Ege Ajans tarafından düzenlenen kursta Ömer Karaca, “Bu bir afettir, önlenemez ancak hayatta kalmak, doğru tedbirler almakla mümkündür. Panik ve bilinçsiz davranışlar ölüme götürür.” dedi. Karaca, deprem anında yapılması gerekenleri şöyle anlattı: “Deprem anında kaçmak, kapı altında durmak, buzdolabının yanında durmak yerine, bulunulan mekânın en güvenli yerinde cenin pozisyonu alınması gerekir. Vücut ısısının korunması için yastıklardan koruma yapmak gerekir. En güvenli yerler karyolanın sağı ve solu, mutfak tüplerinin yanı, banyoda ise çamaşır makinesinin yanıdır. Depremden sonra en önemli konu ise yardım açısından organize olmaktır. Bilinçli hareket edilmeli, çevre sağlığını tehdit edebilecek unsurlar ortadan kaldırılmalı ve arama kurtarma ekiplerinin rahat çalışabilmesi için gerekli olanaklar sağlanmalıdır.”

'FAY NE KADAR BÜYÜKSE KIRILMALAR O KADAR ŞİDDETLİ OLUR'

1928 Torbalı depreminde İzmir Saat Kulesi'nin üst kısmının yıkıldığını hatırlatan Karaca, “Fayın uzantısı ile şiddeti arasında bir bağ vardır. Fay ne kadar büyükse kırılmalar o kadar şiddetli oluyor.” dedi. Ege Bölgesi’nde yaşanan depremlerin Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu faylarının oluşturduğu depremlerden farklı olduğunu, en tehlikeli fayların ise Karaburun ve Urla’dan geçenler olduğunu belirtti.