Suriye'den gelen görüntülere baktığımızda 'Kim bu insanlar, Özgür Suriye Ordusu dedikleri bu mudur?' sorusu aklımıza takılıyor.

Radikal Gazetesi Yazarı Cüneyt Özdemir'in köşesinden:

Geçen gün internette yayımlanan bir videoyu izledim. Umarım siz izlememişsinizdir! Olay Suriye’de geçiyor. Eylemciler bir postaneyi ele geçirmişler. Postanede çalışan resmi devlet memurlarını 6 katlı binanın çatısından aşağı atıyorlar. Etrafta toplanmış halktan zafer çığlıkları kopuyor. İnanın uzun zamandır böyle bir vahşete denk gelmedim. Postanede çalışan memurlardan bahsediyorum, yanlış anlaşılmasın. Asker filan değil... Bu iki videoyu seyrettiğimde “Acaba büyük bir dezenformasyonla mı karşı karşıyayız?” diye sormaktan kendimi alamadım.

TÜRKİYE'DEN TERÖRİSTLERE AĞIR SİLAH

KÜRTLERLE ORTAK ASKERİ YAPI KURUYORLAR

Bugüne kadar dünyanın farklı köşelerindeki savaşları takip ettim, inanın böylesine vahşeti hiçbir savaşta görmedim.

Emin olmak için bölgede görev yapan Türkiye’nin en iyi savaş muhabiri arkadaşım Sebati Karakurt’u aradım. Sebati Karakurt, Hürriyet adına Halep’te 5 gün geçirdi. Sebati ile tanışıklığımız 1996 yılına kadar gider. İlk kez Beyrut’ta İsrail-Hizbullah savaşını izlerken tanışmıştık. Yıllarca aynı binada görev yapsak da o günden bugüne kendisiyle daha çok savaş bölgelerinde görüşüyoruz. Bağdat düştüğü günlerde Irak’ta haftalarca beraber haber peşinde koştuk.

Telefonu açtığımda Suriye sınırından geçmiş, Gaziantep’ten İstanbul’a dönüyordu. İnternetteki görüntülerden bahsedip “Sence bu görüntüler gerçek olabilir mi?” diye sordum. “Mümkündür...” dedi. “Ben gözümle görmedim ama bu izlediğin görüntüleri yapacaklarını söyleyen çok kişinin sözlerini kulaklarımla duydum” diye ekledi.

Radikal dincisinden psikopatına yok yok

Sebati’ye ikinci sorum “Peki kim bu insanlar, Özgür Suriye Ordusu dedikleri bu mudur?” oldu.

Sebati’nin gözlemlerine dayanarak verdiği cevap ilginçti. “Evet, bu... Aralarında canla başla savaşan Türkmenler var. Rocker’lar var. Kolları ciletlenerek çizik çizik psikopat hapçılar var. Hayatta hiçbir şey olamayıp 8 yıl hapiste kalan dünün mahkûmu bugünün savaşçıları var. Radikal İslamcılar var. Kendilerini El Kaideci olarak tanıtanlar var. Yağmacılar var. Gördüğü ilk Alevinin ‘gırtlağını keseceğim’ diyen de var. Rejim yıkıldıktan sonra özgür bir ülke düşleyen de var.”

Biz genelde Özgür Suriye Ordusu denince İstanbul ya da Paris’te 5 yıldızlı otellerde bir araya gelen saygın Suriyeli muhalifleri gözümüzde canlandırıyoruz ancak sokaktaki hava işte bu. Sebati Karakurt Halep’ten, Özgür Suriye Ordusu’nun göbeğinden bildiriyor.

Suriye rejimi ve Esad günün birinde devrilir belki ama sonrasında ne olacak kısmı da çok net değil. Sebati ile konuştuğumda beni en çok etkileyen, artık bu savaşın geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini anlattığı anlar oldu. Bugüne kadar Suriye’de hiçbir devlet kurumunda Alevilerin karşısında şansı olmayan Sünni gruplar savaş cephesinin ön saflarında bir varoluş mücadelesine tutuşmuşlar.

Anlaşılan o ki yarın hesaplaşma sadece Esad ile değil Suriye’deki devletin kendisi ile de olacak. Postanede çalışan memurların 6 katlı binaların damlarından atıldığı görüntüler gerçek mi ya da bu hesaplaşmanın ilk işaret fişeği mi hâlâ emin değilim.

Emin olduğum şey, bazıları artık Türkiye’de bu tür gerçekleri duymak bile istemiyor.