oldukça evliliklerde de çok büyük sorunlar yaşanıyor.  Çiftler arasında cinsel sorunlara da yol açabiliyor.

“TERAPİLER ÇOK GÜZEL SONUÇLAR VERİR” 

Dr. Özdemir bu bağımlılık için uygulanan bilişsel terapi ve çözüm odaklı stratejik terapiler olduğunu belirterek “Bu durumun kişinin hayatı içerisindeki etkisi, rolü gösterilmeye çalışılır. Alt bellek olarak, bu hayatın içerisindeki rolün kişinin kendisi tarafından üstlenilmesi sağlanır. Terapiler çok güzel sonuçlar verir.” açıklamalarında bulundu.