Gündemde olan Anayasa değişikliği çalışmalarıyla ilgili bir değerlendirme yapan Baro Başkanı Germen, seçim sisteminin adaletsizliği nedeniyle ulusun yüzde 20'si gibi önemli bir bölümünün temsil edilmediğini iddia etti. Meclis'in çoğunu oluşturan iktidar partisi hakkında Anayasa Mahkemesi'nce "Demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı eylemlerin odağı olduğu" hükmünü bulunduğunu belirten Germen, şöyle konuştu: "Bugünkü Meclis yapısı Anayasa değişikliği yapmaya; hem tarihsel meşruiyet bakımından
yetkin değildir hem de siyaset etiği bakımından yeterli kabul edilemez. Yeni bir anayasa yapmak Asli Kurucu İktidarın, anayasa değiştirmek de 'Türev Kurucu İktidarın' yetkisindedir. Türev Kurucu İktidar Anayasanın bir kısım hükümlerini değiştirirken O Anayasa ile bağlıdır. Değişikliklerin; Anayasanın temel ilkelerine sözü ve ruhu ile bağlı olması gerekir."
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ TBMM ÖNERİR
Anayasayı değiştirme işlemini önerme yetkisinin TBMM'de olduğunu savunan Germen, bu önerinin siyasal iktidardan gelmesi ve hükümet sözcüsünün değişiklik için diğer siyasal partilerin kapılarını çalmasının 'Bonapartist' bir uygulama olacağını öne sürerek şunları söyledi: "Günümüzdeki durum budur ve anayasaya aykırıdır. Anayasayı değiştirmek bahanesiyle Cumhuriyet rejimini dönüştürmek için bütün kuvvetleri iktidarda toplamaya çalışmak, böylece tahkimat yapmak, Anayasayı paravan olarak kullanmak bir
değiştirme değil bir ihlaldir. Bizzat anayasaya karşı hiledir."
HÜKÜMET YARGIYA EL KOYMAK İSTİYOR
Anayasa değişikliklerinin nedeninin iktidarın yargıya el koymak isteği olduğunu önde süren Germen, sözlerine şöyle devam etti: "Bu girişimin ne demokrasi ne hukuk ne halkın refahı ne insan hakları ya da benzeri bir nedenle ilgisi yoktur. Yargı; yasama ve yürütmenin işlem ve eylemlerini denetleyen güçtür. İktidar denetim istemiyor. Bir devletin Anayasası olması bir başına anlam taşımaz. 'Anayasalı devlet' olmak değil, mesele 'Anayasal devlet' olmaktır. Hukukun üstünlüğü, hukuk devleti tanımlamasında
birinci unsur 'Anayasal devlettir'. Kuvvetler ayrılığı ilkesini işlevsiz kılacak hiçbir düzenleme 'Anayasal meşruiyet' sınırları içine sığdırılamaz. Siyasal güçlerine dayanarak bunu yapmaya kalkanlar, kendi siyasal meşruiyetlerini tartışmaya açar. Ve millet sandığın başında hükmünü verir."
Türkiye Cumhuriyeti'nin yargı erkine karşı ağır ve haksız bir kampanya yürütüldüğünü iddia eden Germen, şunları söyledi: "Şimdi de yargının yapılanmasına müdahale ederek üzerinde hegemonya kurmak istiyorlar. Bu saldırının 'Amiral Gemisinde' Yürütme var. Bir yandan hakimler ve savcılar yasa dışı izlenip dinlenirken, istihbarat servisleri bir hayalet gibi yargı dünyasının tepesinde dolaşırken diğer yandan HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısı yürütmenin, yasamanın inisiyatifine açılıyor. Yargı bağımsızlığı yok ediliyor." -iha
