Kronik astım hastası Özgür Çetiner (15) ile Berat Çetiner (15) yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen kardeş kadar yakın amca çocuklarıydı. Burhanettin Yıldız Teknik Endüstri Meslek Lisesi 1'inci sınıfta okuyan Özgür başarılı bir öğrenciydi. Kandil gecesi "Berat'ın yanına gideceğim" diye evden çıktı. Ve o geceden beri 2 kuzenden bir daha haber alınamadı. Berat açık lisede okuyordu. 3 aydır bir arkadaşının berber dükkânında kalfalık yapıyordu. Dersleri iyi değildi. Kuaför olabilmek için kursa yazılmıştı. Amcaoğlu Özgür ise okul birincisiydi. Özgür'ün 2'si kız 3 kardeşi daha vardı. 4 yaşından beri kronik astım ve genetik şeker tedavisi görüyordu. 

'HAKKINIZI HELAL EDİN' 
25 Mayıs 2014 günü okulda sınavı vardı. Pazar sabahı hiçbir şey olmamış gibi ailesiyle birlikte kahvaltısını yaptı ve o gün akşama kadar ders çalıştı. Özgür'ün annesi ile babası akşam alışverişten geldi. Çocukları hâlâ ders çalışıyordu. Annesi "3 ekmek al. Hem de biraz hava almış olursun" diyerek oğlunu fırına gönderdi. Fakat son günlerde iştahsızlık çekiyordu oğlu... Yine "İştahım yok" diyerek sofradan kalktı. Sonra da "Akşama kadar ders çalıştım. Berat'ın yanına gideceğim. Bir saat sonra dönerim" dedi. Ancak Özgür bir daha gelmedi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Arıtma'da klor teknisyeni olan babası Murat Çetiner, önce kardeşi Hasan Çetiner'i aradı. Ancak kardeşinden "Hayır ne Özgür ne de Berat burada" yanıtını aldı. 

BDP TEŞKİLATINDA SALDIRI 
Sabah erkenden okula giden baba Murat Çetiner, Özgür'ün arkadaşlarıyla konuştu. Özgür'ün arkadaşları da babaya, "Bize de belki bir daha gelmeyebiliriz. Hakkınızı helal edin demişti. Niçin diye sorduğumuzda ise cevap vermedi" dedi. Bir kız arkadaşı da Facebook adlı sosyal paylaşım sitesinden Özgür'ün kendisine "Maalesef ben gidiyorum" diye yazdığını anlattı. Özgür'ün babası bu anlatılanlardan hareketle oğlu ile Berat'ın terör örgütü tarafından dağa götürülmüş olabileceğini anladı. Berat'ın annesi kayboldukları gece karakola gittiklerini pazartesi günü de BDP teşkilatına gittiklerini ve o gece sabaha kadar orada kaldıklarını anlattı. Özgür'ün babası ise o gece kardeşi Hasan Çetiner'in saldırıya uğradığını şöyle aktardı: "Bize çocuğumuzu verin dedik. Kimliği belirsiz bazı kişiler yanımıza geldi ve bize 'Siz provokatörsünüz' dediler. Çocuklarımızı isterken bazıları kardeşim Hasan'ın kafasına demir çubuk ve sopalarla saldırdı. Çok kalabalık olmuştu, kargaşa vardı. 3 dakika sonra kardeşim yere düştü. Polisler bizi ayırdı. Kardeşim hastaneye gitti ve kendisine saldıranlardan şikâyetçi oldu. Hastanede kafasına 2 dikiş atıldı." 

AİLELER, KAÇIRMA YÖNTEMLERİNİ ANLATTI
Çocukları terör örgütü tarafından kaçırılan ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde oturma eylemi yapan aileler örgütün çocukları dağa götürmede kullandığı yöntemleri anlattı. Seslerini duyurmak için eylem yapan aileler ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin anlatımına göre çocukların kimi iş, kimi de eğitim ve daha iyi bir gelecek vaadiyle kandırılıyor, kimi ise belediyelerce açılan eğitim destek evleri ve çeşitli derneklerin düzenlediği yaz kamplarında yapılan yoğun propagandadan etkilenerek dağa çıkarılıyor. İzmir'de 20 yaşındaki oğlu Adem Tekik'in PKK tarafından dağ kadrosuna katılmak üzere kaçırıldığını iddia eden baba Dursun Tekik ise bir başka yöntemi anlatıyor: "Çocukları eylemlere karıştırıyorlar. Sonra da 'Siz bu olayları yaptınız diye devlet sizi yakalayacak, aranıyorsunuz' gibi şeylerle kafalarını bulandırarak alıp götürüyorlar."