Zeytinin geçmişi insanlığın geçmişinden eskiye dayanıyor. Kaynaklarda “zeytin bütün ağaçların ilkidir “Olea prima omnium arborum est..” olarak kabul edilir.

Hıristiyanlıkta “Eski Ahit” olarak adlandırılan dini kitapta "Refahın ve bolluğun sembolü zeytin" olarak tanımlanmıştır. Yalnız Eski Ahit değil, tüm kutsal kitaplarda zeytin ağacı kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun, kısaca insanlık için en önemli erdem ve değerlerin sembolüdür.

Hakimler kitabında zeytin “ağaçların kralı” olarak tanımlanırken, "Tanrıça İSİS'in meyvesi", “Tanrı RA'nın aydınlanma simgesi” olarak kabul edilir.

Zeytinyağı ile ilgili en bilinen mitolojik hikâye Parthenon alınlığında bulunan kabartmalarda resmedilir. Öyküye göre, Atina şehrinin tanrısı bir zeytin dalı sayesinde belirlenir. Zeytin ağacı, Akropolis’e dikilir. Barışın sembolü zeytin ağacı yerleşik kültürün ve bereketin de temsilcisi olmuştur artık.

 

http://apelasyon.com/img/userfiles/images/Bilge_08.jpg

 

Tüm semavi dinlerde adı geçen 5 meyve vardır. Zeytin, İncir, Hurma, Üzüm ve Nar…

Zeytin ve zeytinyağı Allah'ın bütün kutsal kitaplarında anılır.

Tevrat ve İncil de Zeytin kelimesi 140 kez geçer,

Kuran-ı Kerim de Zeytin kelimesi 4 Surede 6 kez geçer. (Tin Suresi, Nur suresi, En’am suresi, Nahl Suresi)

Kudüs’ün doğusunda kalan “Zeytinlik Dağı” da üç semavi din olan Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık için kutsal sayılır.

Fakat zeytinle ilgili olarak en güzel anlatım ve ifadeler Kuran-ı Kerim’de yer almıştır.

Nur Suresi'nde “Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir. '' der (Nur suresi 35. Ayet).

Tin Suresi’nde; “İncire ve Zeytine ant olsun”. Tin Suresi insan yaradılışının Ahsen-i Takvim sırrını açıklaması yönünden anlamlıdır. Bazı yorumculara göre de Tin; İncir ağacını anlatır. Ayetin Batıni yorumunda incir çekirdeğinin erkeğin üreme hücresini, zeytinin kadının yumurta hücresini simgelediği varsayılır.

En’am Suresi’nde; Ayet 99. O gökten su indirendir. İşte biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız: (Her biri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı. Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için (Allah’ın varlığını gösteren) ibretler vardır.

Nahl Suresi’nde; “Sizin için gökten su indiren O’dur; içecek ondan, ağaç ondandır (ki) hayvanlarınızı onda otlatmaktasınız. Onunla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve meyvelerin her türlüsünden bitirir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir topluluk için ayetler vardır.” (Nahl Suresi, 10–11)

 

Zeytin böylesine anlamlı ve kutsal bir bitkiyken son yıllarda ciddi tartışmalara konu oldu. Özellikle, maden ocakları ve sanayii tesisleri ile ilgili olarak zeytinliklerin talan edilmesi, zeytin ağaçlarının kesilmesi ve yöneticilerin bunlara sessiz kalması tepkilere neden oldu.

Son zamanlarda Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi yasa tasarısı "zeytinliklerin idam fermanı" olarak nitelenmiş ve büyük tepkilere neden olmuştu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü daha önce de zeytinlik alanları hakkında açıklamada bulunmuş, zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına izin verilmesine olanak sağlayan düzenlemeyi kanundan çıkaracaklarını açıklamıştı.

Tepkiler ve yapılan itirazlar sonucunda değişikliğe gidildi. Ancak sonuç zeytinliklerin geleceği konusunda endişe taşıyanları ve tasarıyı eleştirenleri memnun etmedi.

Peki tasarıda ne şekilde değişiklik yapıldı?

Tasarının son haline göre zeytinliklere 3 kilometre mesafede hiçbir sanayi tesisi ya da maden sahası açılamayacak. Ancak, bu yasak hükümetin izin verdiği şirketlere işlemeyecek. “Ancak” kelimesiyle hükümete yakın şirketlere sağlanan bu ayrıcalık son derece tehlikeli. İzin alan şirketler dilediği kadar zeytin ağacını kesip, zeytinleri yok edebilecek.

Cezası var mı?

Tasarı ile kesilen ağaçlar için ağaç başına 4 bin lira ceza ödenecek.

Gelelim bu tasarının Aydın iline etkilerine!

AKP iktidarı 2007 yılında kabul edilen yasa ile jeotermal tesislerin oluşturulması sırasında şirketlere olağanüstü avantajlar sağladı. Bu tasarıda aslında o yasanın devamı niteliğinde. Aydın’da uygulama aşamasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Valilik, zeytinliklerin arasına jeotermal tesislerin kurulması için “ÇED Gerekli Değildir” kararları verdi. Zeytinlik alanların kanunla koruma altına alındığı Aydın ilinde, zeytinlikler arasına jeotermal santraller açılmasına Aydın Valiliği izin verdi.

“Bunun belgesi var mı?” dediğinizi duyar gibiyim.

Germencik, Tekin Köyünde, zeytinlikler arasında kurulmaya çalışılan Jeotermal tesis için Aydın Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen 17.09.2014 tarihli, 98914016220-02 E-2014387 karar sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının iptal edilmesi için Aydın 2. İdare Mahkemesine dava açıldı. Aydın 2. İdare Mahkemesi 27.09.2016 tarihli, 2016/410 esas, 2016/849 sayılı kararla işlemin iptaline, yani Aydın Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen 17.09.2014 tarihli, 98914016220-02 E-2014387 karar sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının iptaline karar verdi.

İşte belgesi ! [1]

 

akin-yakan--2.jpgakin-yakan--3.jpg

 

 

Aydın ilinde yaşanan çevre felaketinin tek sebebi, AKP’nin çevre ile ilgili yaptığı yasal düzenlemeler ve merkezi idarenin onayı ile verilen izinlerdir. Son yasa tasarısı da bu düşüncenin ürünüdür.

 

AKP’nin zeytinle, tarımla ve çevreyle sınavıdır bu…

 

 

 

akin-yakan--4.jpg