Sigorta Tahkim Komisyonuna uyuşmazlıklar nedeniyle başvuru sayısının, bu yılın ilk yarısında yüzde 15 artarak 4 bini aştığı belirtilerek, söz konusu dönemde çözüme ulaştırılan 2 bin 500 şikayet başvurusunun yüzde 60'ı sigortalıların lehinde sonuçlandı.

Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, sigortalılar ve sigorta şirketleri arasındaki uyuşmazlıkları çözmek için kurulan Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru sayısı, bu yılın ilk yarısında yüzde 15 artarak 4 bini aştı.

Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından söz konusu dönemde çözüme ulaştırılan 2 bin 500 şikayet başvurusunun yüzde 60'ı sigortalıların lehinde sonuçlandı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Sigorta Tahkim Komisyonu Müdürü Metin Karacan, yılın ilk yarısında komisyona ulaşan şikayetlerin yüzde 40'ını trafik sigortalarının oluşturduğunu belirterek, ''Başvurularının yüzde 34'ünü kasko, yüzde 9'unu yangın sigortaları, yüzde 4'ünü sağlık sigortaları ve yüzde 2'sini hırsızlık sigortaları oluşturdu'' ifadelerini kullandı.

Karacan, Sigorta Tahkim Komisyonuna ilk kuruldukları yıl olan 2002'de bin 200 şikayet geldiğini, bugün ise bu sayının 4 binin üzerine çıktığını ifade ederek, ''Rakamlar tahkim sisteminin ülkemizde benimsenmeye başladığını gösteriyor'' dedi.

Tahkim sisteminin maliyet ve hız açısından mahkemelere göre çok daha avantajlı bir sistem olduğunu aktaran Karacan, başvuruların ortalama iki aylık süre içinde çözüme ulaştırıldığını kaydetti.

Başvuruların yüzde 37'si İstanbul'dan

Karacan, komisyonun asıl hedefinin sigorta uyuşmazlıklarının çözümündeki birinci başvuru adresi haline gelmek olduğunu belirterek, 5 yıl içinde Türkiye'de yaşanan sigorta uyuşmazlıklarının büyük çoğunluğunu, komisyon çatısı altında çözmeyi hedeflediklerini ifade etti.

Komisyonu gelen başvuruların yüzde 37'sinin İstanbul'dan geldiği aktaran Karacan, ''Yılın ilk 6 ayında İstanbul dışında en fazla başvuru yapılan 3 il, yüzde 9 ile Ankara, yüzde 6 ile İzmir ve yüzde 4 ile Kocaeli şeklinde sıralandı'' dedi.

Karacan, Sigorta Tahkim Komisyonu'nun asıl kurulma amaçlarından birinin sigorta sektörüne güven tazelemek olduğunu ve artık sigorta sahiplerinin, avukat ve dava masrafı olmadan haklarını arayabilecekleri bir yer olduğunu kaydetti.

Metin Karacan, Sigorta Tahkim Komisyonu gibi kurumların sektörün kalite standartlarını daha da yukarı çekmeye yardımcı olacağını da ifade etti

ALKOLLÜYSEN KASKO ÖDEMEZ DEVRİ BİTTİ

Yargıtay'dan kasko şirketlerine kötü haber geldi.

Hürriyet'in haberine göre, Yargıtay 17'nci Hukuk Dairesi, sigorta şirketinin 'sürücü alkollü' diye karşılamadığı, 10 bin liralık onarım bedelinin ödenmesine vize verdi. N.B adlı kadın sürücü, dört yıl önce Mardin Nusaybin'de kaskolu aracıyla tek taraflı trafik kazası yaptı. Hasarlı araç 922 kilometre uzaklıkta Çorum'daki servise çekiciyle taşınıp onarıldı. Sigorta şirketi, "sürücü alkollü" diyerek hasarı ödemedi. N.B, onarım ve çekici masraflarının karşılanması için 16 bin 400 liralık maddi tazminat davası açtı.

Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, davalı sigorta şirketinin avukatının 'Sürücü alkollü, hasar teminat dışında' itirazına rağmen bilirkişi raporu ışığında hasarın ödenmesine karar verdi. Mahkeme, 2 Kasım 2011'de faturalandırılan 10 bin 34 liralık onarım ve bin 400 liralık çekici masrafının toplamı 11 bin 434 liranın davacı sürücüye ödenmesine hükmetti. Davalı sigorta şirketi ise kararı temyiz etti. İki taraflı şikayetleri inceleyen Yargıtay 17'nci Hukuk Dairesi, 10 bin 34 liralık tamir masrafının ödenmesini usul ve yasaya uygun bulup onadı.

KANITLANMASI GEREKİR

Avukat Alper Sarıca, Yargıtay'ın sürücünün alkollü olmasını sigorta bedelinin ödenmemesi için tek başına yeterli saymadığını belirterek, "Kara taşıtları kasko sigortası genel şartlarına göre rizikonun teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sadece alkollü olması yeterli değildir.

Kazanın münhasıran alkolün etkisi ile oluştuğunun sigortacı tarafından kanıtlanması gereklidir" dedi. Bir kişinin sırf 'alkollü' diye sigorta şirketinin 'Ben hasarı ödemem' diyemeceğini ifade eden Sarıca şunları söyledi:

KAZADA ALKOL ETKİSİ YOK

"Yargıtay, bu kararda sürücünün alkollü olmasını kazada etkisi olmadığı sonucuna vararak, tazminat talebini kabul etmiştir. Sürücüsü 200 promil alkollü olsun, yolunda giderken, karşı şeritten bir araba gelip üzerine düşerse, kasko şirketi 'alkollüsün ödemem' diyemez.

Yargıtay'ın uygulamaları bu yönde. Yargıtay, kazaya münhasıran alkolün yol açıp açmadığına, yol, hava şartlarına, kusur oranı bakıyor. Ama biz Türk insanıyız. Sigorta şirketleri 'alkollü' diye hasarı ödemiyor, 100 kişiden 5'i dava açıyor."

ALKOL VARSA SİGORTA KESİNLİKLE ÖDENMEZ

Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Genel Sekreteri Erhan Tunçay, konu ile ilgili olarak şunları söyledi: "Alkollü araç kullanılırken yapılan kazalarda kasko kesinlikle ödemez.

Zaten bu durum kanunda da var. 30 ya da 50 promil diye bir sınır da olmadığına göre, alkollü aracın kazasını kaskonun hiç bir şekilde ödemeyeceği sonucu ortaya çıkıyor.

Mahkemenin bu kararı neye göre verdiğine bakmak lazım. Türkiye, alkollü araç kullanmanın yasak olduğu bir ülke. Başlangıç noktası olarak bunu alırsak, ödenmeyeceğini görebiliriz."